6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunundaki amaçlar ile sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerezler kullanılmaktadır. Detaylı bilgi için çerez politikamızı inceleyebilirsiniz.

Üniversiteye girişte yeni sistem nasıl olacak?
- Twitter'ta paylaş
- Facebook'ta paylaş
- BiP'te paylaş
- Telegram'da paylaş
- Whatsapp'ta paylaş
- Pinterest'te paylaş
- Flipboard'da paylaş
- E-posta gönder
- Yeni sistem neler getiriyor?
- Öğrencilere uyarı: Kulaklarınızı kapatın
- 1998'dekine benzer değişiklik
- 'ÖSS' serüveni
- Halka sorduk
Yeni sistem neler getiriyor?
TEOG'un kaldırılmasının ardından üniversite sınavlarında da köklü değişiklikler yapıldı. Dün düzenlenen akademik yıl açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve YÖK Başkanı Yekta Saraç'ın sistem değişikliğine dair önemli açıklamalarının ardından, yeni sistem de yavaş yavaş şekillenmeye başladı.
Artık sınavlarda YGS-LYS ayrımı olmayacak, tek sınav yapılacak. Baraj puan uygulaması ise devam edecek. Bir önemli değişiklik de puan türünde oldu. Bundan sonra 18 değil, 4 puan türü olacak. Bunlar sayısal, sözel, eşit ağırlık ve dil bölümleri. Yeni sistem bu yıldan itibaren uygulanacak.
Fakat hala yapılan değişikliklere dair kafalarda net bir tablo belirmiş değil. Önümüzdeki günlerde YÖK'ün değişiklikleri daha detaylı açıklaması bekleniyor. Ayrıca ÖSYS de Ocak ayında kılavuz yayımlayacak.

- Kaldırılan sistem nasıl işliyordu?
- Değiştirilen sistemde üniversitelere iki sınavdan alınan puanların ortalamasıyla giriliyordu. Bu YGS Mart, ikincisi LYS ise Haziran ayında yapılıyordu.
- YGS'de 4 ayrı testten adaylara 160 soru yöneltiliyordu. Yüzde 12.5 başarı gösteren yani 20 net çıkaran YGS'nin ilk barajını geçip ön lisans programlarını tercih edebiliyordu.
- 180 puan ve üzerini alanlar LYS'ye girme hakkı kazanıyordu. Toplam 2 hafta sonunda tamamlanan ve 5 aşamadan oluşan LYS'lerde de her aday en az 2 sınava giriyordu. 180 puan barajını aşanlar tercih yapma hakkını kazanıyordu.
- YGS'de 6, LYS'de ise 12 puan türü bulunuyor. Adaylar toplam 18 puan türüne göre tercih yapıyordu.
Öğrencilere uyarı: Kulaklarınızı kapatın
Üniversite sınavlarında yapılacak değişiklikleri değerlendiren İstinye Üniversitesi Genel Sekreteri Burak Kılanç, öğrencilerin farklı derslerden sorumlu olmayacağını ve müfredattaki konuları öğrenmeleri gerektiğine dikkati çekti.
İki ayaklı sistemden vazgeçilmediğinin altını çizen Kılanç, "İki farklı konular grubundan iki sınav olur. Bir, bütün liselerde verilen derslerden ortak sınav yapılır. YGS diyoruz buna. Bir de alan bazında yapılan testler vardır. Buna da LYS diyoruz. Bundan vazgeçmiyoruz anladığım kadarıyla. YGS Mart’ta, LYS Haziran’da yapılırdı. Görülen o ki, Haziran’da yapılacak ikisi de. Benim bu konuda endişem var. Sıkışıklık olacak. Eski sistemde YGS bir oturum, LYS’de altı oturum vardı toplamda. Detaylar açıklanacaktır. Göreceğiz" diye konuştu.

