|
Amerikan Yalanları

Dört yıl önce böbrek yetmezliğinden ölmüş olan Usame Bin Ladin''i, “zamanlama” ayarlı bir “psikolojik harekat”la “resmen öldüren” Beyaz Saray, “Bin Ladin Operasyonu”nu bir türlü izah edemiyor, ispatlayamıyor.

“Öldürüldü” yalanına dayalı bir Beyaz Saray öyküsüyle ikinci dönem başkanlık yolunda “büyük atak” yapan Obama için…

BİN LADİN YALANI, şayet bir şekilde deşifre edilirse ters tepebilecek bir seyir de izleyebilir. Böyle olup olmayacağını bilemiyoruz, bekleyip göreceğiz.

*

Bu arada, Neo-Con''ların, “Usame Bin Ladin Piyangosu”nun “Başkan Obama”ya çıkmasından mutluluk duymalarının imkansız olduğunu söylememe gerek var mı?

*

Amerikan makamları, DEVASA YALAN''ı, seri yalanlarla örtmeye çalıştıkça batıyorlar.

Yalanı yalanla açıklama çabası, onları çok daha fazla zorlayacak hale gelebilir.

Gerçeğin eninde sonunda ortaya çıkmak gibi bir huyu var: 11 Eylül Saldırısı''nın “derin kurgu” olduğu, “Kitle İmha” Yalanları, Saddam-El Kaide bağlantısının uydurma bir “bağlantı” olduğu, tek tek ortaya çıktı, kanıtlandı. Er ya da geç; eceliyle ölen Bin Ladin gerçeğinden de kaçış yok!

*

“Bin Ladin Gözbağcılığı” hususunda, doğrusu Beyaz Saray''dan daha gelişmiş bir illüzyon gösterisi, daha ileri bir “sanat yönetmenliği” bekliyordum.

Ne ki, şu ana kadar “ceset fotoğrafı” dahi gösteremediler.

“Bin Ladin''le Çatışma” görüntülerini zaten geçtim; “çatışma sonrası” Bin Ladin cesedi görüntüleri bile yok.

Dört yıldan beri böyle bir kurgusal hazırlığın çoktan yapılmış olacağını hesaplıyordum! “Çatışma sonrası, Bin Ladin cesedi görüntüleri!” kurgusunu, mesela bir “film seti” oluşturarak hazır hale getirebilirler ve bir “g” günü için bekletebilirlerdi; ama bunları dahi yapmadıkları anlaşılıyor. Belki de bundan sonra yaparlar!

Üstüne, bir de Obama''nın ceset fotoğraflarına yasak koyduğu açıklandı. Neymiş? “Ulusal güvenlik riski teşkil edebilir”miş!

Bir çok örneğini yaşadık; ABD sözcüleri ne zaman “Ulusal Güvenlik” deseler, bu bir yalanın/bir karartmanın habercisi oluyor.

*

Bir de Beyaz Saray''daki “kriz odası” fotoğrafı var ki, beni her baktığımda gülümsetti…

Beyaz Saray''ın gezegenimizin afiyetle yemesi için servis ettiği o fotoğrafta, en başarılı oyunculuk performansını Hillary Clinton hak ediyor!

Orada seyrettikleri gerçekten bir “operasyon” ama olay yerinde Bin Ladin yok! Eh, 2007''den bu yana hayatta olmadığı için bu “Kanlı Müsamere”ye katılması mümkün değil!

Pakistan''ın Attoabad kentindeki o malum evde gerçekleştirilen operasyonda, Bin Ladin ailesinden kişiler yaşıyordu, ama Bin Ladin dağdaki yer altı konutundan o eve gelmiş değildi! Gelemezdi de!

Yıllardır çok sıkı korunduğu, sarp kayalıklarla çevrili ulaşılması çok zor bir yerde “yerin yedi kat altında” yaşadığı vurgulanan Bin Ladin, Pakistan''da güvenlik güçlerinin cirit attığı bir bölgede, göz önünde bulunan bir evde “Gelin, beni vurun!” demeye gelmiş olamaz.

