|

'15 Temmuz'a sevinenler'

Yeni Şafak yazarlarının Türkiye ve dünyadaki gündeme dair analizlerini sizler için özetledik... Mehmet Acet köşesinde 15 Temmuz’u fonlayan Körfez ülkesine işaret etti. Yusuf Kaplan, Hayrettin Karaman, Aydın Ünal ve Erdal Tanas Karagöl de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yeni Şafak
10:14 - 12/06/2017 Pazartesi
Güncelleme: 10:25 - 12/06/2017 Pazartesi
Yeni Şafak
Yusuf Kaplan, ​Erdal Tanas Karagöl, Hayrettin Karaman, Mehmet Acet, Aydın Ünal.
Yusuf Kaplan, ​Erdal Tanas Karagöl, Hayrettin Karaman, Mehmet Acet, Aydın Ünal.

Mehmet Acet, Yusuf Kaplan, Hayrettin Karaman, Aydın Ünal ve Erdal Tanas Karagöl'ün yazılarının en dikkati çeken bölümleri:

Bir acabamız daha var

İstanbul Beyoğlu Belediyesi’nin birkaç ayda bir düzenlediği “Beyoğlu Buluşmaları” isimli bir platform var.Dar katılımlı davetli listesi ve bir ana konuşmacı… Format bu şekilde. 5-6 ay kadar önce bu platformun konuşmacısı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olmuştu.

Uhdesindeki konularla ilgili ufuk turu yapan Çavuşoğlu, konuşmasının bir yerinde “Türkiye’deki darbe girişimine parasal destek sağlayan bir Müslüman ülkeden” söz edince kulak kabarttık.Bakanın ağzından duyduğumuz cümle şöyle bir şey idi:“Türkiye’deki darbe kalkışmasına, hükümeti gayrı meşru yöntemlerle devirme çabalarına bir ülkenin 3 milyar dolar para desteğini sağladığını biliyoruz. Üstelik bu, Müslüman bir ülke.” Konuşma devam ederken, “Çavuşoğlu hangi ülkeyi işaret ediyor?”diye sorduk. Cevap tahmin ettiğimiz gibiydi. “Birleşik Arap Emirlikleri…”

Müslümanları ayakta tutan Müslüman devletler yok

92 yaşında bir âlim...Hâlâ diri, hâlâ koşturuyor.. o ülke senin.. bu televizyon benim diyerek... İslâm dünyasının en saygın isimlerinden biri. Arap dünyasındaki kralların otoritelerinden daha fazla otoriteye ve güce sahip Karadavi. O yüzden çok korkuyor Batılı kralların soytarıları olan diktatörler... Dünyanın çivisi çıktı... *  Osmanlı, 3 kıtada 5 asır barış yurdu inşa etti. Osmanlı bitirildi. Dünyadan ruh çekildi. Batılılar, dünyayı 1 asırda cehenneme çevirdi. * Batılı emperyalistler, bütün güçleriyle, bütün vahşilikleriyle İslâm dünyasına çullanıyorlar... Uzaktan kumanda ettikleri diktatörlerle İslâm dünyasında İslâm’ın kökünü kazıma konusunda, sihirli küre’ye el basarak ortaklaşa yemin ediyorlar... Daha önce de dikkat çekmiştim: İslâm dünyası iki asırdır işgal altında. Batılıların kölesi. Bağımsız değil o yüzden.

'Kulum kölem' demeyecek, 'kardeşim, evladım' diyecek

En tartışılmaz insan hakkı yaşama hakkıdır; yaşama hakkından maksat yarı aç yarı tok sürünmek değildir, tabîi ihtiyaçlarını gidererek yaşamaktır. Bugün dünya üzerinde yaşayan insanların; inançları, dünya görüşleri ne olursa olsun bütün insanlar için böyle bir yaşama imkânını sağlamak ödevleri vardır ve bu her şeyden önce bir insanlık ödevidir. Ödevin ihmâl edilmesi, umursanmaması, bu yüzden milyarlarca insanın yarı aç ve ihtiyaç içinde yaşamaya mahkûm olmaları, namus ve özgürlüklerinden feragat etmek mecbûriyetinde kalmaları bir insanlık suçudur.Zengin toplulukların ve fertlerin, başkalarının giderek daha da yoksullaşmaları pahasına servetlerini arttırmaya; refah, israf ve sefahat içinde devam etmeleri vicdanlarını sızlatmıyorsa Allah onlardan bunun hesabını soracaktır. “Ben O'na inanmıyorum ki..." diyenler de öte dünyadan önce burada, ya yoksullar eliyle veya başka yollardan cezâlarını çekebileceklerini unutmasınlar.İnsan hakları belgelerine, övünülen Batı değerlerine, ahlakı, sevgi ve merhameti her şeyin önünde tuttuklarını iddia eden Hristiyanlara… rağmen Batı, aşağıda rakamlarını sunacağım facianın baş sebebi olduğu için ahlaktan, insanlıktan ve evrensel değerlerden sınıfta kalmıştır.

