Ergenekon davası kapsamında ifadeleri alınamadığı için karar aşamasında dosyaları ayrılan sanıklar Turhan Çömez, emekli Tümgeneral Mustafa Bakıcı, Emrah Gönenci, Saipir Deblevidze ile Bedrettin Dalan'ın yargılanmasına İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Ergenekon soruşturması başladıktan sonra 2008'de yurtdışına çıkan ve 2010'de hakkında yakalama kararı çıkartılan Dalan, 7 yıl sonra hakim karşısına çıktı.
Yakalama kararının kaldırılmasının ardından Türkiye'ye dönen Dalan, mahkemede verdiği ifadede, “Bugün karşınıza sanık olarak getirildim. Ama ben bu davanın mağduruyum. Üzgün müyüm? Hayır. Görevimi yaptım” dedi. Ergenekon davasında ilk kez mahkemeye çıkan Bedrettin Dalan, paralel yapının bazı projeleri önünde tehlikeli görüldüğü için kenara atılmak istendiğini söyledi.
Dalan, bir arkadaşının kendi oğluna 'hakimlere git malum hoca adına af dile' dediklerini ifade ederek, “Oğlum beni aradı. Ben de 'Eğer gidersen dönüş biletini yırt. Dönersen de soyadını değiştir' dedim. 3-4 yıl önce de Almanya'da yanına gelen bir adamın, "Kızımı üniversitenin mütevelli heyetine al. Dosya kapanacak" dediğini ve kendisinin, "O hakim ve savcıların olduğu ülkeye dönmem" diyerek teklifi kabul etmediğini söyleyen Dalan, "O kızı heyete almam yeterliydi" diye konuştu. Mahkeme Başkanı'nın, 'Kızını üniversiteye aldırmasındaki amaç neydi?” diye sorusuna ise Dalan, “Küçük bir biattı” şeklinde cevap verdi.
Dalan, "Ergenekon, Ortadoğu'yu şekillendirmek isteyen projenin bir parçasıdır. Paralel Yapı da bu projenin bir parçasıdır. 30 yıldır bu projenin ıstırabını çektim. Bu büyük projenin amacı Türklüğü ve Müslümanlığı bitirmektir'' dedi. Amacın yurtdışına gitmesini sağlamak olduğunu anlatan Dalan, "Çünkü karşı çıkacak iki kişi vardı. Biri ben diğeri de Özal'dı" dedi. Dalan'ın mal varlığına el konulması kararı kaldırıldı ve yurt dışı çıkış yasağı getirildi.
