Erbakan'ın hayali bu sistemdi

Erbakan, 1969'da Konya'dan bağımsız milletvekili seçilerek siyasi hayata ilk adımını attı.

Türkiye’nin bugünkü ‘milli’ duruşunda önemli katkısı bulunan Prof. Dr. Necmettin Erbakan, vefatının 8. yılında hayatını adadığı mücadelesinde fikir ve idealleri rehber olmayı sürdürüyor. Merhum Erbakan’ın 28 Şubat’ın silip yok etmek istediği millet ve ümmet sevdası bugün daha güçlü bir şekilde ayakta. 1926 Cumhuriyet Bayramı’nda Sinop’ta doğan Erbakan, 85 yıllık ömrüne ekonomiden sanayiye birçok ilk sığdırdı.

İLKLERE İMZA ATTI

İTÜ mezunu bir makine mühendisi olan Erbakan, siyaset öncesinde adını bilimsel çalışmaları ile duyurdu. Erbakan, akademik eğitim için gönderildiği Almanya’da Alman ordusu için araştırmalara imza attı.

Yazdığı dizel motorlarda püskürtülen yakıtın nasıl tutuştuğunu matematiksel olarak izah eden doçentlik tezi büyük ilgi gördü.

Alman üniversitelerinde ilk Türk ilim adamı olan Erbakan, 1953'te 27 yaşında Türkiye'nin en genç doçenti oldu. Araştırma için tekrar Almanya'ya giden Erbakan, 6 ay motor araştırmaları başmühendisi olarak görev yaptı.

DEVRİM’İN MİMARI

1956'da Gümüş Motor A.Ş.'yi kurarak ilk yerli motoru üreten Erbakan, 1960’da otomobil fikrini ortaya attı ve ilk yerli otomobil olan ‘Devrim’i imal etti.

Bilim ve sanayi dünyasında çıkışı TOBB Başkanlığı'nı getirdi. TOBB’dan ayrılarak siyasete adım atan Erbakan, Konya'dan bağımsız milletvekili oldu.

Darbeler nedeniyle Türk siyasi hayatına 4 parti kazandıran Erbakan, 17 Ocak 1970'te Milli Nizam Partisi'ni (MNP) kurdu. MNP 1971 darbesi döneminde kapatılınca Erbakan 1972'de Milli Selamet Partisi'ni (MSP) kurdu ve 1973'de 48 milletvekili ve 3 senatörle Meclis'e girdi.

KIBRIS FATİHİ

1973 seçimlerinden sonra Bülent Ecevit'in liderliğindeki CHP ile MSP hükümet ortağı oldu ve hükümette devlet bakanı ve başbakan yardımcısı olarak görev yaptı. Kıbrıs Harekâtı'nın yapılmasını savunan Erbakan'ın harekât sonrası adanın tamamının alınması konusunda ısrarcı olması sonucu Erbakan ile Ecevit arasında görüş ayrılığı yaşandı ve 17 Kasım 1974'te CHP-MSP koalisyon hükümeti dağıldı.

Türkiye'nin 16 Nisan referandumuyla yaptığı anayasa değişikliği ve hükümet sistemi değişikliği Necmettin Erbakan'ın da hayaliydi. Erbakan'ın genel başkanlığını yaptığı ve 12 Eylül'de kapatılan MSP 1977 seçimlerinde 'başkanlık sistemi'ne geçme vaadinde bulundu.

SİYASİ YASAKLAR PEŞ PEŞE

Erbakan, 12 Eylül'de askerlerin yönetime el koyması ile bir süre İzmir Uzunada'da gözaltında tutuldu. 1982 anayasası gereğince on yıl siyaset yasağı getirildi. Erbakan siyasi hayatındaki en büyük seçim başarılarını 1990’lı yıllarda aldı.

1994 yerel seçimlerinde İstanbul ve Ankara alınırken liderliğini yaptığı Refah Partisi 1995 seçimlerinde birinci parti oldu. 21.37 oy alan Refah Partisi 158 milletvekili ile birinci oldu.

POST MODERN ZULÜM…

Erbakan siyasi kariyerini DYP ile kurduğu Refahyol hükümetinde başbakanlık ile taçlandırdı. İktidardan uzaklaştırılması için adına 28 Şubat post modern darbe süreci için düğmeye basıldı.

Vesayet hukuku sonucu 1998'da Refah Partisi kapatılıp beş yıl siyasi yasak getirilen Erbakan, mücadelesine nokta koymadı. Kurduğu son parti Saadet Partisi’nin liderliğini 2003'te üstlendi.

27 ŞUBAT 2011'DE VEDA ETTİ

Yaşının ilerlemesi ile sağlık durumu kötüleşen Erbakan, Ankara’da tedavi gördüğü hastanede kalp yetmezliği nedeniyle 27 Şubat 2011 günü vefat etti. Erbakan, Türk akademik hayatında bilimsel çalışmaları ve siyaset dünyasında milli görüş çizgisi ile iz bıraktı.

Şer odaklarını rahatsız eden projeleri

D8 VE HAVUZ SİSTEMİ:

Erbakan Hoca ve hükümetinin hedef olmasının temel nedeni D-8 oluşumunu kurmuş olmasıydı. İleri görüşlülüğü ile bilinen Erbakan, ‘havuz sistemini’ kurarak devletin parasının bu sistemle tek bir merkezde toplanmasını sağladı. Bu sistem sayesinde devlet faiz sarmalından kurtuldu. Erbakan Hoca'nın, milli ekonomi, milli sanayi öngörüsü bazı kesimlerin rahatsız olmasına neden oldu.

AB'YE KARŞIYDI:

Necmettin Erbakan, Avrupa Birliği’ne üyelik konusunda da önemli mücadele yürüttü. Birliğin Türkiye’ye karşı gerçek yüzünü her fırsatta haykıran Erbakan, AB sürecine "Avrupa Birliği bir Haçlı kulübüdür. Hristiyan ittifakıdır” sözleriyle karşı çıkmıştı.

YENİ SİSTEM HAYALİYDİ:

Erbakan'ın genel başkanlığını yaptığı ve 12 Eylül'de kapatılan MSP de 'Başkanlık Sistemi'ne geçme vaadinde bulunmuştu. MSP'nin 5 Haziran 1977 Milletvekili Seçimleri'ne yönelik, 'İnananlara Müjde', 'Zafer İnananlarındır', 'Ve Zafer Yakındır' sloganlarıyla hazırladığı 'Seçim Beyannamesi'nin 'MSP'nin Anayasa'da Yapacağı Değişiklikler' başlıklı 89'uncu sayfasında ilk sırada 'Başkanlık sistemine geçilmesi' vaadi yer alıyor. Bu vaadin hemen ardından 'Başkanın doğrudan doğruya millet tarafından seçilmesi' maddesine yer verilmiş.