Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, AK Parti Çorlu İlçe Başkanlığı Genişletilmiş Danışma Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, 2023 ve 2071 hedeflerine daha sağlıklı, daha güvenli ve daha emin adımlarla yürümek gerektiğini söyledi.
Türkiye'de yıllardır, bu ülkenin geleceğiyle ilgili kaygı duyan herkesin, cumhurbaşkanlığı sistemine, yasamayla yürütmenin birbirinden ayrılması gerektiğine inandığını ve bunu zikrettiğini belirten Arslan, şöyle konuştu:
- "Bunu yarım asrı aşkın süre önce rahmetli (Adnan) Menderes zikretmiş. Sonra rahmetli (Alparslan) Türkeş zikretmiş. Sonra bu ülkede bakan olarak, başbakan olarak, cumhurbaşkanı olarak görev almış Rahmetli Süleyman Demirel ve rahmetli Turgut Özal zikretmiş. Sonra rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu zikretmiş. Başka kim zikretmiş? Yakın tarihte sorumluluk alan Devlet Bahçeli zikretmiş. En sonunda da 15 yıldır sizin güçlü desteğinizle bu ülkeyi daha yukarıya taşımak, bu ülkeyi dünyada daha fazla sözü geçen bir ülke haline getirmeye çalışan Recep Tayyip Erdoğan zikrediyor. Onun ak kadroları zikrediyor.''
Arslan, anayasa değişikliği çalışmalarının devam ettiğini belirterek, kısa bir süre önce bütün partilerin Anayasa'nın değişmesi gerektiğini söylerken şimdi söylemlerini değiştirdiklerini dile getirdi.
Daha güzel, daha demokratik, daha gelişmiş bir Türkiye için Anayasa'nın değişmesinin gerekliliğine vurgu yapan Arslan, şu ifadeleri kullandı:
- ''Şu anki partilerin hepsi, anayasanın değişmesini zikrediyordu. Hepsi, evet bu Anayasa değişmeli diyordu ve sizlerden milletten seçimlerde öyle oy istediler. İstediler de ne yaptılar? Dediler ki, haydi gelin hepimiz eşitiz. Kaç milletvekilimizin olduğuna bakmadan 'bu komisyona üçer tane üye verelim ve Anayasa'yı değiştirelim' dediğimizde, işte orada durdular.''
Partilerin dün söylediklerini bugün unuttuklarını belirten Arslan, şöyle devam etti:
- ''Orada, dün söylediklerini unuttular. Anayasa değişikliği Mecliste görüşülürken hepiniz şahit oldunuz. Bir gün hayır, ertesi gün hodri meydan, bir sonraki gün ise vatandaşın kararı bizim de başımızın gözümüzün üstüne diyenler, aradan bir gün geçmeden bu sözlerini unuttu, 'Anayasa Mahkemesine gideceğiz' dediler. Allahtan millet kime oy vereceğini biliyor, Çorlu kime oy vereceğini biliyor. Kimin bu ülkeyi Atatürk'ün dediği gibi muhasır medeniyetler seviyesine çıkartacağını iyi biliyor. İşte iyi bildiği için de, 14 yıldır bu ülkede istikrar var, huzur var ve bu ülke büyüyor.''
Türkiye üzerinde bazı kirli hesapların yapıldığını, ancak bu hesapların millet tarafından bozulduğunu belirten Arslan, karanlık güçlerin ülkeyi olumsuz etkilediğini kaydetti.
Arslan, yaşanan bu olaylara karşı daha dik, birlikte ve beraber olmanın gerektiğini vurgulayarak, şunları aktardı:
- ''Karanlık güçler olmasa biz şimdi çok daha iyi durumdaydık. O yüzden bizim sizden istirhamımız, diyoruz ki, hey Çorlulu hemşehrilerimiz, hey Tekirdağlı hemşehrilerimiz, çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceğini, daha büyük ve daha iyi kurmak istiyoruz. 2023 hedeflerine daha emin ve koşar adımlarla gitmek istiyoruz. Bunun için vesayet rejiminden kurtulmamız lazım. 93 sene önce kararımızı vermişiz, demokratik hukuk hükümeti cumhuriyetle yönetiliyoruz.''
Türkiye'nin vesayet rejiminden kurtulması gerektiğini söyleyen Arslan, sözlerini şöyle bitirdi:
- ''Bu, dün de böyleydi, bugün de böyle, yarın da böyle olacak. Bırakın onlar gibi FETÖ gibi PKK gibi hangi hainler çıkarsa çıksın, o yoldan dönüş yok, o yol belli. Cumhuriyetle yönetiliyoruz rejimin adı belli ama vesayet rejiminden kurtulmak istiyoruz, hükümet etme sistemini değiştiriyoruz. Başkalarının emellerinin ne olduğunun hiçbir önemi yok. Allah'ın izniyle biz emin ve sağlam adımlarla 2023'e de 2053'e de 2071'e de yürüyeceğiz, bu kutlu yürüyüşte önümüzde bir engel kaldı, iki buçuk ay sonra referandum sandığı önümüze geliyor. 'Şöyle yapın' demek bizim haddimize değil, millet en iyisini biliyor ve bu güne kadar da en iyisini yaptı, bundan sonra da yapacaktır.''
Toplantıya, AK Parti Tekirdağ Milletvekilleri Metin Akgün, Mustafa Yel ve Ayşe Doğan ile AK Parti il ve ilçe başkanları katıldı.
