ABD'de siyahi polisin cenazesine ırkçılık: Gömülmesine izin verilmedi

ABD Minneapolis’te siyahi George Floyd’un polis tarafından boğularak öldürülmesiyle başlayan gösteriler ülke geneline yayıldı. Polisin tutuklanması da tepkileri dindirmedi. Göstericiler polisle çatışırken birçok binayı ve aracı yaktı, yağmalamalar yaşandı. ABD’nin New York, Washington, Atlanta, Denver, Houston başta olmak üzere diğer kentlerinde protestolar şiddetlenerek artıyor. Beyaz Saray’a yürümek isteyenler ABD bayrakları yaktı. Detroit’te bir arazi aracından göstericilere ateş açıldı. 19 yaşında bir genç öldü. ABD Başkanı Trump, Floyd’un ailesini telefonla aradı. Ordu, askeri inzibatı Minneapolis’e konuşlandırma kararı aldı.

17 yaşındaki siyahi bir çocuk olan Eugene Williams'ın, 1919'da Michigan Gölü'nde yüzdükten sonra beyazlar tarafından taşlanarak öldürülmesinin ardından başlayan siyahi mücadele 100 yıl sonra aynı şekilde devam ediyor. Amerika tarihinin bitmeyen bir kısır döngüsü olan bu ayaklanmaları bastırmak ve haklarını kullanmalarını önlemek için siyahi insanlar polis şiddeti ile çoğu kez suçsuz yere tutuklandı. Siyahi insanlar, tehlikeli bir ırk olarak algılandı ve aynı ten rengini taşıyan tüm insanlar suçlu sınıfından sayıldı. Dahası siyahilerinin suçluluğunu kanıtlamak için kültürel ürünler devreye sokuldu. Hollywood eliyle 'The Birth of a Nation' filmi ile bu 'kara suçluluk' kanıtlanmaya çalışıldı. Ve aynı oyun 20'nci yüzyıldan günümüze kadar aynı şekilde oynanarak geldi. Şuan ABD’de başlayarak tüm dünyayı saran hak arayışı, adaleti bireysel bir dava, hatta davaların ötesinde tanımlamak için bir dönüm noktası.

ABD'de son dönemde artmaya başlayan ırkçı saldırılar, akıllara ülkenin karanlık geçmişini getirdi. Kızılderililere ve siyahilere yönelik katliam ve ayrımcılıklar bilinen ABD'de, Başkan Donald Trump'ın "zımni destek verdiği" ırkçı grupların eylemleri de artmaya başladı.