|

Perakende sektöründe mutluluk sendromu

Kamudaki engelli istihdamını 41 bine ulaştırarak rekor kıran Türkiye’nin bu yöndeki politikasına özel sektörden de destek geldi. Down sendromlu 34 genç, ‘Bağımsızım Çünkü Çalışıyorum’ projesi kapsamında iş hayatına atıldı. Hedef ise 4 bin kişiye ulaşmak. Ailelerin yanısıra iş dünyası için de mutluluk kaynağı olan uygulama, Bulgaristan ve Hollanda'ya örnek oldu.

Yeni Şafak ve
04:00 - 26/01/2016 الثلاثاء
Güncelleme: 21:51 - 25/01/2016 الإثنين
Yeni Şafak
SERBEST PİYASA


2002'de 5 bin olan kamuda çalışan engelli sayısını, 2015'te 41 bine çıkarmayı başaran Türkiye'nin bu yöndeki politikasına özel sektörden de destek geldi. Sosyal ve ekonomik hayatta kendine yer bulmaya çabalayan Down sendromlu (DS) 34 genç 'Bağımsızım Çünkü Çalışıyorum' projesi kapsamında perakende başta olmak üzere farklı sektörlerde istihdam ediliyor. Şimdilik sayıları az gibi görünse de, Down Sendromu Derneği'nin başlattığı ve Sabancı Vakfı'nın desteğiyle projenin 4 bin kişiye ulaşması hedefleniyor. TÜİK verilerine göre, nüfusun genelinde işgücüne katılım oranı yüzde 47,5 iken, en az bir engeli olan nüfusta oran yüzde 22,1 olunca, bu tür küçük adımların da önemi artıyor.



AYNI HİKAYEDE AYRI GAYRI OLMAZ


Proje, sadece Down sendromlulara yeni bir başlangıç şansı vermiyor aynı zamanda ailelerinin de hayatını değiştiriyor. DS hakkında hiçbir bilgisi olmayan insanlar, aynı işyerinde çalışarak veya onlardan hizmet alarak bilinçleniyor. Tüm dünyada 6 milyon Türkiye'de ise yaklaşık 100 bin kişide görülen DS'nin tedavi edilmesi gereken bir hastalık değil, genetik bir farklılık olduğunu öğreniyorlar. Uygulama Bulgaristan ve Hollanda gibi ülkelere de örnek olmuş durumda. Kısacası, onların her zaman neşeli olduklarına dair yaygın düşüncedeki gibi, proje sayesinde mutlu herkes. Onların yaşadıkları ve umutları, aynı hikayede sadece ayrı biraz.





GELECEĞE GÜVENLE BAKIYORUZ


Serkan Emiroğlu, Bimeks mağazasında reyon görevlisi olarak çalışıyor. Tam zamanlı bir işte emeğinin karşılığını almaktan memnun olan Serkan, iş koçundan eğitim gördükten sonra, kendi ayakları üzerinde durabildiğini söylüyor. Annesi Gülgün Özaktaş, oğlu ile yalnız yürüdüğü bu yolda kendilerine sağlanan imkanla beraber, hayatlarının değiştiğini anlatıyor. “Onu evde yalnız bırakmaktan korkar, bazen, 'Ben çalışamazsam ne olur?' diye düşünürdüm” diyen Öztaktaş'ın gelecek kaygısının hafiflediğine tanık oluyoruz: “Kazancıyla bankada bir hesap açtık, özel emeklilik sigortası yaptırdık. Artık işi olan bir delikanlı. Etraftan itibar görüyor.”



