|
İsrafsız ekonomi

Türkiye''de demokratik mekanizma gibi, pazar mekanizmasına da işlerlik kazandırılamadığından, özellikle kamu kurum ve kuruluşlarında israfın önüne geçilemiyor.

Toplumla birlikte devletin de en büyük düşmanı israf olmasına rağmen, bu konuda ciddi çalışmalar yapılmıyor. Oysa bir ülke için israftan daha büyük tehdit olamaz.

Bu boşluğu gören Prof. Dr. Aziz Akgül "Türkiye İsrafı Önleme Vakfı"nı kurarak, ülke kaynaklarını daha âdil ve daha verimli kullanma yolunda öncü çalışmalar yapıyor.

"Müsrif Devletten Elektronik Refah Devletine" ve "Kamu Yönetim Sisteminin DNA''sını Değiştirme Modeli" Akgül''ün vakıf adına yaptığı iki kısa araştırma.

Bir ülkede kaynaklar pazar mekanizması içinde şeffaf bir biçimde dağıtılmazsa israfla birlikte haksız kazançlar da inanılmaz boyutlara ulaşır. Türkiye gibi, devletin şeker üretiminden eğitim hizmetlerine kadar her alana müdahale ettiği kapalı toplumlarda, yalnızca israf değil enflasyon da başını alır gider. Devletin ürün ve hizmet üretiminde ağırlığı arttıkça israf ve savurganlık da önlenemez boyutlara ulaşır.

Akgül''ün bulduğu rakamlara göre, Türkiye Avrupa ülkeleri arasında kişi başına üretimi en düşük olduğu ülke. Ancak hükümetlerdeki bakan sayısı bakımından ise, ilk sırada yer alıyor.

Yaklaşık olarak Türkiye ile aynı nüfusa sahip Fransa, 14 bakanla yönetilerek, yılda 1.435 milyar dolarlık ürün ve hizmet üretiyor.

Türkiye ise 34 bakanlık bir hükümetle yılda toplam 204 milyar dolarlık ürün ve hizmet hacmine ulaşabiliyor.

Fransızlar Türkiye''nin yarısından daha küçük bir hükümetle, yılda bizim 7 katımıza varan oranda ürün ve hizmet üretiyorlar.

Türkiye''nin üretim güçsüzlüğünü gidermek için, herşeyden önce Anadolu insanının üretim ve yönetime katılmasını sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesi gerekir.

Devlet kurum ve kuruluşları Avrupa standartlarında ürün ve hizmet üretemiyor. Ancak harcama sözkonusu olunca, Avrupa ülkeleri arasında ilk sırayı alıyor.

Türkiye''de israf, üretmeden tüketen devletten kaynaklanıyor. Bunun için, en kısa zamanda devletin, adalet güvenlik ve savunma hizmetlerinin dışındaki bütün alanlardan çekilmesi zorunludur.

Devletin egemen olduğu üretim ve hizmet sektörlerinin azalışına paralel olarak, Anadolu insanının üretim gücü de artacaktır.

Ülkelerin gücü üretken insanlarından gelir.

Üretmesini bilmeyenler, israfta yarışırlar.

24 yıl önce
İsrafsız ekonomi
Biz Kudüs’e mecburuz
Vasat ümmet
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’