CHP’nin tabiatının bir gereğiydi

Katar krizi patlak verdiği andan itibaren CHP hangi safta duracağını, hangi tavrı takınacağını ve nasıl bir söylem kullanacağını çok hızlı şekilde belirledi ve sanki olacaklardan haberi varmış da hazırlıklıymış gibi meseleyi iç politikaya taşıyıverdi.

CHP’nin çok hızlı şekilde pozisyon belirlemesini “kurgulanmış” olmasına ya da alacağı pozisyonun kulağına “fısıldandığına” bağlayanlar yanılırlar.CHP’nin, böyle bir krizde pozisyon belirlemek için dışardan yönlendirmelere hiç ihtiyacı yok. Zira CHP, tam 94 yıldır bugün olduğu pozisyonda duruyor. 94 yıl boyunca aynı pozisyonu muhafaza edebilmek de, kim ne derse desin, “takdiri” ve “övgüyü” ziyadesiyle hak ediyor.CHP, 94 yıl boyunca, kimi zaman yalpalamış olsa da; faşizme, komünizme, sosyalizme, liberalizme, demokrasiye, dindarlığa, din düşmanlığına, ulusalcılığa, İrancılığa, Kürtçülüğe, Baasçılığa, Komitacılığa meyletmiş olsa da, tabii duruşunu, o istikrarlı, o tutarlı statükocu duruşunu hiç bozmadı. CHP, Lozan Antlaşması’nın altına imza atan parti. Lozan ise, öncesinde yapılan gizli Sykes-Picot Antlaşması’nın Türkiye’yi ilgilendiren kısımlarını garantiye alan bir antlaşma.

Bu da daha bağımsız bir Katar demek

Katar’a uygulanan diplomatik ablukanın etkisi yayılarak 
. Ülkeye yöneltilen suçlamalara bakıldığında, aslında ablukanın arkasında farklı gerekçeler olduğu çok açık bir şekilde görülüyor. En önemli neden ise, Katar’ın başta sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) olmak üzere, doğalgaz alanında yükseldiği konum.
LNG deyip geçmemek lazım. Çünkü sıvılaştırılmış doğalgaz, boru hatlarından çok daha esnek bir ticaret imkânı sağlıyor.Her ülkeye ya da coğrafyaya boru hatları aracılığıyla doğalgaz taşınamayabilir fakat LNG gemiler aracılığıyla dünyanın birçok ülkesine kolaylıkla ulaştırılabilir.LNG’yi dünyaya taşıyan ülkelere ihracat alanında abluka koyarak bu alanda etkili olacak ülkeleri engellemek isteyen Körfez ülkeleri ve bunları yönlendiren ülkeler biliyorlar ki, bugün bu alanda en güçlü ülke Katar. Katar’ın bu gücünün ekonomisine ne derece güç kattığı da ortada. Katar, son dönemde özellikle LNG potansiyelini ekonomik gelire dönüştürmede çok başarılı oldu. Hali hazırda yüksek kişi başı gelire de sahip. Uluslararası arenada enerji işbirlikleriyle de milli gelirini arttırma potansiyelini oldukça yükseltti. Yalnızca ekonomik bir güç değil bahsettiğimiz, enerjinin sağladığı ekonomik güç siyasi güç anlamına da geliyor aynı zamanda.

#​Mehmet Acet
#Yusuf Kaplan
#Hayrettin Karaman
#Aydın Ünal
#Erdal Tanas Karagöl
7 yıl önce