|
Cin şişeden çıktı

Sarığı ve sakalıyla İslami kisve içindeki zevatın verdiği fotoğraf maalesef İslam"ın imajına darbe üstüne darbe indirmekte ve İslamafobiayı her geçen gün daha da besleyip büyütmekte.

Maalesef.

Sisi gibilerini anlamak kolay, adamlar aylar öncesinden planlarını yapmışlar anlaştıkları çevrelere hizmet için gözlerini karartmışlar. Zalim diyelim firavun diyelim nemrut diyelim, hangi menfi sıfatı kullanırsak kullanalım fazlasıyla hak ediyorlar.

Allah müstahaklarını versin.

Liberalleri, laikleri, solcuları, Kıptileri ve müzmin muhalifleri de anlamak kolay. Adamlar niyetlerini gizlemiyorlar ki.

Fakat bence sorun onlarda değil.

Asıl sorun içerde.

Asıl sorun, Ezher şeyhinden Hizbullah liderine selefi liderinden Suudi yönetimine kadar tamamının, Kuran ve Sünneti kendilerine temel ilke edindiklerini bildiğimiz bu çevrelerin Kuran ve Sünneti ayaklar altına alan zihniyetleri var güçleriyle desteklemelerinde.

Başta Amerika olmak üzere batı dünyasının, özgürlükler, insan hakları ve demokrasi söyleminin sadece kendileri söz konusu olduğunda bir anlam ifade ettiğini ama İslam dünyasında milli iradeye asla tahammüllerinin olmadığını Cezayir"den Filistin"den ve kendi ülkemiz Türkiye"den biliyoruz. Bu yüzden batıdan bir şey beklemiyoruz beklememeliyiz.

Aslında biz bize yeteriz.

De, sorun bizim içimizde.

Siyasi bilinç, öngörü, taktik ve strateji yoksunu toplumlarız.

Politize olmamış sıradan bir Mısır vatandaşı soruyor, "Ben Ezher şeyhinin yanında mı yoksa Mürsi"nin yanında mı yer almalıyım?"

Ezher-i Şerif, Osmanlıdaki Şeyhulislamlık gibi çok önemli bir dini otorite. Bu otorite kalkıp darbecilerin yanında yer alınca sorun orada başlıyor. Selefi adıyla anılan dini grup da darbecileri destekleyince geneli dindar bir topluluk olan Mısır halkı ister istemez ikiye bölünüyor.

Darbeciler ve hâmileri de ellerini ovuşturuyorlar tabiatıyla.

İstibdattan bıkmış olan Mısır halkı diktatörü devirecek enerjiye sahip olduğunu ispat etti. Ama diktatörlüğün tekrar geri gelmesine engel olacak siyasi bilinç, tecrübe taktik ve stratejiden yoksun maalesef.

Sisi Mübarek"e rahmet okutmuyor mu?

Darbeyi destekleyen sözde İslamcılar ve dini otoriteler en az Sisi kadar akan kandan sorumludurlar. Allah ıslah etsin.

Geçen hafta bu sütunda yayınlanan yazımda meşruiyeti savunanlara göstericilerin can emniyeti için; gösterilerin daha güçlü ve daha kalabalık olabilmesi için stratejilerini değiştirmelerini tavsiye etmiştim.

Elbette ki, meşruiyeti savunan darbe karşıtlarının stratejik hataları katliamı asla tecviz etmez ve masum gösteremez.

Onlar doğru yolda, darbeciler yanlış yoldalar.

Sivil halka karşı üstelik meşruiyeti savunanlara karşı silah kullanmak cinayettir, en büyük suçtur.(Sorumlularının eninde sonunda adalet önünde hesap verecek şüphem yok.)

Mısır"da ve Arap dünyasında cin şişeden çıkmıştır.

Ufuksuz ve çıkarcı bazı gruplara rağmen Mısır halkı darbeye karşı şanlı bir direniş sergilemektedir. Çağdaş dünyada eşine rastlanmayan bir direniştir bu.

Binlerce kurbana rağmen şiddetten uzak durularak yapılan bu direniş ve verilen bu emek bence boşa gitmeyecektir.

Allah amelleri zayi etmez.

Katliam görüntüleri, sıra sıra dizilmiş şehitler (mekanları cennet olsun) yüreğimizi dağlıyor.

Gönlümüz hüzün içinde, gözümüz ağlıyor.

Lakin Bediüzzaman"ın "Yaşasın zalimler için cehennem!" duasından gayri de elimizden bir şey gelmiyor.

Ya Kahhar, ya Azizunzuntikam!

11 yıl önce
Cin şişeden çıktı
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’