|
Kendine ayna tutmak

Yeni Şafak logosunun altında bir süreden beridir "13. yıl" ibaresi yazıyor. Yayın hayatına başlayalı 13 yılı geride bırakmış gazete. Doğan bir çocuk 13 yıl sonra ergenlik aşamasında da olsa hâlâ çocuk sayılır, ama bir gazete için 13 yıl bir hayli uzun bir zamandır. Yeni Şafak''ın kuruluş aşamasında 27 yaşında olanlar bugün 40 yaşına ulaşmış ve hayatlarının en dinamik gençlik yıllarını bu esnada geçirmiş oluyorlar. Nitekim Yeni Şafak 13 yıldır kadrosunu her geçen gün biraz daha genişleterek sürdürüyor, ama ilk gün gazetenin yönetiminde görev alanların büyük çoğunluğu hâlâ yönetimde veya diğer birimlerinde çalışmaya devam ediyor. 13 yıl özellikle bu kadronun gazetecilik mesleğinde iyice yetişmesinde mesleğin bütün inceliklerine vakıf olmasında ve kendi aralarında ayrışmaz bir bütünleşmeye gitmelerinde paha biçilmez bir tecrübe birikimi oluşturmuş. Gazete bu süre zarfında birçok kişinin gazetecilik ve entelektüel kariyerini önemli ölçüde geliştirmiş olduğu bir okul işlevi de görmüştür.

Bugün gazete satış rakamı itibariyle 120-130 bin bandına istikrarlı bir biçimde oturmuş bulunuyor. Bu rakam tiraj sıralamasında ilk ona girmeye hâlâ yetmiyor, ama Yeni Şafak''ın gündem belirleme yönündeki etkisi itibariyle birinci bantta yer aldığında hiç kuşku yok.

Postmodern durum analistleri kurumların kendi-kendilerini sürekli olarak denetlemesini, düşünmekle kalmayıp düşündükleri üzerinde de düşünmesini "öz-düşünümsellik" kavramıyla ifade ediyorlar. Yeni Şafak hiç kuşkusuz öz-düşünümsellik seviyesi bir hayli yüksek olan bir gazete. Kendi üzerinde düşünmekten, kendine sürekli ayna tutmaya çalışmaktan hiç geri durmuyor.

Geçtiğimiz hafta sonu, gazetenin yazarlarıyla editörlerinin katıldıkları toplantıda, gazetenin farklı haber anlayışlarına karşı tutumu, polis, adliye ve magazin haberlerine karşı yaklaşımları enine boyuna tartışıldı. En çok ele alınan konulardan biri de gazetenin "iktidar" ile ilişkileri oldu.

"İktidar yanlısı", gazetenin dışarıdan bakıldığında imajına yapışmış bir yafta gibi duruyor. Oysa bu çok haksız bir yaftadır. Herhalde "iktidardaki kim olursa olsun, ona yakın olmak" gibi bir durum sözkonusu değildir. Üstelik iktidarla ilişkilerini tam da bu çerçevede kuran yayın organları var ve bu daha çok onlara yakışan bir yaftadır.

Oysa 3 Kasım seçimlerine kadar aradan geçen kesif 28 Şubat süreci boyunca Yeni Şafak gazetesi ağırlıklı olarak muhalefet dilini daha çok kullandı. Tam da bu ilişkiler ağı dolayısıyla Fehmi Koru''nun toplantıda dediği gibi belki de Yeni Şafak Türkiye''ye nurtopu gibi bir hükümet hediye etmiş bir gazetedir. Ama gazete hiç kuşkusuz bütün varlığını mevcut iktidarla ilişkisine göre tanımlamaktan çok uzak, Türk fikir ve siyaset sahnesinde tartışmasız kendi varlığına sahip bir aktördür.

Süreç içinde çok yakın ilişkiler içinde olduğu kadroların iktidara gelmesiyle Yeni Şafak''ın bir anda kalıplaşmış rolleriyle bir muhalefet safına geçmesini kimse bekleyemez herhalde. Buna mukabil bu kadrolar iktidara gelmiş diye de Yeni Şafak''ın gazetecilik misyonuna ara vermesi ve bu saatten sonra hükümete veya iktidara kayıtsız şartsız bir destek vermesi de beklenemez.. Birçok örnekte gösterilebilir ki, hükümet icraatlarına en etkili ve verimli muhalefeti yine bu gazete yapmıştır. Muhalefette verimlilik, hükümetin icraatlarında sonuç alıcı ve hükümetin siyasetleri üzerinde etkili olmak anlamına gelir. Bu sayede başta tezkere olayı olmak üzere, Şemdinli vakası, Kuzey Irak politikaları, Lübnan''a asker gönderme, 301. madde tartışmaları, özgürlükler ve iç siyasetteki birçok mevzuda Yeni Şafak''ın tutumu asla iktidarın duruşunu onaylayan ve destekleyen bir çerçevede olmamış, aksine tam da "verimli muhalefet" örneğini çok iyi sergileyen bir çerçeveye oturmuştur. Bu açıdan Yeni Şafak''ın iktidarla ilişkileri "iktidar-medya" ilişkilerini konu alan bir iletişim sosyolojisi tezine konu oluşturabilecek özgün bir çizgiye sahiptir.

Örneğin magazin haberleri veriyor diye gazetesini aboneliğini kesmek suretiyle cezalandıran okuyucuları var gazetenin. Oysa aynı okuyucuların çocuklarının magazine olan ilgisi kesilmiyor ve başka kanallardan beslenmeye devam ediyor. Yerimiz kalmadığı için ayrıntılarına giremiyoruz, o yüzden Yeni Şafak gazetesinin okuyucusuna her açıdan en uygun olanını verme arayışını sürdürdüğünü belirtmekle yetinelim.

٪d سنوات قبل
Kendine ayna tutmak
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi