Mehmet Acet, Yusuf Kaplan, Hayrettin Karaman, Aydın Ünal ve Erdal Tanas Karagöl'ün yazılarının en dikkati çeken bölümleri:
Bir acabamız daha var
İstanbul Beyoğlu Belediyesi’nin birkaç ayda bir düzenlediği “Beyoğlu Buluşmaları” isimli bir platform var.Dar katılımlı davetli listesi ve bir ana konuşmacı… Format bu şekilde. 5-6 ay kadar önce bu platformun konuşmacısı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olmuştu.
Müslümanları ayakta tutan Müslüman devletler yok
92 yaşında bir âlim...Hâlâ diri, hâlâ koşturuyor.. o ülke senin.. bu televizyon benim diyerek... İslâm dünyasının en saygın isimlerinden biri. Arap dünyasındaki kralların otoritelerinden daha fazla otoriteye ve güce sahip Karadavi. O yüzden çok korkuyor Batılı kralların soytarıları olan diktatörler... Dünyanın çivisi çıktı... * Osmanlı, 3 kıtada 5 asır barış yurdu inşa etti. Osmanlı bitirildi. Dünyadan ruh çekildi. Batılılar, dünyayı 1 asırda cehenneme çevirdi. * Batılı emperyalistler, bütün güçleriyle, bütün vahşilikleriyle İslâm dünyasına çullanıyorlar... Uzaktan kumanda ettikleri diktatörlerle İslâm dünyasında İslâm’ın kökünü kazıma konusunda, sihirli küre’ye el basarak ortaklaşa yemin ediyorlar... Daha önce de dikkat çekmiştim: İslâm dünyası iki asırdır işgal altında. Batılıların kölesi. Bağımsız değil o yüzden.
'Kulum kölem' demeyecek, 'kardeşim, evladım' diyecek
En tartışılmaz insan hakkı yaşama hakkıdır; yaşama hakkından maksat yarı aç yarı tok sürünmek değildir, tabîi ihtiyaçlarını gidererek yaşamaktır. Bugün dünya üzerinde yaşayan insanların; inançları, dünya görüşleri ne olursa olsun bütün insanlar için böyle bir yaşama imkânını sağlamak ödevleri vardır ve bu her şeyden önce bir insanlık ödevidir. Ödevin ihmâl edilmesi, umursanmaması, bu yüzden milyarlarca insanın yarı aç ve ihtiyaç içinde yaşamaya mahkûm olmaları, namus ve özgürlüklerinden feragat etmek mecbûriyetinde kalmaları bir insanlık suçudur.Zengin toplulukların ve fertlerin, başkalarının giderek daha da yoksullaşmaları pahasına servetlerini arttırmaya; refah, israf ve sefahat içinde devam etmeleri vicdanlarını sızlatmıyorsa Allah onlardan bunun hesabını soracaktır. “Ben O'na inanmıyorum ki..." diyenler de öte dünyadan önce burada, ya yoksullar eliyle veya başka yollardan cezâlarını çekebileceklerini unutmasınlar.İnsan hakları belgelerine, övünülen Batı değerlerine, ahlakı, sevgi ve merhameti her şeyin önünde tuttuklarını iddia eden Hristiyanlara… rağmen Batı, aşağıda rakamlarını sunacağım facianın baş sebebi olduğu için ahlaktan, insanlıktan ve evrensel değerlerden sınıfta kalmıştır.
CHP’nin tabiatının bir gereğiydi
Katar krizi patlak verdiği andan itibaren CHP hangi safta duracağını, hangi tavrı takınacağını ve nasıl bir söylem kullanacağını çok hızlı şekilde belirledi ve sanki olacaklardan haberi varmış da hazırlıklıymış gibi meseleyi iç politikaya taşıyıverdi.