Türkiye İş Bankası 97. yaşını kutluyor. 1923’te 2 şube, 37 çalışanla kurulan İş Bankası, çıktığı bu yolculukta 22’si yurt dışında olmak üzere bugün 1181 şubesiyle 12 milyon müşteriye hizmet veriyor. 150 binin üzerinde yatırımcısı olan bankanın iştirakleriyle birlikte istihdam ettiği kişi sayısı 50 bini aşıyor. Bir asra yaklaşan geçmişi bulunan İş Bankası, 26 Ağustos 2024’te 100. yılını kutlayacak.
LİKİDİTE BOLLUĞU ENFLASYONU ARTIRDI
Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, bankanın 97. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada; dünya ve Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Salgın döneminin ekonomik ve sosyal yaşantıya etkilerine işaret eden Aran, bu dönemde ülkelerin borçluluk oranlarının önemli ölçüde arttığını, likidite bolluğu oluştuğunu, bunun enflasyona neden olduğunu ancak dünyada likidite bolluğundan eşit şekilde yararlanılmadığını söyledi.
BİR GÜVEN ARTIŞI GÖRÜYORUM
Öngörülebilirliği sağlamanın önemine dikkat çeken Hakan Aran, “Bu konuda serbest piyasa dinamiklerine güvenmenin, kararlı ve sabırlı duruşu sürdürmenin anahtar olduğunu düşünüyorum. Ben bir güven artışı olduğunu ve ilk adımın gerçekleşmeye başladığını görüyorum. Fed, yerinde, cesur kararlarla ekonomiyi destekleyerek en az hasarla bugüne gelinmesine öncülük etti. Fed, önümüzdeki dönemde varlık alım programını azaltabilir, faiz artırımına gidebilir. Bu riskler gerçekleşmeden, halen vaktimiz varken, bizim bir an evvel önlemlerimizi almamız ve yeni konjonktüre hazırlanmamız gerektiğine inanıyorum” diye konuştu.
ÜLKE KAZANAMIYORSA KİMSE KAZANAMAZ
Bankacılık sektörünün kalkınmadaki rolüne dikkat çeken Aran, şunları kaydetti: “Ülkenin kazanamadığı bir yerde, bireysel olarak kazanan birilerinin olacağını sanmıyorum. Hepimizin ortak menfaati, ülkenin kazanmasından geçiyor. Bankacılık anlayışı daha insan odaklı hale getirilmeli. Bu, bizim önemli bir sorumluluğumuz. Çalışanlarımızın ve müşterilerimizin refahını artırmak, istihdamı azaltan değil, istihdamı artıran yaklaşımlar benimsemek konusunda bankalar olarak çok şey yapmamız gerekiyor.”
BU FIRSATI HEBA ETMEMEK LAZIM
TCMB tarafından yayımlanan Piyasa Katılımcıları Anketi’ne göre ağustosta 12 ay sonrasına ilişkin tüketici enflasyonu beklentisinin temmuza göre düşüş kaydederek yüzde 12,48 olduğunu hatırlatan Hakan Aran, bu iyileşmenin, çok sınırlı olmakla birlikte dikkate değer olduğunu vurguladı. Aran, “Mevcut duruşumuz bozulmaz devam ederse baz etkisinin de katkısıyla enflasyonu bu yılın sonunda yüzde 16, gelecek sene de yüzde 12-13 seviyelerinde görebiliriz. Bu nedenle ben bu sınırlı iyileşmenin kıymetli olduğunu düşünüyorum. Evet, arzu edilen ölçüde olmayabilir ama sürdürülebilir ve dengeli büyüme ile istihdam yaratılması, faiz oranlarının gerilemesi, üreticinin desteklenmesi, finansman yükünün hafifletilmesi, yeni yatırımların önünün açılması ve olumlu bir iklime dönülmesi konusunda bir fırsat görüyorum. Umarım bu fırsatı bu kez kaçırmayız, iyi değerlendiririz. Fırsatı kaçırmamak, heba etmemek gerekiyor” dedi.
ÜRETEN VE KAZANAN 'BENİM BANKAM' HAYALİ
Genel Müdür Aran, üç yıl sonra ulaşacakları 100. yılda İş Bankası’nı hissedarıyla, müşterisiyle, çalışanıyla, emeklisiyle, tüm kesimlerin gururla ‘Benim Bankam’ dediği; üreten, kazanan ve kazandığını toplumla paylaşan geniş bir aile olarak hayal ettiğini dile getirdi. Aran, “Sürdürülebilirlik konusundaki tavrın doğrudan eylemle gösterilmesi gereken bir alan olduğunu düşünüyorum. Bu konuda herkes aksiyonla, eylemle sürdürülebilirlik kavramının içini doldurmalıdır” dedi.
BÜYÜME BEKLENTİMİZİ YÜZDE 3,5'TEN 6'YA ÇIKARDIK
Sene başında, ülke ekonomisinin bu yıl yüzde 3,5 büyüyeceğini öngördüklerini, bu öngörüyü en az yüzde 6 olacak şekilde revize ettiklerini belirten Aran, enflasyonda hızlı bir düşüş olmayacağı ancak son çeyrekte baz etkisine bağlı bir düşüş görüleceği ve sene sonunda enflasyonun yüzde 16’ya ineceği beklentisinde olduklarını söyledi. Aran, bunun Merkez Bankası’na faiz oranlarında indirim imkanı sağlayacağını vurguladı.
KRİPTO VARLIK PİYASASINDA ŞEFFAFLIK SAĞLANMALI
Kripto paralara dair de görüşlerini aktaran Aran, tüm dünyada kripto paralar, dijital varlıklar ve dijital paralar konusunda öncelikle düzenlemelerin yapılması, yatırımcıların, vatandaşların korunduğundan emin olunduktan sonra bunlara ilişkin projeler geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Aran, “Bu konuda aracılık eden kurumların anti şeffaf yapılarını, bir gecede nasıl yok olduklarını, insanımızın nasıl mağdur olduğunu görünce üzülüyor, güvenilir bir kurum olarak bu alanda var olmak gerektiğini düşünüyorum” dedi.
