Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Eskişehir Valiliği önündeki toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, gurbetçilere daha fazla çocuk yapmaları çağrısında bulundu. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
Avrupa ülkelerinin, tüm demokratlıklarının işin ucu kendi çıkarlarına dokununcaya kadar olduğunu gördük. Bu ülkelerde iktidardaki partiler baktılar ki ırkçılık, faşistlik, İslam karşıtlığı prim yapıyor, hepsi demokrasiyi, hakkı, hukuku, adaleti bir kenara bırakıp o tarafa yöneldi.
AB Adalet Divanı karar alıyor. Başörtüsünü yasaklıyor. Bıktık, bıktık... Hani din özgürlüğü, inanç özgürlüğü vardı? Sıkıysa kipayı yasaklasana. Yasaklayabilir mi? Bunlar çok yüzlü. Antidemokratik, inanç özgürlüklerine karşı, benim devletimin bakanına, hem de bir bayan bakanına kapıları kapatan ve kendi toprağım sayılan konsolosluğuma sokmayanlara, bizim de kapılarımız kapalıdır. Benim Dışişleri Bakanıma uçuş yasağı getirenlere, bizim de uçuş yasağımız vardır.
Bunların hiçbir sözlerine güvenilmez. Seçim bitince hemen çark ediyor. 'Hadi kaldığımız yerden devam edelim' diyorlar; yok öyle yağma. Sen kendi çıkarın için Türkiye gibi bir devlete her türlü haydutluğu yapacaksın, sonra hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam edeceksin... Bu ülkeye husumet gösteren herkese bedelini ödetmek boynumuzun borcudur.
Onların hayalindeki Türkiye, her şeyiyle kendilerine bağımlı, istedikleri gibi itip kakabilecekleri bir Türkiye'dir. Kendi ülkelerindeki Türkler için de aynı duyguları taşıyorlar. Dün ülkelerine en zor, en sıkıntılı işleri yaptırmak için getirdikleri Türklerin kendi işlerinin sahibi olmalarından, kariyer sahibi olmalarından rahatsızlık duyuyorlar. Fabrikada işçi olarak çalışan Türklere itirazları yok, ama o fabrikanın sahibi, mühendisi, yöneticisi olan Türke artık tahammül edemiyorlar.
Buradan Avrupa'daki vatandaşlarıma sesleniyorum: Yaşadığınız, çalıştığınız yerler artık sizin sılanız, yeni vatanınız; oralara sahip çıkın. Daha çok iş yeri açın. Çocuklarınızı daha iyi okullarda okutun. Ailenizi daha iyi semtlerde yaşatın. En iyi arabalara binin, en güzel evlerde oturun. Üç değil beş çocuk yapın. Çünkü Avrupa'nın geleceği sizsiniz. Size yapılan terbiyesizliklere, düşmanlıklara, haksızlıklara vereceğimiz en güzel cevap budur.
Haydi, Batılıların cumhurbaşkanlığı sistemine neden karşı olduklarını anladım, pekiyi, içimizdeki Hollandalılara ne oluyor?! Ana muhalefetin başındaki zat ve avanesi terör örgütleriyle bir olmuş, içinde olmayan her şeyi içindeymiş gibi göstererek anayasa değişikliğini karalamaya çalışıyorlar.
Muhalefetin Suriyelilere yönelik tavrına tepki gösteren Erdoğan, “Güya anayasa değişikliğini kötülemek için sağa dönüyorlar gençlerimize hakaret ediyorlar, sola dönüyorlar parlamentoya hakaret ediyorlar, ileri bakıyor muhtarlara hakaret ediyorlar. Bunlarla da kalmıyor, Suriyeli muhacirleri milletimize hedef gösteriyorlar. Hollanda'daki, Almanya'daki, Avusturya'daki ırkçılar kendi ülkelerindeki Türkler ve Müslümanlar için ne yapıyorlarsa bunlar da aynı taktiği ülkemizdeki Suriyelilere uygulamaya çalışıyor. Kılavuzu karga olanın nokta nokta. Kılavuzu Avrupa'daki faşistler olan bir partinin varacağı yer, 1940'ların tek parti CHP'si dönemidir” dedi.
Erdoğan, şimdi el ele, omuz omuza 16 Nisan'a yürüdüklerini dile getirerek, “16 Nisan, 15 Temmuz'un intikamı olacak. Zira 15 Temmuz'da bu milletin evlatlarına bomba yağdıranlar kimdi? FETÖ'cüler, PKK. Şimdi bunlar ne diyor? Bunlar, Kandil'den haber gönderiyor, diyor ki Kandil: '16 Nisan'da oyumuz hayır'. Pensilvanya ne diyor? 'Hayır'. Ana muhalefet ne diyor? 'Hayır'... Bakın kimler biraraya geldi, görüyor musunuz? Bunların yok birbirinden farkı” dedi. Diğer partilerin seçmenlerine de seslenen Erdoğan: “İşte şimdi ben de diyorum ki: 'AK Parti'ye gönül veren kardeşlerim evet' diyorlar. MHP'ye gönül veren kardeşlerim 'evet' diyorlar. BBP'ye gönül veren kardeşlerim 'evet' diyorlar. Fakat Cumhuriyet Halk Partisi'ne gönül veren, HDP'ye gönül veren, Saadet Partisi'ne gönül veren kardeşlerime de sesleniyorum: 'gelin siz de bir olun, beraber olun, iri olun. Kardeş olalım hep birlikte Türkiye olalım” diye konuştu.
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun seçilme yaşını 18'e düşüren anayasa değişikliği maddesine karşı çıkmasını da eleştiren Erdoğan, “Şimdi, diyor, çocuklarını parlamentoya sokacaklar, diyor. Yok askerlik, yok emeklilikmiş... 18-25 yaş arası gençlerimizin seçilme hakkı bunları niye rahatsız ediyor? Askerlik, diyorlar. Genç kızlarımızı niye yok sayıyor, milletvekili olamaz mı? Emeklilik olayı kesinlikle milletvekili oldu bir genç o dönem bitene kadar parlamento primlerini öder, ikinci dönem milletvekili olamazsa hangi kurumda çalışıyorsa o kurum öder veya kendisi öder. Emeklilik için ne kadar varsa o kadar. Niye yalan söylüyorsun? Parlamentoda görev yapmak askerlikten çok daha mı seviyesiz bir şey? 15 Temmuz gecesi gazi Meclis'in içindekileri aşağılamaya, ey Kılıçdaroğlu, hakkın yok, bunu bilesin” dedi.
CHP'ye gönül veren vatandaşlar için üzüldüğünü vurgulayan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bugüne kadar 7 seçim kaybettiğini, ancak istifa etmediğini söyledi. Erdoğan, “Varsın 8 seçim kaybetmiş olsun, ne olacak ki! Sürekli bir tek adam lafı edip duruyor ya, aslında kendisini tarif ediyor. Türkiye 16 Nisan'da işte bu zihniyetten kurtuluyor. Öyle 7-8 seçim kaybedip genel başkanlık koltuğunda oturmak mümkün olmayacak. Sistem, yeni isimlerin, yeni liderlerin çıkmasına imkan sağlayacak. Ana muhalefet partisinin başındaki zat meseleden öyle uzak ki , neye karşı çıktığından öylesine habersiz ki, her şeyi biribirine karıştırıyor” dedi.
