Einstein’ın sözüdür “Sorunları, onları oluşturan yöntemlerle çözemezsiniz.” Yazıları çalışırken çeşitli konularda özetler okumayı seviyorum. Özet; o konudaki işlem matematiğini, hangi sonuçların ortaya çıkardığını daha hızlı algılamaya katkı sağlıyor. Unuttuklarımızı hatırlatıyor. Gündemde yine bir parti kapatma meselesi var. “Yine” diyeceğim çünkü siyasi tarihimizden bir mini özet yaptım. Sonuç aşağıdaki gibi…
Buradaki matematiğe bakınca parti kapatmak çözüm olmadığı gibi seçmen nezdinde de siyasi hareketi daha da güçlendirmiş, sivilleşmeye sekte vurmuş, Kürt seçmeni daha çok birbirine kenetlemiş. Tam da dağ kadrolarının arayıp da bulamadıkları propagandaya sebep olmuş. Yıllar önce bu meseleler üzerine konuşurken Leyla Zana, Sırrı Sakık gibi isimlerin aralarında olduğu kuşak için ‘konuşulabilecek son kuşak’ lafını çok işitmiştim. Parti kapatma kararını elbette yargı verecek, ancak bunun etkileri üzerine geçmişe bakarak bir değerlendirme yapmakta fayda var. Hepimiz çok iyi biliyoruz ki; Kürt seçmen çok disiplinli, parti örgütü olmasa da çok iyi örgütleniyor. Çok hızla yeni bir oluşuma çok daha da güçlenerek gidiyor. Parti çatısı altında örgütlenemediğinde ittifaklar içinde ya da bağımsız her şekilde milletvekili çıkartıyor. Siyasi tarihimizde sayısız örneği vardır. Alınacak bir kararın ayrıca HDP’den sonra Kürtlerden en çok oyu alan parti olan AK Parti’ni seçmen kitlesini etkileyeceğini de görüyorum. Siyasi kararları alırken verilerin yol gösterici olması gerektiğine inanarak kısa bir özeti paylaşmak istiyorum.
1923-1960 yılları arasındaki süreçte partiler en çok irtica ve komünizm gerekçesiyle kapatıldı. 1965 yılına kadar Siyasi Partiler Yasasına sahip olmayan Türkiye’de partilerin tabi bulunduğu hukuki statünün belirlenmesinde de problemler yaşandı. Bu dönemde partiler farklı kurumlar tarafından kapatılmışlar.
Kürt siyasi partilerinin temelleri 1987’de SHP’nin yüzde 24 alarak 99 milletvekili çıkardığı seçimlerde atıldı. Seçmen ilk kez Kürtlerin örgütlü olarak desteklediği bir parti çatısı altında Meclis’e milletvekili gönderdi. SHP’nin 1989’da Paris’te yapılan Kürt Konferansı’na katıldıkları gerekçesiyle 7 Kürt milletvekilini ihraç etmesi, legal Kürt siyasi partisinin doğmasına sebep oldu. İhraç edilen milletvekillerinin girişimiyle 1990’da Halkın Emek Partisi HEP kuruldu.
Siyaset elbette davalar, fikirler, değerler üzerinden yapılır. Ancak sonuçlara bakmakta da fayda var.