
Haksız kazanç sağlamak için bebeklerin ölümüne neden oldukları iddiasıyla yargılanan "Yenidoğan Çetesi" davasında bugün, hakkında 582 yıla kadar hapis cezası istenen örgüt lideri Fırat Sarı hakim karşısında ifade veriyor. Suçlamaları reddeden Sarı, örgüt yöneticiliğinden yattığını, sonra da örgütten ayrıldığını ve insanı insan yapan ne kadar değer varsa hepsini kaybettiğini söyledi. Sadece yenidoğanları değil, çocuk servisleri, KBB, fizik tedavi hepsine baktığını söyleyen Sarı, pişkince, "Esenyurt ve Avcılar bölgesinin biz hizmet vermeden önceki yenidoğan ölüm oranlarını karşılaştırsınlar, biz kötü hizmet vermiyoruz. Ben ölüm oranlarının artacağını düşünüyorum" diye konuştu. Gıyasettin Mert Özdemir'e bebek başına 750 lira ya da bin lira ödeme yaptığını söyleyen Sarı, hastane yönetiminin hasta sayısı artmayınca kendisini sıkıştırdığını itiraf etti.

İşte Fırat Sarı'nın ifadesindeki çarpıcı itiraflar...
'Savcı tehdit olayından sonra...'
'Benim hayattan artık bir beklentim kalmadı'
'Hastanem de yok param da'
'4-5 yıl cezaevinde örgüt üyeliğinden yattım'

"İnsanı varlık yapan ne kadar değer varsa hepsi üzerimden alındı. Ben bir hiç kaldım" diyen Fırat Sarı savunmasına şöyle devam etti:
'Bu yola baktığımda yapabilir miyim diye düşündüm ve böyle başladım'
Önce işletme nedir diye baktığımda, sadece yenidoğan değil, kulak burun boğaz, göz, fizik tedavi... Hatta fizik tedavi, en çok işletmenin olduğu bölüm. Bu yola baktığımda yapabilir miyim diye düşündüm ve böyle başladım.
Sözleşmelerle ilgili ne varsa bana her şeyi sorabilirsiniz, her şeyi size detaylı anlatacağım. İlker Gönen ile tanıştık. Kendisi de nasıl tanıştığımızı anlattı. O da benim gibi çalışmayı seven bir insandı.
Bu operasyon süresince Reyap Hastanesi’nde bulunduğum sürede iyi çalıştım ve birçok hastaneden teklif aldım ama 'yoğunuz' diyerek kabul etmedim. Özel sağlıkta her yerde olan bir durum bu.

'Korkunç boyutlara ulaşabiliyor'
Hastaneler neden işletme istiyor? Onu da anlatayım. Çalışan hemşire ve hekim bulmak zor. Diğer konu ise bunların ücretiyle ilgili. Özellikle hemşirelerin maaşlarında bir sorun var. Maaşlar genelde asgari ücretin biraz üzerinde. Aldıkları büyük sorumluluklara rağmen yargılanan hemşireler asgari ücretten biraz fazlaya çalışıyor. Birine fazla maaş verdiğinde bu sefer iş ortamındaki denge bozuluyor.
Diğer yandan hasta sorunu var. Ben özel hastanelerden yanayım. Bu yerler insan sağlığını önemsiyor ama aynı zamanda para kazanmak istiyorlar. Doğru yönetilmeleri de çok önemli çünkü küçük bir olay bile korkunç boyutlara ulaşabiliyor.

