Kuşlara not iliştirerek gönderilen postaların üzerinden yaklaşık 3 bin yıl, Hezârfen’in İstanbul semalarında uçuşundan 387, ilk motorlu uçağın havalanmasından 147 yıl geçmişken insanlık, şimdi yeni bir dönemin çılgınlığını yaşıyor. Hayatımızın bir parçası haline gelen İnsansız Hava Araçları (İHA) kendi iş kollarını da doğurdu. Artık drone (dron) pilotluğu diye bir meslek var ve yıldızı her geçen gün parlıyor.
HOBİYDİ TİCARETE DÖNÜŞTÜ
Peki kimdir bu kişiler ve ne yaparlar? İHA’ları uçurup, profesyonel anlamda görüntü elde edenlere drone pilotu deniyor. Bu uğraş, hobi olarak başlasa da zamanla ticari faaliyete dönüşüyor. Meraklıları, kendilerini geliştirdikçe, eş dost ricasını kırmayıp başlıyor çekim yapmaya. Bazen düğün bazen de bir mekanın havadan görüntüsü ile sektöre giriş yapıyorlar. Üç beş kuruş elde edilip, işin bereketi keşfedilince, bizim dronculuk anında dönüşüyor bir mesleğe. Bu aleti kaldırmak dünyanın en kolay işi olsa da; onu havada tutup, uygun resimler elde edebilmek tam bir profesyonellik ve deneyim işi. Piyasada para eden de bu.
DÜĞÜNLER İLK SIRADA
Önce drone satın alınıyor, profesyonel çekimler için bir cihazın ortalaması 15 -20 bin civarında. 300 liradan başlayan fiyatlarla satılan alt segment İHA’lar çocukların yeni uçurtması olurken; 70 bin lirayı bulan rakamlarıyla son teknoloji ürünler müdavimlerinin hayalini süslüyor. İkinci el piyasasının hareketli olduğunu hatırlatalım. Gerekli yasal prosedürü ve deneyimi elde edince işin para kazanma kısmına geçiliyor. Öğrendiğimize göre en çok talep düğünlerden geliyor. Sonrasında tanıtım, klip, etkinlik çekimi, reklam gibi alanlar öne çıkıyor. Tarifeler, kişiye göre değişiyor yani belli bir standart yok.
KAZANÇ 20 BİN LİRAYI BULUYOR
150 liraya mekanınızı bir komşunun oğluna çektirebilir veya aynı hizmeti bin 500 liraya bir şirketten alabilirsiniz. Bugün orta segment model sahibi ve serbest çalışan biri, tek uçuştan bin lira alabilir. 1 saatlik bu çalışmanın maliyeti 2 bin 500 liraya çıkabiliyor. Düğünlerdeki rakamlar ise 300 -500 lira civarında ancak ayda 5 düğüne giden drone pilotu, 2 bin 500 liradan aşağı kazanmıyor. Öte yandan, çevreniz genişledikçe müşteri portföyünüz de artıyor ve masraflarınız karşılanarak başka şehirlere gidebiliyorsunuz. İsim yapanların ayda 15-20 farklı ücretlerde iş aldıklarını söyleyelim. Piyasası olan birinin kazancı ayda 20 bin lirayı görebilir.
KURSLARINA YOĞUN İLGİ
İhtiyaç artıkça, maliyetten kurtulmak için her kurum kendilerine ait drone satın almaya başlamış. Elinde cihazı olan herkesin sektöre girmesiyle işlerin azaldığını belirtelim. Yine de drone pilotluğu kurslarının sayısı giderek artıyor. Ortalaması bin liradan verilen dersler sonrasında sertifika elde ediyorsunuz. İstanbul’da drone satan yerler, onun sertifikasını da veriyor. Uçuş eğitimi sunan resmi kurum olmadığı için boşluğu, bu satıcılar dolduruyor.
YENİ BİR İSTİHDAM ALANI DOĞUYOR
Bununla birlikte, İHA’lar havadaki elimiz oldukça iş sahası genişliyor. Tarımda ilaçlama yapan, kargo şirketleri için teslimat götüren, hava durumu ölçen derken artık hayatımızın her alanında onlarla daha fazla karşılaşacağız. Hal böyle olunca yakın gelecekte cihazı kullanma yetkisine sahip kişilere olan talep artacak ve istihdam alanı büyüyecek gibi görünüyor. A2 ehliyetli eleman arayan ilanların benzerlerini görebiliriz haberiniz olsun.
Gökyüzündeki elimiz İHA’lar
- Drone uçurmak için ülkemizde her şehirden izin almak zorundasınız. Bunun dışında önüne gelen bu cihazı havalandıramaz, segmentlerine göre kurallara uymak zorundasınız. 81 ilde uçuş yetkisine sahip olan Yönetmen Oğuzhan Ünal, arkadaşlarıyla beraber kurduğu Pirana Film’in projeleri için İHA ile tanışmış. “Aslında drone sadece işimizin bir parçası tamamı değil” diyen Ünal, “Drone pilotluğu için geleceğin mesleklerinden deniyor ama bunun uzun vadede olabileceğine inanıyorum. Birçok teknoloji devinin drone kullanımına yönelik büyük yatırımları var. Günümüzdeki sorunlu tarafı güvenlik kısmı” yorumunu yapıyor.
- UÇUŞ İZİNLERİ MESELE
- Herkesin kolaylıkla elde edebileceği bir ürün olduğu için kötü amaçlı kullanımlara karşı alınan önlemlerin zamanla kurumsallaşacağını ifade eden Ünal, “Ülkemizin terörle mücadelesi düşünüldüğünde bazı önlemler anlaşılabiliyor. Fakat dronecular, uçuş izinleri ve yasaklardan çok şikayetçi özellikle hobi olarak bu işi yapanlar. Ama inanıyorum ki şu anki mevcut Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden işlevsel bir çözüm yakında gelecek ve insanlar rahatlayacaktır” diyor.
Türkiye için yeni proje
Oğuzhan Ünal, önemli bir işe de imza atmış. 81 ilin görüntülerini içeren Kültür ve Turizm Bakanlığı destekli proje sayesinde Türkiye’nin farklı güzelliklerini görme ve arşivleme şansı yakalamış. Pirana film ekibinin geliştirdiği bu projenin şimdilerde TRT ekranları için gün saydığını öğreniyoruz ve sözü Oğuzhan Ünal’a bırakıyoruz: “81 ilden 96 gönüllü pilot çalıştı. Uçuş izinlerini almak çok büyük bir efor gerektirdi. Sanırım şu an Türkiye’de her ilde uçuş izni olan tek firma Pirana film. Bütün ülkeyi dolaşıp, tüm güzelliklerine tanık olup ve bunları insanlara ulaştırabilmek muazzam bir duygu. Detayları görüp, bu sayede farklı şehirleri tanıdığım için çok mutluyum.”
Gelecek yıllardaki muhtemel hadiseler
Peki birkaç yıl içinde vatandaşın hayatında neler değişecek? Mesela tepemizde sahibini arayan İHA’lar uçarken, komşunun bahçesine girenler yüzünden muhtemel kavgalar karakolda bitecek. Bazıları telgrafın tellerine konacak. Bizim drone’a gelince, haberler için görüş aldıracağım. 11 yaşından beri gururla sürdürdüğüm evdeki perdeleri takma görevini devredeceğim. Şarj tokluğuna, durmadan çalıştırdığım drone’num sevgisini göstermek için şu sözlerle pencereme konacak: “Ayıptır, yazıktır. Senin yaptığını insan evladı yapmaz orhanorhun.”
