Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Heath W. Lowry, Fatih'in 1451 yılında ikinci kez tahta çıktığında aklında sadece İstanbul'u almak fikri olduğunun altını çiziyor. Hz. Muhammed zamanından beri bütün İslam devletlerinin hedefinin bu şehri almak olduğunu, ancak bunu Fatih'in başarabildiğini, Osmanlıların daha 15. yüzyılda Adriyatik'e ulaştığını, bu durumda İstanbul'un Türklerce fethi dışında bir seçeneğinin bulunmadığını söylüyor.
Fatih'in Büyük İskender gibi cihangirlik davasında olduğunu, dünyanın bilinen her yerini fethetmeyi kafasına koyduğunu ve bütün çalışmalarını bu doğrultuda yaptığını söyleyen Lowry, 'Büyük İskender hep Doğu'ya baktı ama Fatih'in gözü hep Batı'daydı. Herhalde 10 sene daha tahtta kalsaydı İngiltere'ye kadar hepimiz Müslüman olacaktık' diyor. Bunun en önemli işaretinin ise İstanbul'u aldıktan sonra 25 sefere daha çıkması olduğunu ekliyor.
Fatih'in İtalya'da Otranto'yu fethettikten sonra burada güvenliği sağlamaları için 300 yeniçeri bıraktığını belirten Lowry Sultan'ın vefatıyla bu yeniçerilerin İtalya'daki bazı prenslerin ordularına paralı asker olarak katıldıklarını, hatta Bavyera'da halen 'Yeniçeri' adında yerleşim yerlerinin olduğunu belirtiyor.
