|

Yetki yok vicdan da mı yok?

İzmir depremi, il ve ilçesi için görev yapmak üzere seçilen belediye başkanlarının yetki tartışmasını gündeme getirdi. Belediye başkanlarının açıklamaları şaşkınlık oluşturdu. Yiten onca canın ardından "Yetkimiz yoktu" diyen belediye başkanlarına vatandaşlar, “Vicdanınız da mı yoktu” sorusunu yönelterek tepki gösterdi.

Mine Açar
00:00 - 7/11/2020 Cumartesi
Güncelleme: 20:48 - 6/11/2020 Cuma
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

Son yaşanan depremlerin ardından yeni bir tartışma konumuz oldu. Konumuzun başlığı yetki. Belediyeler il ve ilçelerinde gerek kendi imkanlarıyla inceledikleri gerekse de vatandaştan gelen talepleri değerlendirerek yaptıkları bina incelemelerinde bina oturuma uygun olmayacak kadar çürük ise çürük raporu hazırlayabiliyor. Ama hazırladığı raporu ne Çevre ve Şehircilik Bakanlığına iletiyor ne de çürük raporu verdiği binanın yıkılıp yıkılmadığını takip ediyor. Gerekçesi de yetkisinin olmaması. İzmir depreminde bunu net olarak gördük. Ama bu sadece İzmir’le sınırlı değil. Bu parti meselesi de değil.


TÜM BELEDİYELER İÇİN GEÇERLİ

Yani bugün karşımıza çıkan tablo Türkiye’nin her hangi bir yerinde muhalefet veya hükümet partilerinden birinin belediye sınırları içerisinde de yaşanabilirdi. Bundan sonra da olası bir depremde yaşanıp yaşanmayacağını bilmiyoruz. Bildiğimiz bir gerçek ise belediyeler başta olmak üzere kimsenin sorumluluğu üstlenmemesi ve yetkim yok bahanesinin ardına sığınması. Vatandaşsa olaylar karşısında şaşkın. Aynı şaşkınlık bende de var. Konu hakkında görüşlerini aldığımız sokak röportajlarında kadın erkek, genç yaşlı herkes belediye başkanlarına “Yetkiniz yok da vicdanınız da mı yok” sorusunu soruyor.

OY KORKUSU ÖNE ÇIKIYOR

Yeni Şafak Gazetesi olarak yaptığımız sokak röportajında Ali Bayrak isimli bir vatandaş oy korkusuna dikkat çekiyor. O binaların olası bir depremde yıkılacağını rapora not edenlerin sorumluluğunun yüksek olduğunu belirten Bayrak, “Oy kaygısıyla sessiz kalınıyor. Seçilemezlerse de muhatabı yeni başkanlar olsun deniliyor. Yeni başkanlar da görünen o ki ilçede çürük raporu verilen bina var mı bina stoğumuzun durumu nedir gibi soruları sormuyor. Bunlar olmayınca da işte sonuç ortada. Yitip giden 114 can ve yetim kalan çocuklar...” diyerek tepkisini dile getirdi.


2019’DA BİLDİRİN ÇAĞRISI YAPILDI

Sokak röportajlarında karşımıza bir de yönetmeliklere ve güncel konulara hakim eski bir belediye çalışanı da çıktı. Belediyelerin sorumluluğunun olduğunu hatırlatan vatandaş 2019’da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından 81 il'e konu ile ilgili genelge gönderildiğini hatırlattı. Nitekim Kartal’da yıkılan ve 21 kişiye mezar olan Yeşilyurt Binası faciasından sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 81 il'e genelge göndererek riskli yapıların tespit edilerek bakanlığa bildirim de bulunulmasını istemişti. Bakan Murat Kurum imzası ile yayımlanan genelgede “Bakanlığımız 2023 vizyonu kapsamında, kentsel dönüşüm uygulamalarında karşılaşılan sorunların çözümü, dönüşüm sürecinin iyileştirilmesi ile yerleşim ölçeğindeki kentsel dönüşümün bütüncül bir şekilde yönetilmesini sağlamak amacıyla yeni bir yaklaşıma ihtiyaç duyulmuştur. Bu kapsamda ‘Kentsel Dönüşüm Strateji Belgesinin Hazırlanmasına Yönelik İlke ve Esaslar’ çerçevesinde iliniz sınırları içerisinde bulunan büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanlıklarınca kentsel dönüşüm strateji belgesinin hazırlanması ve yetki sınırları dahilinde bulunan en riskli alanların 3 ay içerisinde Bakanlığımıza bildirilmesi gerektiğinin ilgili belediyelere iletilmesi hususunda gereğini rica ederim” ifadelerine yer verilmişti. Yani çürük binaların hepsinin bakanlığa bildirilmesi 2019 yılında belediyelerden net olarak istendi.

Cumhurbaşkanı siyasi kariyerini ortaya koydu

Deprem riski devletin en üst kademesi olan Cumhurbaşkanlığı makamında en önemli konu olarak gündemde. Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, 2011’de başbakanlığı döneminde, “Benim siyasi hayatıma mal olsa da ben tek bir vatandaşımın enkaz altında kalmasına müsaade etmeyeceğim ve kentsel dönüşümü başlatacağım” diyerek konuya verdiği önemi net olarak ortaya koymuştu. Seçim dönemlerinde de en öncelikli konuları arasında binaların depreme dayanıklı hale getirilmesi yer aldı.

HERKES GÖREVİNİ YAPMALI

  • Vatandaş, bir daha bu tür üzücü olayların yaşanmasını istemiyor. Bunun için belediyelerin çürük tespit ettiği binaları bakanlığa bildirmelerinin zorunlu hale getirilmesini talep ediyor. Konunun Çevre ve Şehircilik Bakanlığının da gündeminde ilk sıralarda yer aldığı biliniyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum da toplumun her kesimine bu konuda duyarlı olmaları çağrısında bulunuyor. Binasının riskli olduğunu düşünen herkesin bireysel olarak bakanlığa başvuru hakkı olduğu da hatırlatılıyor.
#İzmir
#Deprem
#Bina
3 yıl önce