Kaldı ki, zaten hiç aranmadı; aranıyormuş gibi yapıldı.

Dört yıldır da, kurmaca video görüntüleriyle sahte ses kayıtlarıyla hemen her konuda “açıklama!” yaptı, Bin Ladin; “manevi” olarak yaşatıldı.

Operasyonda, evdekileri koruyan El Kaide mensubu dört kişinin ve Bin Ladin''in oğullarından birisinin hayatını kaybettiği; ayrıca iki çocuk ve üç kadının da yaralandığı yönünde “farklı bilgiler” var.

*

“Bin Ladin Operasyonu” ile ilgili birçok çelişki şimdiden sırıtıyor. Beyaz Saray sözcüleri birbirini yalanlıyor. İlk açıklamada, Bin Ladin''in eşini “canlı kalkan” yaptığı öne sürülmüştü, sonradan bunun doğru olmadığı belirtildi.

Obama, “çatışma”dan söz etmişti. “Bin Ladin direndi” dendi. Sonradan Bin Ladin''in “silahsız” olduğu açıklandı!

Amerikan sözcüleri, “Bin Ladin''i öldürdük, DNA testi yaptık: Cesedin ona ait olduğunu anladık ve denize attık” dediler.

ABD basınında çıkan haberler de, DNA testinin çok kısa bir süre zarfında yapıldığını öne sürüyor!

Takvim gazetesine konuşan adli tıp uzmanları ise, bu kadar kısa sürede DNA testi yapılmasının mümkün olmadığını, en az bir hafta süreceğini ifade ediyorlar!

*

Bin Ladin İllüzyonu''ndaki en çarpıcı enstantane Amerikan yönetiminin “cesedi denize attıklarını” söylemesidir.

Apar topar denize atıyorlar:

Demek ki, korktukları bir şey var! Bu açıklama bile, tek başına gerçeği gizlediklerini göstermeye yetiyor. Yakında pekala “Cesedi garanti balıklar yedi” diyebilirler!

“En güvenilir kurye ölümcül hatalar yaptı, Bin Ladin''i yaktı” haberleri de dezenformasyon…

“Kızının yanında vurmuşlar” iddiaları da…

Bunu, ister Bin Ladin''in kızına zorla söyletmiş olsunlar; isterse onun söylediğini iddia eden bir haber uydurmuş olsunlar, hiç fark etmez…

Dört yıl önce ölmüş olan Bin Ladin “olay yeri”ne getiriliyor ve kızının gözleri önünde “resmen ve hile ile” öldürülüyor! Bu “dezenformasyon” da, Beyaz Saray işi bir “karartma”dır.

*

Obama''nın “Bin Ladin öldürüldü” yalanını, zerre kadar sorgulamadan kabul eden ve bu devasa yalana dayalı “fevkalade uyumlu analizler” yapanlar; hakikatin eninde sonunda ortaya çıkmak gibi kötü bir huyu olduğunu bilmek zorundalar…

Vaktiyle, “El Kaide''nin 11 Eylül Saldırısı”, “Kitle İmha Silahları” ve “Saddam Hüseyin-El Kaide bağlantısı” bağlamındaki Amerikan yalanlarını canla başla seslendiren meslektaşlarımız, bunca zamandır bir özür dahi dilemiş değiller!

Finalde, “gözleri fal taşı gibi kapalı” olarak “Bin Ladin Öldürüldü” yalanının üzerine de balıklama atladılar!

13 yıl önce
Amerikan Yalanları
Kuklaları oynatan Derin Kuklacılar?
‘Susadım çeşmeye varmaz olaydım’
Türkiye’yi devşirme kurtarıcılardan kurtarma mücadelesi…
Ankara’da vekâletler çekişmesi
Kibirleri boyunlarını aşan muhterisler kim?