Sabancı Vakfı destekliyor




Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan, “Bu çabaları hibe programlarımız aracılığıyla destekliyoruz” diyor. Proje koordinatörü Fulya Ekmen ise gelecekten umutlu: “İleride tüm engelli gençlerin aktif bir çalışma hayatı sürdürebileceğine inanıyoruz”



Bana hayatı öğrettiğin için teşekkür ederim


Serkan Emiroğlu'nu iş arkadaşlarına sormayı ihmal etmiyoruz. Mağaza Yöneticisi Bahadır Teker, önceleri Down sendromu hakkında bilgisini olmadığını söylüyor. Teker, “O çalışkanlığı ve azmiyle bizi çok etkiledi. Reyonu jilet gibidir, müşterilerle iyi bir iletişimi var, hafızası çok güçlü” diyor. Serkan'ın sözlerinin anlamı çok büyük: “Aslına bakarsanız hayata bakışımız değişti.” Çalışma arkadaşı Serdar Erbay, 'neşesi bulaşıcı' dediği Serkan için, “Senden benden farklı biri değil, Öğle yemeklerinde sohbet çok keyifli” diyor.



En büyük hayali bağlama çalmak olan Beyza Nur Erdoğan, Hilton Oteli'nde kat görevlisi olarak çalışıyor. Bu işi kendi kendine yetebilmeyi öğrenmek için tercih etmiş. Beyza'nın annesi Fatma Erdoğan down sendromlu bir çocuğa sahip olmanın değerini paylaşıyor: “Her zaman güler yüzü ile zorlukları aşmamıza yardımcı oldu. Bana hayatı yeniden öğrettiği ve yaşattığı için kızıma teşekkür ederim.”



BİRİKİM YAPIYORUM


Big Chef's'te servis elemanı olarak çalışan Emre Özaydın ise daha iyi bir hayat için yola çıktığını paylaşıyor. Amacı ise birikim yapmak. Emre'yi arkadaşı Burçin Akgül'den dinliyoruz: "İşyerinde kendini geliştirdi. Çok çalışkan ve dakiktir. Onunla sohbet etmek, Maç izlemek ve Galatasaray'ı konuşmak başka bir dünya.”





Ekonomiye katma değer


Bimeks Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Arif Bayraktar, şu ana kadar istihdam ettikleri 19 Down sendromlu çalışanların kendisi ve şirkete çok şey öğrettiğini paylaşıyor. Bayraktar, dünya genelinde bu gençlerin, birçok farklı sektörde çalışabildiğini söylüyor



Hollanda'ya örnek oldu


Hilton İstanbul Bomonti Hotel Genel Müdürü, Remco Norden, konuklardan da, beklentilerinin çok üzerinde olumlu tepki aldıklarını paylaşıyor. Norden, “Amsterdam ve Sofya'daki otellerimizi de etkiledi ve kendi yerel dernekleriyle irtibata geçtiler” diyor.



Hizmet sektörüne uygun


Big Chefs CEO'su Gamze Cizreli şunları söylüyor: “Hizmet sektörüne çok uygun. Çünkü çok pozitif bir enerjileri var ve çok da kolay öğreniyorlar.” Ravago Turkey CEO Mehmet Turhan Onur, “Bu proje ile artı bir değer katmış olmaktan çok mutluyuz” diyor.



Senden yok ki farkım




Sıradan bir insan vücudunda bulunan kromozom sayısı 46 iken DS'li bireylerde bu sayı 47'dir. Hikayenin kalan kısmı herkes de aynı. Milyonlarca sperm içinde en hızlı ve güçlü olanının kazandığına dair şampiyonluk hikayesi biraz daha farklı. Yumurtaya ulaşabilen kazanıyor. O saniyede taş kesilen yumurtayı saran diğerleri ise anında ölüyor. Kim bilir belki en hızlı belki de yoldan öylesine geçensin. Belki hırslı, duygusal, avare belki de en divane olansın. Kim bilir, 'Bu çarptığım şey de nedir, dur bir bakayım' diyen şanslılardansın. Her kim olursan ol, içeriden geride kalanlara el sallayıp, bizimle bu haberi okuyansın. Ve Allah'ın emaneti hayatın kıymetini bilmek zorunda olansın.






#Down sendrom
#Perakende sektörü
#mutluluk sendromu
#Bağımsızım Çünkü Çalışıyorum
#Serkan Emiroğlu
#Sabancı Vakfı
#Zerrin Koyunsağan
٪d سنوات قبل