|
ABD borç miktarı kaça varır?
ABD’nin akıllılardan istifade ederek dünyanın jandarması konumuna vardığı kabul edilir. İşlerinin rast gitmesini sağlayan asıl faktör ise faydalandığı
kurnazlıktır
. O malum kurnazlık; şark kurnazlığı…
Bu sözün tam zıddında çok daha zorlu, çok daha yoğun, çok daha yakıcı bir durum daha var;
batı şeytanlığı
… Şark kurnazı konumundakilerin; “kapitalizme ses etmeyelim, belki bir gün bize de güler,” diye düşünmelerinin üzerinde tepinen bir şeytanlık… Kurnazlara ölüp gidene kadar kapitalizmin sempatik yüzünü göstermemeyi görev olarak benimsemiş bir şeytanlık…

Kurnazlar da akıllılar da şeytanlar da bugün hep birden iş başında…

Aralık verilerine göre ABD’de merkezi hükümet borcu 34 trilyon dolardı. Şubat itibariyle 34,4 trilyon dolara yükseldi. 32 trilyondan 33 trilyona sonra da 33 trilyondan 34 trilyona yükselmesi her biri 100 günden 200 günde gerçekleşmiş.

Böylece her 100 günde borç miktarı 1 trilyon dolar daha artmış. 35 trilyon dolar olmasına da az kaldı.

ABD ne kadar borçlanabileceğiyle ilgili tüm ayarı kaybetmiş durumda. Borçlarının artış hızı artan politika faizine rağmen iyice şiddetlendi. İlk defa 2013’te gayrisafi yurtiçi hasılasının üzerinde bir borç seviyesine çıkmıştı. Şu anda merkezi hükümet borcunun gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı %125’e dayanmış durumda.

Çok temel bir makroekonomik gösterge olduğu halde FED bilançosunun gayrisafi yurtiçi hasılaya oranı varsayılan makullerden koptu. 2019’da %6 olan seviyesinde %20’nin üzerine kadar çıktı. Şimdi yeniden bir dengelenme görülse de bu oran için yeni makulün kaç olması gerektiğine dair artık bir öngörüleri bulunmadığını FED’in içinden itiraf gibi söylediler.

Bu şartlar altında ABD borçlanması nerede biter, kaça kadar çıkar gerçekten bir muamma. Ben diyeyim 70 trilyon, siz deyin 170 ya da 370…

Görünen o ki 35 trilyon dolarlık borç seviyeleri dahi makul kalacak. Fakat bu durumda ABD rezerv parayı basan ekonomi olmayı dünya aleyhine bir silaha çevirmiş olacak. Daha doğrusu zaten doğrulttuğu silahın kalibresini iyiden iyiye büyütecek.

ABD’nin rezerv parayı basıp gayrisafi yurtiçi hasılası üzerinde borçlu olması, rezerv parayı basıp başka ikilemler göstermesi yanına eklenebilecek yeni bir ikilem.
Onca ikilem iç içe geçmişken sürdürebilmesi de bir ikilem olur.

ABD enflasyonist ortamı aşamayacağını biliyor ve borçluluğunu yükselterek durumu lehine çeviriyor. Her yeni tahvil ihracında bir sonrakine kıyasla görece ucuza borçlandığı bilinciyle hareket ediyor. Yani tüm dünyanın arkasından dolaşıyor.

Enflasyonun resesyonla birleşmesi (slampflasyon) riskini dünyanın başka yerlerinde vuku buldurarak kendisinden uzak tutacağını değerlendiriyor. Bilanço küçültmek yerine faiz artırmayı benimsediğinden beri bu niyetini para politikasıyla ortaya koymuştu. Evvelce FED, sadece ABD için değil, dünya için de politika geliştiriyormuş gibi yapardı. Fakat küreselleşmeden vazgeçtiğinden beri yapmacıklığını hepten bıraktı. Sadece Amerika için,
Amerika’yı yeniden büyük yapmak için
politika geliştiriyor.

Maliye politikasıyla borçlandıkça aynı niyeti yönünde ilerliyor. Para politikasıyla çelişen bir maliye politikası sunuyor gibi gözükse de…

Her iki koldan likiditeyi dünyadan emiyor.

Fakat kaçırdığı bir nokta var. Likiditeyi kendine çektikçe doların hegemonyasını da zayıflatıyor. Doların kullanımı gittikçe azalıyor.

Aslında Bretton Woods anlaşmasının askıya alınmasından bu yana karşı karşıya olduğu duyarsızlığa bakılırsa ABD sistemi daha uzun yıllar çalışabilir. Fakat güncel durumdaki ekonomi politikalarıyla ABD, son ve büyük bir vurgun yapmaya hazırlanır gibi davranıyor.

Oysa bugünkü toplumlar daha çok uzun zaman yahut daha çok yüksek borç seviyelerine kadar kulağı üstüne yatar, ABD’yi idare ederdi ama erken bir hazırlığa girdi.

Sanırım, kurnazlığın üstüne yeniden şeytanlıkla çıkacakken kurnazlıkla akıllığın yer değiştirmeye başladığını gördü.

Nihayet haddi zorlaması ve zorlamaya devam edecek olması birilerini dolarsız hatta bugünkü anlamda kâğıt parasız bir denklem kurmak gerektiğinin de farkında vardırıyor…

#Ekonomi
#ABD
#Yusuf Dinç
2 ay önce
ABD borç miktarı kaça varır?
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi
Zengin millet fakir devlet