
Yayıncılık anlayışını yerli diziler üzerine inşa eden kanallarda şimdiye kadar iki başörtülü karakter göründü. Hafızalarda görüntüsü taze olan, bu yılki türbanlı karakter tartışmasının fitilini ateşleyen, Behzat Ç''deki gelişme idi. Harun''un annesinin fotoğrafını göstererek görüşmesini istediği kızın, başörtülü olduğu görülünce çıkmıştı tartışma. Muhafazakar gazetelerin bayram havası eşliğinde karaktere sahip çıkması, dizi fanatiklerinin Behzat Ç. cemaatçi mi oldu endişesini yaşamasına sebep olmuş; senarist, hayatta ne varsa bizim dizimizde de o var fazlası yok diyerek duruşunu sergilemişti. Mesai arkadaşına âşık Harun''un başörtülü nişanlısını nikah masasında terk etmesiyle hayatın gerçeklerine hızlı bir dönüş yaşanmıştı dizide.
Ekrana gelenler, gidenler, tutunamayanlar trafiğinden dolayı hatırlanmakta zorluk çekilen ilk başörtülü karakter ise Hacı dizisinin Ayşe''siydi. Türbanlı bir kız, türban karşıtı binbaşı karakterleri eşliğinde kemalizm-muhafazarlık çatışması üzerine inşa edilmişti hikayesi. Hızlı bir başlangıç yapmasına rağmen kalıcı olamamıştı ekranda Hacı.
Özellikle kendi kanallarında yayınlanan ''çürümüş'' dizilerden, yüksek reyting, kârlılık uğruna vazgeçemeyenler, kokuşmuşluğun marjını her yeni projede, her yeni bölümde biraz daha açanlar, neden türbanlı karakter yok sorusuyla yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Türbanlı karakter aşkı, vakti zamanında Hürriyet gazetesinin üçüncü sayfa haberlerini başörtülü kadınlardan devşirmesi ile yakından alakalı.
''Zaaf sahibi insan'', yanlış yorumlama neticesi ahlaksızlık denizinde kulaç atan bir karaktere dönüşmüş durumda yerli dizilerde. Bakınız ekranda yayını devam eden dizilere bir tane düzgün kadın karakter yok. Tecavüze uğrayan, aile içi ihanetin öznesi olanları bir kenara bırakıyorum. Meslek sahibi, eğitimli, kendine yetebilen, üretime katılan tek bir karakter yok!
Dul bir kadın öğretmen var yeni başlayan dizilerden birinde. Evli bir adamla yasak ilişki yaşıyor, adamın boşanma niyeti olmadığı gibi sürekli aşağılanıyor. Toplumun dul kadınlara bakışından dem vurulur, şikayet edilir sıklıkla. Ama hem senaristi hem yönetmeni kadın olan dizinin çizdiği dul karaktere bakınca neyi kime şikayet ediyoruz ki!
Elini sallasan evde oturup beyaz atlı prensini bekleyen kadın karaktere çarpıyor dizilerde. Lise eğitimini tamamlamadan hamile kalanlar, evlenenler, üniversite eğitimini yarıda bırakanlar. Büyükşehire gelen, ailesine anlattıkları ile alakasız bir hayat yaşayan üniversiteli kızlar hikayesine girmiyorum bile. Ekranda ülke gerçekleri diye bu hikayeleri anlattıktan sonra erkeklerin dul kadınlara bakışının değişmesi ya da babaların gönül rahatlığıyla kızlarını okumaya göndermesi mümkün mü? İdealize edilen karakterlerden bahsetmiyorum. Sadece bu karakterlerin karşı ayağında eğitimine, mesleğine özen gösteren, üretim sürecine katılarak iş hayatında var olan, kendi ayakları üzerinde duran, ahlaki değerlere sahip karakterler de var olsun diyorum.
Bir kaç yıldır çekildi çekilecek haberleri yapılan Safir Küpeler bu polemiklerin gazıyla gelirse ekrana; türbanlı karakter beklentisini karşılamış olacak. Şablon bir hikaye, bol dizi klişeleri eşliğinde, birbirinden habersiz ikiz kardeşler aynı erkeğe âşık olacak. Her ne kadar bu şablon artık beyaz camda iş yapmasa da kızlardan birinin muhafazakar bir ailede büyümesi ve türbanlı olması ilgi çekmesine yetecek.
Başlangıçta dekolte türban yazarlarının beklediği temalar yer almayacak senaryoda. Seyircinin tepkisinden çekinildiği için değil. Malum seyirci tepkisi reyting olarak yansıdığından yapımcılar açısından paha biçilmez. Sadece zamana ihtiyaç var. Mağdur kontenjanından dizilere giriş yapan türbanlı karakterler, hızla modernleştirilerek arzu ettikleri kıvama gelecektir kısa sürede.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.