'112 dışı sevkleri tıp merkezlerinden aldım'
Biraz sevklere değinmek istiyorum. 112 dışı sevk dediğimiz olay, tıp merkezlerindeki hekimin bana güvendiği için arayıp söylüyor sevk ediyor. O dönem para almadım. Sonra dışarıdan iş gelmeye devam ettikçe Mert ile anlaştık. Ben 112 dışı sevkleri tıp merkezlerinden aldım. Rüşvet vererek hasta almadım zaten mümkün değil. Siz 112'yi ararsanız zaten bilgi alırsınız hangi hastaneye kaç hasta gönderildi diye. 112, hastayı sevk edeceği zaman hasta yakını hastanın gideceği yere karar veremiyor o yüzden sevklerin çoğu hastaların bana gelmesinden ibaret. 112 deki arkadaşlar işlerini özverili yapıyorlar. İstanbul’da 4 tane yenidoğan servisli ambulans var. (Küvezli)
Tapelerin çevirilerinde çok fazla anlam bozuklukları var tıbbi terimlerde yanlış.
'Biz hizmet vermeden önceki yenidoğan ölüm oranlarını karşılaştırsınlar'
Yabancı hastaların birçoğu sigortası bu insanlar burada doğuruyor vs bunun yükünü özel hastaneler çekiyor.
Sağlık sistemi iyi işleyen bir sistem, eskiden hatırlıyorum bir oyuncu vardı prematüre bebeğine özel hastanede bakım masrafları için 2 dairesini satmıştı. Şimdi böyle değil. Tapelerden kamuoyuna sanki bu işler çok laçka gibi yansıtılıyor ama bu işler çok ciddi işler.
Bir hekime 100 bin ödeme yapılıyorsa 40 bin hastane veriyor, 60 bin biz veriyoruz ama bunu nasıl veriyoruz biz hastaneye hizmet karşılığında fatura kesiyoruz oradan geleni veriyoruz.
'Ölüm oranlarının artacağını düşünüyorum'
10 tane hastane kapatıldı bununla birlikte bir çok kişi işsiz kaldı oradaki kafeler eczaneler vs de etkilendi çok kişi mağdur oldu.
'Başka hastane önerebilir misin' diye beni arıyorlar
Ben Kadan bebeği hiç görmedim bile. Kadan bebek öldükten 1 gün sonra bebeği İlker ile tartışıyoruz ne oldu nesi var vs diye. Bizimle çalışan hastanelerde de eksik var hekimlerde de eksik var. 6 aylık bebeği erişkin yoğun bakımına yatıramazlar. Oranında çocuk yoğun bakımı yok o sebeple yenidoğan yoğun bakımına yatırılıyor.
Ben 112 ye defalarca istemde bulundum. İstanbul'da çocuk yoğun bakımı çok az. Çocuğun ailesi burada tedavi görmesini istemiyor başka hastane önerebilir misin diye beni arıyorlar. Bende Doğukan’ı arıyorum böyle böyle bu bebeğe bakabilecek misiniz diye fakat Doğukan’ı kabul ediyor ama Şehmuza haber vermemiş bile. Ben bunu yeni öğreniyorum. Denetim geldiğinde kendileri de gördü bebek için 112 nin arandığını talep açıldığını yer bulunamadığını biliyorlar."
'Benim hedefim patronla yönetim'
CİMER şikayetini yapan adam benim evladım gibi yanımda taşıdığım Deniz Korkmaz. Mao’cu aşırı sol gruba mensup bir arkadaş. Aşırı solcudur vatan millet nedir bilmez. Deniz dedi ki cimer şikayetiyle ilgili, "Arkadaşlar biliyorum canınız yandı ama benim hedefim patronla yönetim ben asıl onları patlatmak istiyorum."
Benim hayatım mahvoldu. Çocuklarımın okul paralarını bile ödeyemedik
Biz bu çocuğu (DENİZ KORKMAZ)’ı örgütten ayrı tutalım dağa gidecek diye yanımızda tuttuğumuz nasihat verdiğimiz bir çocuktu bu deniz. Benim hükmüm verildi kalemim kırıldı cezam verildi sayın hakim.
Ağlamaklı savunma: Oğlum mektubunda...
Oğlum mektubunda Babacım diyor 15 yaşında sesini özledim bir hastamız demiş ki baban iyi bir doktor bizim bebeğimize çok iyi baktı. Oğlum okula gitmeye korkuyormuş. Hayattaki her şeye katlanabilirim ama bu çok ağır oldu.
Bebek başı 750 lira
