Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Muhtarlar Buluşması programında açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Gazze’de yaklaşık 2 milyon, Lübnan’da 1 milyondan fazla insan evini barkını, yıllardır yaşadığı toprakları terk etmek zorunda bırakıldı. Bunların kanı Netanyahu denilen gözü dönmüş birisinin elindedir. Amerikası, Avrupası, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi adeta oyuncak olmuş durumda" dedi. Türkiye olarak "zalimin hasmı, mazlumun da hamisi" olduklarını herkesin bilmesini isteyen Erdoğan, soykırım şebekesine karşı yürüttükleri haysiyet ve özgürlük mücadelesinde Filistin halkının tüm imkanlarıyla yanında olduklarını kaydetti.
Şişli'deki bir otelde düzenlenen İstanbul Muhtarlar Buluşması'nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tüm muhtarların 19 Ekim Muhtarlar Günü'nü tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul ile 81 vilayetteki muhtarların tamamına samimi hizmetleri için teşekkür ettiğini, selam ve sevgilerini gönderdiğini belirterek, ebediyete intikal eden muhtarları rahmetle yad ettiğini söyledi.
31 Mart Yerel Seçimleri'nde belediyelerle muhtarlıklarda da değişimler yaşandığını anımsatan Erdoğan, "Muhtarlarımızın bazısı tekrar güven tazelerken, bir kısmı da bayrağı yeni kardeşlerimize devretti. Türk demokrasisinin gücünü, olgunluğunu ve kapsayıcılığını son seçimlerde bir kez daha görmüş olduk. Görevi devreden muhtar kardeşlerime ülkem ve milletim adına teşekkür ediyor, yeni seçilen kardeşlerime de Mevla'dan üstün başarılar diliyorum." ifadesini kullandı.
Erdoğan, mahalle ve köylerine hizmet mücadelelerinde muhtarların yanında olmayı sürdüreceklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Aziz milletimizin teveccühüyle 10 yıl önce cumhurbaşkanı olarak seçildiğimizde Türk demokrasisini tanıştırdığımız yeniliklerden biri muhtarlar toplantısıydı. 2015 yılında ilkini gerçekleştirdiğimiz muhtarlar toplantımızda devletin zirvesiyle yerel demokrasinin sembolü olan muhtarlarımızı 53 defa bir araya getirdik. Milletin evi olarak tarif ettiğimiz Cumhurbaşkanlığı Külliyesi aynı zamanda muhtarlarımızın da evi haline dönüştü. Türkiye'nin dört bir yanından 40 binden fazla muhtarımızla bir araya geldik. İstişare ettik, ülkenin ve milletin meselelerine ortak akılla çözüm yolları aradık. Muhtar kardeşlerimle sadece aramızdaki gönül köprülerini değil, milletimizin birlik ve beraberliğini de sağlamlaştırdık."
Son toplantıda Cumhuriyetin 100. yaşını temsilen 81 ilden 2023 muhtarla bir araya geldiklerini hatırlatan Erdoğan, bugün İstanbul'da 39 ilçeden 950 muhtarla bir araya gelmenin bahtiyarlığını yaşadıklarını belirtti.
Erdoğan, toplantıya gelen her muhtara şükranlarını sunduğunu, bu toplantıya vesile olan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve ekibini tebrik ettiğini kaydetti.
"Kamu kurumlarının kapıları sizlere tüm Türkiye'de açıldı"
Muhtarlarla yaptığı toplantıların, ülkenin en köklü kurumlarından olan muhtarlık kurumuna yönelik bakış açısını değiştirdiğini, özellikle bürokrasi, siyaset ve yerel yönetimlerde farklı bir hava estirdiğini çok iyi bildiğini vurgulayan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şunu da söylemek istiyorum; ülkemizde birileri halen anlamasa da milletin teveccühüne mazhar olmak, dünyada ulaşılabilecek en şerefli payelerden biridir. İster muhtar, ister meclis üyesi, ister belediye başkanı, ister milletvekili, isterse Türkiye Cumhurbaşkanı olsun bu durum değişmez. Demokrasinin halka dönük yüzü muhtarla başlar, devletin başı olan reisicumhurla sona erer." diye konuştu.
"Kimse benim muhtar kardeşlerimi ezemez, hor ve hakir göremez"
Muhtarların bu yönleriyle demokrasinin de nüvesini teşkil ettiğini belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eski Türkiye'nin tekrar hortlatılmasına izin veremeyiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Köyünün ve mahallesinin sorunlarına çözüm arayışında yerel yönetimler de dahil bütün kurumların kapısı muhtarlara açıktır ve öyle olmalıdır. Ne dediler benim için? 'Muhtar bile olamaz.' Bu manşetleri attılar. E ne oldu? Eski Türkiye'nin tekrar hortlatılmasına izin veremeyiz. Bakınız bu fakir, eski Türkiye'yi iliklerine kadar yaşamış, adaletsizliği, hukuksuzluğu, ayrımcılığı bizzat tecrübe etmiş bir kardeşinizdir." ifadelerini kullandı.
Yarım asrı geçen siyaset yolculuğunda pek çok zorluklarla karşılaştığının altını çizen Erdoğan, halkın seçtiklerine tepeden bakan bürokratik oligarşiyi gördüğünü söyledi.
Elitist, seçkinci, halka rağmen halkçılık yapan jakoben zihniyeti de gördüğüne dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Millete hizmetkarlık yerine efendilik taslayanların ülkemize nasıl büyük zararlar verdiğini gördüm. İdareimaslahatçılığın, nemelazımcılığın, aman konforum bozulmasın, aman başım ağrımasın, bu yaklaşımların kalkınma ve refah hamlelerimizi nasıl tökezlettiğini gördüm. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, milletvekili, başbakan ve Türkiye Cumhuriyeti'nin halk oyuyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olarak, siyasi hayatım boyunca Türkiye'yi ve Türk demokrasisini paçasından aşağı çeken bütün bu marazlarla mücadele ettim. Şairin ifadesiyle söyleyecek olursak, 'Nar-ı beyza ateş, çekiç, su ile döve döve pusat etti dert bizi. Kıvılcımdan güller açtı bu çile namert bilmez, bilir gardaş mert bizi.' Evet biz de önümüze çıkan engellere aldırmadan, baskılar ve yasaklar karşısında geri adım atmadan çalıştık, ter döktük."
"Muhtarlarımızın güçlendirilmesi adına sayısız adım attık"
"Aşkınan koşan yorulmaz." diyerek, tüm Türkiye'ye hizmet etmenin peşinden koştuğunu dile getiren Erdoğan, "Bundan sonra da mücadelemizi sizlerle birlikte kararlılıkla devam ettireceğiz. Savrulmadan ve sarsılmadan Türkiye'yi bugüne kadar olduğu gibi yine demokrasiyle, kardeşlikle, adaletle ve özgürlükler temelinde büyüteceğiz. İnanıyorum ki bunu da siz muhtar kardeşlerimin desteğiyle yapacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin kalkınma hamlelerinden diğer tüm kesimler gibi muhtarların da hak ettikleri payı aldıklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"100 muhtar hizmet binasının yapımını tamamladık"
Muhtarların ödemekle yükümlü oldukları 8 bin 233 liralık Sosyal Güvenlik Kurumu primlerini şimdi devletin karşıladığını aktaran Erdoğan, "En az bir dönem muhtarlık yapan kardeşlerimizi bugün 55 bin lirayı bulan silah ruhsatı harcından muaf tutuyoruz. 30 büyük şehirde yöreye özgü 100 muhtar hizmet binasının yapımını tamamladık. 51 ilimizde 2024 yılı için planladığımız 179 hizmet binasından 98'i hizmete girdi. Kalan 81 tanesinin inşaatı ise hızla devam ediyor. 2 sene önce hizmete açtığımız Ankara Muhtar Evi ile Ankara'yı ziyaretlerinde muhtarlarımızın üzerinden büyük bir yükü aldık." diye konuştu.
Kadın muhtarların görev yaptığı yerlerdeki hizmet binalarının güvenlik kamerası ihtiyaçlarını da talepleri doğrultusunda karşıladıklarına vurgu yapan Erdoğan, "Başlattığımız Muhtar Bilgi Sistemi sayesinde ihtiyaçlarınızı daha hızlı bir şekilde karşılama yanında, merkezdeki birimlerimizle bağınızı güçlendirdik. Adrese Dayalı Kayıt Sistemi'ni muhtarlarımızın kullanımına açtık. Türkiye Muhtarlar Konfederasyonunun kamu yararına çalışan derneklerden sayılmasını sağladık." şeklinde konuştu.
Erdoğan, İçişleri Bakanlığı ile YÖK arasında imzalanan protokol doğrultusunda Muhtar Akademisi projesini devreye aldıklarını anımsatarak, akademide eğitim gören 813 muhtarı temsilen sertifika alan 41 muhtarı da tebrik etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm bu imkanların yanı sıra turizmden kültüre ve enerjiye kadar geniş bir yelpazede muhtarların yanında olduklarını söyledi.
Muhtarların da bölgedeki gelişmeleri kendileriyle birlikte yakından takip ettiklerini ifade eden Erdoğan, Suriye'de 13 yıl önce başlayan ve 1 milyon insanın hayatına mal olan ihtilafa henüz çözüm bulunmadığını, Ukrayna-Rusya arasındaki kanlı savaşın şubat ayında 4. yılına ulaşacağını aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir diğer komşu Irak'ın halen terör belasıyla mücadele ettiğine, birçok Avrupa ülkesinde Müslüman ve yabancı düşmanı ırkçı partilerin ya tek başlarına iktidara yürüdüğüne ya da iktidar ortağı olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Zulmü alkışlamadık, zalime asla boyun eğmedik"
Erdoğan, bu gerçeği tüm dünyada korkusuzca haykıran tek ülkenin Türkiye olduğunu vurgulayarak, "Merhum Mehmet Akif'in mısralarında anlamını bulan o yüce ruha sıkı sıkıya sahip çıkıyoruz. Bu asil milletin şerefli bir evladı ve Türkiye Cumhurbaşkanı olarak şunu büyük bir gururla ifade etmek isterim: Zulmü alkışlamadık, zalime asla boyun eğmedik. Birilerinin keyfi için kardeşlerimize sırtımızı dönmedik. Hakkı tutup kaldırmak için İslam aleminde ve tüm dünyada öne atılan daima biz olduk. Filistin halkına, Gazzeli çocuklara canları pahasına topraklarını savunan Filistinlilere insanlık ve kardeşlik vazifemizi hakkıyla yerine getirmeye çalıştık." diye konuştu.