"Hodri meydan' anlayışı devam etmeli"
2005-2009 arasında uygulanan sistemi hatırlatan Kılanç şunları anlattı:
- "Bizim 2005 ile 2009 arasında uyguladığımız sisteme geri dönüş var gibi gözüküyor. Sınavda iki bölüm var. Bir bölümde YGS diğerinde LYS gibi bir test yapılıyordu. Ama zaman kısıtlaması vardı. Kendine güvenen bir öğrenci bütün alanlardan soruları çözemiyordu. O yüzden 2010’da ayrı ayrı olsun denirdi. Ümit ediyorum ki yeni sistemde ‘hodri meydan’ anlayışı devam eder.
- Şu anda sistem yine var. Ana çerçevesi aynı. Sadece uygulama detaylarında bir değişiklik oluyor."
İşletim sistemi değişti diye telefondan vazgeçmeyiz. Şu anda işletim sistemi değişiyor. Alışmamız belki zaman alabilir ama alışırız.
Öğrencilere bir de tavsiyede bulunan Kılanç, "Şu anda kulaklarını kapatsınlar. Ders yükümlülüklerini yerine getirmeye çalışsınlar. Bu sene sınava girecek öğrencilere şunu hatırlatıyorum: Lise 1, 2 ve 3’teki konulara baksınlar ve eksikliklerini tamamlasınlar. Bunu yaparlarsa bir sıkıntı yaşamazlar" diye konuştu.
1998'dekine benzer değişiklik
Üniversite sınavlarında bu tarz köklü değişiklik 1998 yılında da yapılmıştı. ÖSS ve ÖYS olarak ikiye ayrılan sınavlar birleştirilmiş ve ÖYS kaldırılmıştı ve alan seçiminin önemi arttırılmıştı.
Yeni getirilen sistemin dershaneye bağımlılığı azaltacağı ve bilgi hamallığına son vereceği öne sürülmüştü.
Değişikliğin temel amacı, "Lise eğitimine ağırlık verilerek sınav sürecini basitleştirmek, böylelikle öğrenciyi bilgi yükünden kurtarmak" olarak açıklanmıştı. Öte yandan, sınavlarda temel bilginin ön plana çıkarılacağı belirtilmişti.
Fakat istenen olmadı ve dershanelere olan bağımlılık azaltılamadı. Ardından üniversite sınavlarında yapılan değişiklikler birbirini takip etti.
- Şimdi kaldırılan sistem de 2010'dan itibaren yürürlüğe girmişti. Getirdiği büyük farklılık, sınavın ikiye bölünmesi ve puan türlerinin 18'e çıkarılmasıydı.
Daha sonraki süreçte de dershaneye olan bağımlılığın azaltılması için önemli adımlar atılmıştı. Hatırlanacağı üzere 2013 yılında bu süreç büyük tartışmaları da beraberinde getirmişti. O dönem Başbakan olarak değişikliği açıklayan Erdoğan, velilerin üzerinden maddi yükün kaldırılması gerektiği ve öğrencilerin eğitimlerini daha çok okulda almaları gerektiğini vurgulamıştı. Bu sürecin sonunda dershaneler kaldırıldı.