Sorgusunun ardından Fırat Sarı’nın çapraz sorgusuna geçildi. Mahkeme başkanı ilk olarak, “Gıyasettin Mert Özdemir’i tanıyor musun?” diye sordu. Sarı ise, “Evet sevk işleri ile ilgili bize liste getirirdi. Bebek başına 750 lira ya da bin lira ödeme yapardım” dedi. Sarı, “Hastanelerdeki anlaşmaları kimlerle yaptınız?” sorusuna ise, “Hastane yöneticileri ile yapıyorduk” dedi.
Tape'lere 'şakaydı' savunması
Mahkeme başkanının, “Bir tapenizde, ‘Dursun abinin diplomasını kullanıyoruz ama o olmayacak diyorsunuz ne demek bu?” diye sordu. Sarı ise gülerek, “Şaka amaçlı bir konuşma kimsenin diplomasını kullanmadık vallahi kullanmadık nasıl olur bu” dedi.
Hastane yönetimi beni sıkıştırdı
Hastane yönetimleri beni sıkıştırırdı hatsa sayıları artmayınca.
Hasta yabancı uyruklu, parası yok. 5 gün için yatış verilecek, ödeme yapmayı kabul ediyor ama. Hastane yönetimi gün başına 2 buçuk bin TL'ye razı. Toplam 12 buçuk versek onlara razı. Bende ekstra 5 lira daha istedim, Hasan'a vermek için. Keşke istemeseydim harçlık olsun genç çocuk diye düşünmüştüm.
‘Haha dedemin fişi…’ tapesi: Siz irite oluyorsunuz ama...
İlker'e verdiğiniz maaş ne kadardı?
- Fırat Sarı: 150 bin civarındaydı.
- Mahkeme heyeti: "Bizim sistemi denetliyor olabilirler bu sistemden herkes nasipleniyor" ifadesinde bahsettiğin sistem nasıl bir sistem?
- Fırat Sarı: Ticari bir ilişkiden bahsediyorum.
- Mahkeme heyeti: Bir sürü epikriz düzenlenmiş bunların hepsi bebeklere uygun olarak mı düzenlendi?
- Fırat Sarı: Uygundur.
- Mahkeme heyeti: "Bir süre epikrizleri aynı yazacağız ciddi zararımız…." ifadeleriniz...
- Fırat Sarı: O konuşmayı hatırlamıyorum.
Hastanelerin para karşılığı bebek sevkinden haberi var mıydı?
- Mahkeme heyeti: Kapatılan hastanelerin yönetimleri, Gıyasettin Mert Özdemir ile para karşılığı hasta sevki yaptığınızı biliyor muydu?
- Fırat Sarı: Evet haberleri vardı.
- Mahkeme heyeti: Neden çalışanlarının üzerine şirket kuruyorsun ve kurmaya çalışıyorsun?
- Fırat Sarı: GMZ’deki hedefimiz orada çalışan hemşire ve doktor arkadaşlarımızı oraya ortak edip, ödemeleri resmi ve kayıtlı ödemeler için.
"Biz hocanın illegal kısmındayız”
- Mahkeme heyeti: Hasan Basri’nin “Biz hocanın illegal kısmındayız” tapesindeki olay nedir illegal kısım nedir?
- Fırat Sarı: Öyle bir şey yok. Hasan Basri’nin ilginç konuşmaları oluyordu zaten.
- Mahkeme heyeti: ".. ben çocuk öldürmem hocanın dediği gibi ilacını kesmem." tapesinde ne demek isteniyor?
- Fırat Sarı: Kabul etmiyorum ben asla öyle bir şey demem.
Sağlıklı çocuklar ilaç verilip yoğun bakıma alındı mı?
- Mahkeme heyeti: Sağlıklı çocukların ilaç verilip yoğun bakıma alındığı durum oldu mu?
- Fırat Sarı: Asla olmadı.
Kaya bebeğin SGK'ya maliyeti 2 bin 900 TL
- Mahkeme heyeti: Kaya bebek 3 gün kalmış Güney hastanesinde bunun SGK'ya maliyeti nedir?
- Fırat Sarı: Ben o sırada işletmeci değildim. Bu medikal muhasebenin hesaplayacağı bir şey.
- Mahkeme heyeti: Günlük 2900 TL demişlerdi doğru mudur?
- Fırat Sarı: Olabilir o civarda bir şeydir herhalde.
- Mahkeme heyeti: Hasan Basri’nin boş konuştuğunu düşünüyor musunuz?
- Fırat Sarı: Evet.
- Mahkeme heyeti: Neden o halde asistan olarak aldınız yanınıza?
- Fırat Sarı: Bir insanın boş konuşması araba kullanmasına asistanlık yapmasına engel değil.
- Mahkeme heyeti: Kaya bebeğin sevki ve müdahalesiyle doğrudan ilişkiniz var mı?
- Fırat Sarı: Yoktur.
- Mahkeme heyeti: Kaya bebeğin görüntülerini sabah 6 da size gönderildiğini söylediniz kim gönderdi?
- Fırat Sarı: Doğukan gönderdi.
Merhaba, sitemizde paylaştığınız yorumlar, diğer kullanıcılar için değerli bir kaynak oluşturur. Lütfen diğer kullanıcılara ve farklı görüşlere saygı gösterin. Kaba, saldırgan, aşağılayıcı veya ayrımcı dil kullanmayın.

