UEFA''da seçim var. Dünya futbolunun en büyük yıldızlarından ve bir süredir UEFA''da görev yapan Michel Platini başkanlık için aday. Platini seçilmesi halinde ilk iş olarak İngiltere, İtalya, İspanya gibi ülkelerin dördüncülerinin Şampiyonlar Ligi''ne dahil olmasına izin vermeyeceğini söyledi. Bu ülkelerin üçüncüleri de birinci ön elemeden başlayacak.
Şampiyonlar Ligi kurulmadan önce bu organizasyonun ismi Şampiyonlar Kulüpler Kupası''ydı. Eleme sistemiyle oynanan maçlarda mutlaka sürpriz takımlar yarı finallere hatta finale kadar ulaşabiliyordu. Ama mevcut sistemde sadece Avrupa''nın dev takımlarını bu aşamalarda görüyoruz. Bu da birçok takımla bu organizasyona katılmasından kaynaklanıyor. Platini''nin hedefi Doğu Avrupa liglerinde şampiyon olan takımların direkt olarak Şampiyonlar Ligi''ne girmesini sağlamak ve tüm Avrupa''ya heyecan yaşatmak.
Platini seçildiği taktirde bizim ligimizin şampiyonu da eleme oynamadan direkt olarak Devler Ligi''ne girecek. Şu andaki mevcut başkan, 77 yaşındaki Lennart Johanssson ise mevcut sistemin devam etmesini savunuyor. Yapılacak seçimde de son bir kez başkan olmak için aday olacak. Bu seçim bizler için de çok önemli bir hal aldı.
Çünkü Türk futbolundaki düşüş nedeniyle artık şampiyonlarımız dahi ön eleme oynuyor. Platini''nin seçilmesiyle birlikte hem futbola yeni bir renk gelecek hem de dev takımların hegemonyası bir nebze azalacak. Bu nedenle haydi Platini diyorum.
Her teknik adam transfer ister. Chelsea''nın teknik patronu Jose Mourinho, şu ana dek 200 milyon poundluk transfer yaptırmasına karşın, yaşanan sakatlıklar nedeniyle başkan Abromovich''ten oyuncu almasını istedi. Rus başkan transferi askıya alınca da sorunlar çıktı. Şimdi İngiltere''de Mourinho''nun sezon sonunda takımdan ayrılıp ayrılmayacağı konuşuluyor. Yine Liverpool''da yaşanan sakatlıklar nedeniyle Benitez de transfer istedi. İspanyol hoca, bir takımın kupalar kazanması için iyi oyunculara sahip olması gerektiğinin altını çizdi. Üstelik Liverpool''un genel olarak iyi bir kadrosu olmasına rağmen Benitez böyle konuşuyor. Bizde ise durum farklı. Basında, Roberto Carlos''un F.Bahçe''ye gelip gelmeyeceği konusunda yazılar çıkarken, Zico “Carlos''a ihtiyacım yok. Transferi de düşünmüyorum” diyerek şaşırttı. UEFA Kupası''nda finali hedefleyen bir hoca sanırım bu lafları demezdi. Acaba Zico için 100. yılda ligde şampiyon olmak yeterli mi olacak. Ligde zaten 7 puanlık bir fark var. Mevcut rakiplerin F.Bahçe''yi yakalaması da zor görünüyor. UEFA''da ise F.Bahçe, AZ''yi geçmesi halinde muthemelen Newcastle''la eşleşecek. Newcastle sıradan bir İngiliz takımı. Bence Fenerbahçe''nin turu geçmesi çok kolay. Yani F.Bahçe''nin adım adım Mayıs ayına yürümesi hiç de zor değil. Tabi ki, yapılacak takviyeyle. F.Bahçe çok sol kanadına çok kaliteli bir yabancı transfer ederse bunu başarabilir. Ama Zico her halde benle aynı kafada değil.
İngiltere''de Emre olayını yakından takip ediyorum. İngiltere Futbol Federasyonu daha Emre''ye, “29 Ocak''a kadar ifadeni ver” talimatını ulaştırmadan önce Türkiye''deki gazeteler Emre''nin haksızlığa uğradığı konusunda başlıklar atmıştı. Yeni Şafak olarak biz de İngiltere''de daha önce yapılan ırkçı eylemlerle ilgili maddeleri tek tek sıralamış ve milli oyuncumuza destek vermiştik. Ama ne var ki, Emre, “Türkiye''de gazeteler olayları abarttı. İngiltere''de kimse bu konuyu konuşmuyor. Türkiye''de gereksiz bir polemik var” diye söylemlerde bulundu. Tam bu açıklamasından bir gün sonra İngiltere''de tüm gazeteler Emre''nin ceza alabileceği konusunda haberler yaptılar. Yani Emre, kendisiyle ilgili olaylardan habersiz. Belki İngilizce''sinin yetersiz olması nedeniyle İngiliz basınını takip edemiyor olabilir. Bu nedenle başına gelebileceklerini tahmin edebilen Türk medyasına kendisini savunmasından dolayı teşekkür etmesi gerekirdi. Emre ceza alacak mı? Durum oraya gidiyor gibi. Emre''nin de “Ceza alırsam, Ada''yı terk ederim” söyleminden vazgeçmesi sanki 2-3 maçla bu işten kurtulabileceği sinyallerini almasından kaynaklanıyor. Bence Emre, böylesine ağır bir suçlama karşısında ceza alması durumunda İngiletere''yi terk etmeliydi. Irkçılık konusunda ceza alan ilk futbolcu olarak damga yemek, Ada''dan ayrılmaya yetecek bir mazeret olsa gerek.