Erdoğan'dan 'nitelikli öğretmen' vurgusu
Akademik yıl açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bazı konularda ilerleme sağlayamadık. Bu özeleştiridir. 2 alanda arzu ettiğimiz gelişmeyi sağlayamadık. Bunlar eğitim-öğretim ve kültürdür" dedi.
Yapılan sistem değişikliklerini hatırlatan Cumhurbaşkanı; öğrenci, öğretmen ve velilerin henüz memnun olacağı bir sistemin getirilmediğini kaydetti. Eğitimdeki sorunlarla ilgili değerlendirme yaparken, "idealist öğretmen" sorunu olduğuna da vurgu yapan Erdoğan şunları söyledi:
- "En iyi okul aslında evladımızın evine en yakın okuldur. Artık bina, derslik ve personel konusunda ciddi bir eksikliğimiz yok. Ancak idealist öğretmen noktasında sıkıntımızın olduğunu söyleyebilirim. Kuralar çekiliyor. Güneydoğu, doğu... Buralara gidecek öğretmenlerimiz, bakıyorsunuz hemen gider gibi yapıyor ondan sonra tekrar Ankara, İzmir, İstanbul, orta Anadolu'ya gelmenin yollarını arıyor. Burada süre meselesini halletmek suretiyle öğretmenlerimizin kendilerini bu bölgede terör zihniyetiyle idealizmi birleştirmiş olan öğretmenlerin eline bırakmayalım."
'ÖSS' serüveni
1960'lı yıllarda bazı üniversiteler kendilerine özel giriş sınavları düzenledi. Aday sayısındaki artış, çok sorulu ve objektif testlerden oluşan sınavların hazırlanmasını, başvurma, puanlama, seçme, yerleştirme ve sonuçları bildirme gibi işlemlerde bilgi işlem yöntem ve araçlarından yararlanılmayı gerektirdi.
Merkezi sınava geçiş
1974'te Üniversitelerarası Kurul, üniversiteye giriş sınavlarının tek merkezden yapılmasını kararlaştırdı. Bu kapsamda Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÜSYM) kuruldu. Üniversitelere öğrenci seçme ve yerleştirme işlemleri, 1981 yılına kadar bu merkez tarafından yürütüldü.

İkili sistem getirildi
Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı, 1974 ve 1975 yıllarında aynı gün sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki oturumda, 1976-1980 yıllarında aynı günde ve bir oturumda uygulandı; 1981 yılından itibaren iki basamaklı bir sınav hâline getirildi. İki basamaklı sınav sisteminde ilk basamağı oluşturan Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) Nisan, ikinci basamağı oluşturan Öğrenci Yerleştirme Sınavı (ÖYS) ise Haziran ayı içinde uygulandı.
1974'ten itibaren, adaylardan yüksek öğretim programlarına ilişkin tercihleri toplanmış ve adaylar puanlarına ve tercihlerine göre yüksek öğretim programlarına merkezî olarak yerleştirildi.
1981'de ÖSYM Yükseköğretim Kuruluna bağlandı.
- 1987'den itibaren, yüksek öğretim programları ile ilgili tercihlerini belli alanlarda toplayan adaylara, sınavda belli testleri cevaplama, diğerlerini cevaplamama imkanı getirildi.
Yeniden 'tek basamak'
1999'da iki basamaklı sınav kaldırıldı. Sınav ÖSS çatısı altında toplandı.
2006-ÖSS’de yapılan değişiklikle sınavın bir basamakta uygulanmasına devam edildi, ancak soruların bir kısmı önceki yıllarda olduğu gibi ÖSS tipinde hazırlandı, bir kısmı ise tüm lise müfredatı göz önünde tutularak hazırlandı.
- İsim ve sistem değişti
- 2009'da yeniden iki basamaklı sınav getirildi. Bu kapsamda YGS Mart, LYS ise Haziran ayında ve 5 oturum halinde yapıldı.
Halka sorduk
Yenisafak.com Gündem Ekibi olarak okurlara sistem değişikliği hakkında fikirlerini sorduk. 4 şıklı ankete katılan vatandaşların büyük çoğunluğu sabit bir sistemin getirilmesini istiyor. Kesin olmayan sonuçlara göre, ankete katılanların yüzde 60'ı, "Sabit bir sistem gelmeli" dedi. Yüzde 17 ise, "Çalışan için yine kolay" görüşünde bulundu.
📝👨🎓👩🎓YGS-LYS ayrımının kaldırılmasını doğru buluyor musunuz?
— Yeni Şafak Gündem (@YS_Gundem) 27 Eylül 2017
Erdoğan: İstediğimiz neticeyi alamadık
Dün yaptığı açıklamalarda sistem değişikliğine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli mesajlar verdi. Erdoğan şunları söyledi:
- "Eğitim-öğretimde istediğimiz neticeyi alamadıkça tabii olarak yeni arayışlar içine giriyoruz. Sınav sistemlerine defalarca değiştirdiğimiz halde, öğretmenlerimizi de öğrencilerimizi de velilerimizi de memnun edecek bir sonuca ulaşamadık."