Türkiye olarak "zalimin hasmı, mazlumun da hamisi" olduklarını herkesin bilmesini isteyen Erdoğan, soykırım şebekesine karşı yürüttükleri haysiyet ve özgürlük mücadelesinde Filistin halkının tüm imkanlarıyla yanında olduklarını kaydetti.
Sadece örnek mücadeleleriyle değil şehadetleriyle de destanlaşan Filistin direnişinin tüm önderlerini, tüm mensuplarını, Gazze topraklarını mübarek kanlarıyla sulayan tüm kahramanları bugün bir kez daha tazimle selamladığını ifade eden Erdoğan, "Filistin'in seçilmiş, son başbakanı İsmail Heniyye kardeşimden sonra geçtiğimiz günlerde şehit düşen Hamas Lideri Yahya Sinvar'a da Allah'tan rahmet diliyorum. Rabbimizin şu müjdesine tüm kalbimizle inanıyoruz: 'Allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. Bilakis onlar diridirler. Rableri katında Allah'ın lütfundan kendilerine verdiği nimetlerin sevincini yaşayarak rızıklandırırlar.' Allah katında mertebelerin en yükseğine erişmiş Filistin'in tüm şehitlerini, tüm şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum." ifadelerine yer verdi.
"Bizim temel politikamız ülkemizin bekasını korumak"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgenin günden güne yangın yerine döndüğü, jeopolitiğin kendilerini dört bir yandan sıkıştırdığı bu kırılma anında, Türkiye'yi tarihin doğru tarafında tutmanın gayretinde olduklarını dile getirerek, şunları belirtti:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bekamızı sağlamak için yalnız savunma sanayimizi değil, milletimiz ve millet bağımızı daha da güçlendirmenin çabasındayız. 22 yıl boyunca ortaya koyduğumuz irade gayet açıktır. Biz hiçbir zaman farklı etnik kimlikleri, inançları, siyasi görüşleri, kültürel aidiyetleri çatışma veya ayrılık unsuru olarak görmedik." değerlendirmesini yaptı.
85 milyonun tamamını Türk milletinin ayrılmaz parçası olarak gördüklerinin vurgulayan Erdoğan, her fırsatta tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet dediklerini söyledi.
Erdoğan, bu topraklarda bir arada, barış içinde, kardeşçe yaşama iradelerinin ve milli mutabakatın timsali olan İstiklal Marşı'nın etrafında 85 milyonu buluşturmak, milletin tüm fertlerini aynı ortak idealler etrafında kenetlendirmek için 22 yıldır mücadele halinde olduklarını kaydetti.
"Mesele Türkiye'nin aydınlık geleceği için bir fener olabilmektir"
Bugün de ayrılıkları değil, müşterekleri büyütmek istediklerini söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tüm siyasi partilerimizi kutuplaştırmayı körüklemek yerine, kardeşlik seferberliğimize katkı sunmaya davet ediyoruz. Hep söylüyorum. Mesele karanlığa yumruk sallamak değil, Türkiye'nin aydınlık geleceği için bir fener olabilmektir. Ülkemizin sorunları, sıkıntıları ve bunlara dair çözüm önerileri noktasında hepimiz aynı düşünmek zorunda değiliz ama meseleleri konuşmak için aynı zeminde buluşmak durumundayız. Sadece istemezük diyerek, sadece eleştirerek bir yere varılamayacağını herkesin görmesi gerektiğine inanıyoruz. Kuru hamaset yapmanın da öfke diline sarılmanın da doğmamış çocuğa don biçmenin de muhalefet dahil kimseye bir faydası dokunmaz. İç cephemizin güçlendirilmesine dönük attığımız adımlarda muhalefet de bizim kadar, Cumhur İttifakı kadar istekli olmalı, takoz koymak yerine bu çabalara samimiyetle sahip çıkmalı ve yapıcı katkıda bulunmalıdır."
Muhtarlardan "Türkiye Yüzyılı"nın inşası için yürüttükleri mücadeleye güçlü destek vermelerini beklediğini dile getiren Erdoğan, 19 Ekim Muhtarlar Günü'nün hayırlı olmasını diledi.
Programdan notlar
Programa TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve İstanbul Valisi Davut Gül de katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Valiliği koordinasyonunda Marmara Üniversitesi ile İstanbul Üniversitesi arasındaki işbirliği kapsamında akademik ve idari eğitim alan muhtarlarla aile fotoğrafı çektirdi.