Bunları hasta yakınlarının eline vermek lazım. Baksanıza tam bir terörist şerefsiz pislik 🤬😡🤬

bu katili sanırım Ahmet Necdet Sezer affıyla serbest bırakıldı. Terörist sabıkalı bu bebek katili. nasıl oluyor da bir terörist doktor olabiliyor? bunun gibi nice pislikler Sezer veya Rahşan Ecevit aafıyla serbest bırakıldı.


Problem bir doktor bebek kulak burun bogaz uzmanimi yoksa goz uzmanimi yoksa kalb ameliyati uzmanimi yoksa 9 aydan cok once dogan olgunlugunu tamamlamamis bebeklerin d sindirim, nefes ve diger, bobrek, hazim karaciger, beslenme uzmanimi vesaire vesaire uzmani doktor mu? Bu bebeklerin herbirinin durumu farkli ve farkli bebek tedavisinde uzmanlasmis doktorlarla tedavi edilip hayatta kalabilirler yoksa bir iki uzmanlasmamis sadece tip fakultesini bitirmis doktorlarla tedavileri tam mukemmel mumkun gorulmuyor ki oluyorlar.. hem sadece uzman doktorlara degil ayni zamanda uzmanlasmis ilac arac gerece vesaireyede ihtiyac var ki bu hastahane ve klinik o yondende yetersiz ki bebeklet oluyor..

Ana problem senin isletmende veya muayene ve sorumlulugun altindaki bebeklerin olumu ve sen isini yapip bu olumleri durdurabilirmiydin yoksa bebegin hastaligi iktizasi geregi olumunu mecud olan tibbi tedaviyle durduramazmiydin.. hem senin calistirdigin doktorlarin da isini yapip yapmadigidir yoksa 5-10 litanin veya hastanin hastahanede uzun veya kisa kalmasinin veya senin sahsi karakterin veya siyasi vesaire vesaire diger insanlarla olan konusmalarin degil.. sorun bebekletin olumu ve sen bu olumleri vazifeni yapip durdurabilirmiydin butun fokus o.

Kapitalist ulkelerde mesela amerikada ozel hastahanelerin durumu cok daha korkunc, her ne kadar hasta bakimina calissalarda bu ozel hastahanelerin esas amaci para kazanmak ve para kazanmak da ancak cok musteriyle olur musteride maalesef hastalar ve hastalarin sayisini arttirmaya ve hastahanede kalis suresini hastahane yonetimi uzatip daha fazla para kazanmaya calisiyorlar doktorlara baski yaparak ayni turkiyedeki bu hastahane grubunun yaptigi gibi.. amerikada doktotlara ayda en az 25-30000$ (yirmibes outuz bin dolar aylik) maas veriyorlarki turkiyedeki doktorlarin aldigi maas bir hic hukmunde amerikaya kiyasla.. bu doktor eger amerikada calissa turkiyede kazandiginin cok daha fazlasini kazanir ve kral gibi yasar ve olen hastaninda hemen hemen hic hesabi doktordan sotulmaz agzini siki tutup olenler veya hasta olanlar hakkinda saka maka konusmadigi duretce

Istanbulda tam teskilatli buyuk kapasiteli bir bebek yogun balkim ve ameliyat devlet hastahanesine ihtiyac var ki en az 10 tane doktorda icinde calismali.

gazze olaylari ile bu konu aynı eller uzerinden ilerletiliyor

insanlığını kaybetmiş ama kaynağı insan olan işte çalışıyor en acısı kendini savunamayacak bebeklerin kaderini belirleme hakkını kendinde buluyor. Canavarlık bu.. En ağır cezayı alacağını kendiside biliyor hiç bir beklentisi yok şimdi peşinden parayı götürenleride götürmek istiyor intikam alıyor


özellikle PeKaKa ya üye olanlari, ceza yatıp çıksa dahi hiç bir şekilde bu ülkede ekmek yemesine müsade etmeyeceksin, gerekirse açlıktan ölmesine müsade edeceksin, öldürmek tek amacı olan bir örgüte üye olan kişiye bile müsamaha gosterilemez




dediği gibi insanlığını kaybetmiş ama kendi çocuğu olunca mesele katlanamıyor, bu nasıl iş? işte pkk’lı yöneticilerin hepsi böyle ve halk görmüyor klasik pkk’lı işte!




Bu dallama bir de madalya ister. Sütten çıkmış ak kaşık...




Tam terrröristt yawwsakkk.




Yalancı! Sen zaten insani hiç bir değerin olmadığı için PKK gibi ahlaksız bir örgüte katıldı n. Ta başından beri senin insanlığın yoktu. Laf çevirip durma




Her pisliğin başında ya bir CHP'li ya Bir PKK'lı ya da bir fetöş var.


