Teğmenleri gösteren cambaz bizden neyi gizledi!

04:005/02/2025, Çarşamba
G: 5/02/2025, Çarşamba
Hüseyin Likoğlu

Tuzla Piyade Okulu’nda 2023 yılında patlak veren ‘proje teğmenler’ vakasının ardından, 2024 yılında bu kez Kara Harp Okulu’nda daha büyük bir skandal yaşandı. Her iki olayın birbirinin devamı olduğu, savunmalardan ve taktıkları maskelerden belli. Tuzla’daki teğmenler de Kara Harp Okulu’ndaki gibi Atatürk maskesi takmış, provokasyonlarını bu maskeyle yapmıştı. Savunmaları da aynı: “Efendim biz AK Parti döneminde bu okulları kazandığımız için eğitim hayatımız boyunca bize ‘AK Subay’ dediler, ‘Bize

Tuzla Piyade Okulu’nda 2023 yılında patlak veren ‘proje teğmenler’ vakasının ardından, 2024 yılında bu kez Kara Harp Okulu’nda daha büyük bir skandal yaşandı. Her iki olayın birbirinin devamı olduğu, savunmalardan ve taktıkları maskelerden belli.

Tuzla’daki teğmenler de Kara Harp Okulu’ndaki gibi Atatürk maskesi takmış, provokasyonlarını bu maskeyle yapmıştı. Savunmaları da aynı: “Efendim biz AK Parti döneminde bu okulları kazandığımız için eğitim hayatımız boyunca bize ‘AK Subay’ dediler, ‘Bize cemaatçi’ dediler. Öyle olmadığımızı göstermek için böyle yaptık.”

Gerek 2023’te Tuzla’daki teğmenlerin, gerek 2024’te Kara Harp Okulu’ndaki teğmenlerin hal, hareket, tavır, yöntem ve söylemler bir merkezin ürünü olduklarını gözler önüne seriyor. Odaklanılması gereken işte o merkezdeki cambaz!..

Normal şartlarda muhalif de olsa, Atatürkçü de olsa hiçbir aklı başında, hele hele zor şartlarda harp okullarından birini kazanmış ve üstelik mezun olmuş bir teğmen böyle çiğ davranışlar sergilemez. Tuzla’daki teğmenlerin WhatsApp gruplarındaki rezaletlerini anlatmıyorum bile.


DEVLETE HANGİ YAPILAR SIZMAK İSTİYOR?

Milli Savunma Bakanlığı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı titiz bir çalışmayla Kara Harp Okulu’ndaki bozguncu elebaşı teğmenleri tespit edip gereğini yaptı. Disiplin soruşturması olduğu için alınan ifadeler, ortaya çıkan görüntüler ve korsan gösteri öncesi yapılan görüşmeler neticesinde bir karar verildi.

Disiplin kurulunun yetki ve sınırları bellidir. Ortaya çıkan neticeden sonra çok daha kapsamlı bir soruşturma yapılmalı. Tuzla’daki skandaldan sonra bu yapılabilseydi, Kara Harp Okulu’nda bu korsan gösteri ortaya çıkmayacaktı. Hele hele nasıl birinci olduğu belli olmayan ihraç Teğmen Ebru Eroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın huzuruna çıkarılmayacaktı.

Öncelikle eğitim yoluyla kurumlarımıza kimler, hangi yapılar sızmak istiyor. Bunun üzerinde uzun uzun durulması gerekir. Bu yapılar, hem çocuklarımızı devşiriyor hem de kurumlarımızı tahrip ediyor. Eğitim yoluyla sızma konusu çok eski. Onun hikâyesine girmeyelim ancak bu yöntemi en iyi kullanan Fetullahçı Terör Örgütü’nü anmadan da geçmeyelim. Ki FETÖ bu yöntemi o eski yapılardan devraldı ve onlar adına sürdürüyor.


ŞEYTANI BİLE ŞAŞIRTAN BİR ÖRGÜTLE KARŞI KARŞIYAYIZ

15 Temmuz sonrası paniğe kapılan Fetullahçı Terör Örgütü, epey bir süre gizlenme ve saklanma ihtiyacı hisseti. Ancak ortaya çıkan soruşturmalar ve operasyonlar neticesine baktığımızda 2019-2020 sonrası yeniden yapılanma girişimleri olduğunu görüyoruz. Özellikle de farklı cemaat ve yapılar aracılığıyla yine sızma gayretlerine tanık oluyoruz.

Tuzla Piyade Okulu ve Kara Harp Okulu’nda başıbozukluğa neden olan teğmenlerin tam da bu yıllarda harp okullarına girdiğini düşünürsek, disiplin açısından tamamlanan soruşturmalarda yeni aşamaya geçmek zaruri bir ihtiyaçtır.

Öncelikle, 15 Temmuz öncesi FETÖ’nün öğrenci ve okul yapılanması ele alınmalı. O tarihlerde küçük yaşta olup da FETÖ iltisaklı gizli-açık okullardaki öğrencilerin ve ailelerinin üzerinde araştırmalar yapılmalı. Bu teğmenlerin lise ve ortaokul yıllarına bakılmalı. HTS kayıtları başta olmak üzere tüm teknik tahkikatlar yapılmalı. Bu öğrencileri harp okullarına yönlendiren varsa bulunmalı ve referanslarına bakılmalı. Öğrencilik yıllarında kimlerle irtibatları oldu, toplu baz sinyalleri kontrol edilmeli.

Mesele, tek taraflı ele alınmamalı. Karşıtmış gibi davranan ve kavgalıymış gibi görüntü verdikleri gruplara da aynı şekilde yaklaşılmalı. Zira aynı yapının elemanlarının mavi kuvvet-kırmızı kuvvet şeklinde ikiye ayrılıp kavga ediyormuş gibi yapıp, aynı amaca hizmet etme ihtimalini de göz önünde bulundurmalıyız.

Her şeyden önemlisi, bu durumu böyle aleni hale getirip, bütün dikkatleri, ifşa olan teğmenlere yönelten cambaz, diğer elindekini bizden gizliyor olabilir. Sadece ihraç olanlara değil, içeride kalanlara da bakmak lazım. Zira şeytanlıkta, şeytanı bile şaşırtan bir örgütle karşı karşıyayız.

#TSK
#FETÖ
#Teğmen
#Hüseyin Likoğlu