Son dönemlerde Filistin'e karşı attığı adımlarla gündeme gelen ABD'nin Filistin ile İsrail arasında ilişki kurulması için yapılan sivillere yönelik programlara harcadığı milyonlarca doları da engellemeye başladığı belirtildi.
New York Times'ın görüştüğü eski ve yeni devlet yetkilileri, ABD'nin Filistin'e yaptığı her türlü yardımı durdurma kararı kapsamında, Filistin ve İsrail halklarını bir araya getirerek ilişkileri geliştirmeyi hedefleyen programlara ayırdığı fonları bir bir durdurma kararı aldığını ve ülkenin Filistinlilere yönelik son yardımları da bitireceğini söyledi.
Trump yönetiminin Filistinli sivillere yönelik artık fon ayırmayı reddettiği programlar arasında ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID), Çatışma Yönetimi ve Yatıştırma Programı, Doğu ve Batı Kudüs'teki çocukları bir araya getiren Kids4Peace (Barış için çocuklar) gibi programların bulunduğu kaydedildi.
Yetkililer, yapılan fon kesintileri sonucunda sadece İsrailli Yahudi ve Arapların ABD'nin yardımından yararlanabileceğinin altını çizdi.
USAID'den yapılan açıklamada da şu ifadeler yer aldı:
Söz konusu programlar, ABD bütçesinden ayrılan milyonlarca dolarla özellikle genç Filistinliler ile İsrailliler arasında birebir iletişim kurulması için Batı Şeria ve Gazze gibi bölgelerde çalışmalar yürütüyor.
"Diplomasi başarısızlığı"
Yetkililer, uzun yıllardır hem Cumhuriyetçi hem de Demokratik ABD yönetimlerinin Filistin ve İsrail için en önemli arabulucu olduğunu dile getirerek, son dönemlerde bu konuda Trump'ın aldığı kararları "diplomasi başarısızlığı" olarak niteledi.
Trump'ın Özel Temsilcisi Filistin'i suçladı
Daha önce elçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma kararı alan, ardından Filistinlilere yapılan yardımları keseceğini duyuran Trump yönetimi son olarak 1994'te Washington'da açılan FKÖ ofisinin kapatılacağını da açıklamıştı.
Bu kararların, Filistinlilere düşmanca tavrın yansıması olduğunu vurgulayan uzmanlar, ayrıca ABD'nin bu uygulamalarla "Filistin yönetimine kendi vizyonu ve planlarını dayatmaya çalıştığını, bu şekilde Filistinlileri Yüzyılın Anlaşması'nı kabul etmeye zorladığını" dile getiriyor.