Pakistan diğer tüm Eslam ülkelerinden farklı olarak Kurban Bayramı'nı Salı günü değil bugün kutluyor. Ancak ülkede 8 Ekim'de yaşanan, resmi kayıtlara göre 75 bin kişinin öldüğü ve yüzbinlerce kişinin evsiz kaldığı, depremden dolayı Pakistanlılar bayrama coşkuyla giremiyor. Çünkü depremden dolayı evsiz kalan yüzbinlerce kişi bayramı kutlamak yerine soğuktan korunmanın yollarını arıyor.
Muzafferabad 8 Ekim'de yaşanan depremde en fazla zarar gören bölge. Bölge yüksek ve dağlık olmasından dolayı burada ısı eksi 10 dereceye kadar düşüyor. Evsiz kalanlar bu soğuklarda kendilerini ve çocuklarını korumaya çalışıyorlar.
Soğuktan ailesini korumaya çalışanlardan biri de anne Nurin. Nurin annenin Seyda ve Sadiye adında iki çocuğu var. Çocuklardan büyüğü 4.5 küçüğü ise 3 yaşında. Aşırı soğuklardan dolayı iki çocukta hasta ve yatakta yatıyor.
Nurin anne, çocuklarını soğuktan koruyamıyor. Depremzede olarak bir çadır almasına rağmen, aldığı çadır çok ilkel ve onları ısıtacak bır donanıma sahip değil.
Nurin anne, çocuklarının her ikisinin çok hasta olduğunu belirterek, 'ikisinin de yüksek ateşi var. Onları ısıtacak bir şeyimiz yok. Gecelerı üşüyorlar. Gündüzleri ise güneşte ısıtmaya çalışıyorum. Güneşin doğmasını dört gözle bekliyorum' diyor.
Nurin anne, güneş doğduğu ve hava güneşli olduğu zaman çocuklarını güneşin en iyi geldiği yere koyarak ısıtmaya çalışıyor. 'Çocuklarım çok hasta ve durumları çok kötü. Bugüne geldiler ama bundan sonra nasıl gidecek bilmiyorum' diyen genç kadın yardım bekleyen gözlerle çaresizliğini anlatıyor.
Pakistan bu ve benzeri onlarca yaşamla Kurban Bayramı'nı kutluyor. Yapılan kısa süreli yardımların kesilme noktasına geldiği bölge, tüm insanlara bayramın ve yardımlaşmanın ne demek olduğunu kanıtlama fırsatı veriyor.
Temizlik, soğuklar ve kötü şartlardan dolayı bölgedeki insanların en büyük sorunu. Çadırlarda yaşayan yiyecek yemeği olmayan ve suya çok zor ulaşan insanların çoğu yıkanamadığından dolayı bitleniyor. Annelerin çocukların saçlarındaki bitlerden temizlemesi en çok görülen görüntüden biri. Suya ulaşabilenler ise soğuk havaya rağmen saçlarını soğuk su ile yıkamaya çalışıyor. Bulabilenler ise kendi yaptıkları oyuncaklarla çocukluklarını yaşamaya çalışıyor.
