Yerli üretim için finansman hazır

Toplam aktiflerini 29 milyar liranın üzerine çıkaran Ziraat Katılım, farklı alanlarda atılımlarını sürdürüyor. İthal edilen ürünlerin Türkiye’de üretilmesi için gerekli destekleri verdiklerini söyleyen Ziraat Katılım Genel Müdürü Metin Özdemir, yeni çalışmalarını Yeni Şafak ile paylaştı. Özdemir, "Yüzde yüzü ithal edilen enzim üretiminde çok kıymetli akademisyenlerimizin ve iş insanlarımızın olduğu bir proje var. Orada hisse satın alımı sağlayarak destek vermiş olacağız. Fabrika İstanbul’da olacak ve şu anda kurulum aşamasında. Enzimin Türkiye'ye yıllık 150 milyon dolar ithalatı var. Hedefimiz, İslam Kalkınma Bankası'nı da bu işin içine katarak büyümek” dedi.

FARKLI MODELLER GELİŞTİRİYORUZ

Özdemir, Ziraat Katılım olarak kar zarar ortaklıklarını çok önemsediklerini söyledi. Katılım bankalarının daha çok murabaha dediğimiz peşin alıp vadeli satma yöntemini kullandığını dile getiren Özdemir, "Dünyada da yüzde 90-95 oranında bu sistem uygulanıyor. Biz farklı modeller de kullanılsın diye katılım bankacılığını bu alanda geliştiriyoruz. Manisa Şehir Hastanesi entegre sağlık tesis projesinde Türkiye'de ilk defa istisna modelini uyguladık. İslam Kalkınma Bankası'yla birlikte, proje yaptık. Orada teminat ve garantör banka olduk. Kar zarar ortaklıklarıyla alakalı ortak yatırım modeliyle şirket kurduk" ifadelerini kullandı.

YÜNSA’DA ONAY BEKLENİYOR

Savunma sanayiine, otomotiv, demir yolu sektörüne yönelik siparişler alıp kamu ve özel sektöre işler yapan bir firmayla yüzde 50-50 ortaklık kurduklarını bildiren Metin Özdemir, şu bilgileri veriyor: “Akabinde bir lojistik firmasıyla böyle bir proje yaptık. Son olarak Yünsa’da yüzde 60'lık kısmı yine Yünsa'nın en büyük bayilerinden bir firma ile birlikte ortak aldık. Borsadaki pay devam ediyor. Anlaşmamız şu an rekabet kurumunda. İnşallah onay geldiğinde kısa sürede genel kurulları yaparak satışı neticelendireceğiz. Yünsa'nın yerli olmasını önemsiyoruz. Çünkü üretiminin yüzde 80'ini ihraç ediyor. İnşallah onu daha iyi noktalara getireceğiz.”

AĞIRLIKLI OLARAK KOBİ'LERLE ÇALIŞIYORUZ
En çok nerelere fon kullandırdıklarını sorduğumuz Özdemir, şu cevabı veriyor: "Çok büyük kurumsal firmalar ve şirketlerimizle de çalışıyoruz ama, müşteri sayısı olarak ağırlıklı olarak kullandırdığımız fonları KOBİ'ler alıyor. Yapımız da ona uygun zaten. Daha birebir ilişkilere dayanan bir yapımız var. Onun dışında bireysel kredilerde de varız. En son konut kredisinde de kamunun yapmış olduğu kampanyaya biz de dahil olduk. Önümüzdeki süreçte de ağırlıklı olarak KOBİ'ler olmak üzere sektör ayrımı gözetmeden her sektörde fon kullandırmaya devam edeceğiz."
Y
ERLİ YAZILIMLA 3 MİLYON DOLAR CEPTE KALDI
Dijitaldeki çalışmalarından da söz eden Metin Özdemir, dijitalleşmeye önem verdiklerini aktardı. Blockchain ve yapay zeka gibi kavramların yavaş yavaş hayatımıza girdiğini söyleyen Özdemir sözlerini şöyle sürdürdü: “Arkadaşlarımız çalışıyor, bu teknolojileri kullanmaya başlayacağız. Tabii bunları kullanmaya çalışırken de kendi yerli yazılım firmalarımızla birliktelikler yapmaya gayret ediyoruz. bu sayede yıllık 3 milyon dolarlık lisans maliyetinden kurtulduk. Kullandığımız üründe önceliğimiz yerli üretim. Markası önemli değil. Türkiye'de üretiliyor olması önemli."