Dağıtımcılar tek tip okur oluşturuyor

00:006/09/2006, Çarşamba
G: 19/09/2006, Salı
Yeni Şafak
Dağıtımcılar tek tip okur oluşturuyor
Dağıtımcılar tek tip okur oluşturuyor

Erguvan Yayınları'nın sahibi Mekki Yassıkaya'nın dikkat çekici bir tespiti var: 'Kendi kuruluşlarına bağlı kitapları dağıtan dağıtımcılar, aynı tür kitapları okuyan tek tip bir okur kitlesi oluşturuyor'.

Bu ayki yayıncı konuğumuz yıllarca Birleşik Dağıtım'ın sorumlu müdürlüğünü üstlendikten sonra yayıncılığa adım atan Mekki Yassıkaya. Bir koltuğa iki karpuz sığdıran Yassıkaya, Erguvan Yayınları'nın sahibi ve Alternatif Düşünce Yayınları'nın koordinatörlüğünü yapıyor. “Türdav katalogunda bin 500 yayınevi var. Kataloga girmeyenlerle birlikte bu sayı 2 bin 500'ü buluyor. Peki bu kadar yayınevi varken niye yeni bir tane kurduk?” diye yaptığı işi sorgulayan yayıncı bu sektörüne girme amacını şöyle açıklıyor: “Dağıtım sektöründe çalışırken gördüm ki bir çok insan kitaplarını okuyucu ile buluşturmak için can atıyor. Bu mümkün olmayınca kendi çabaları ile bunu başarmaya çalışıyor. Biz de bazı kitapları yayınlamak istiyorduk. Fakat bunları yayınlayacağımız bir yayınevi bulamadık. Hem hayallerimizi gerçekleştirmek hem de eserlerini okuyucularla buluşturmak isteyen idealist yazarların emellerini hayata geçirmek için yayınevi kurduk. Alternatif İş Adamları Düşünce Derneği de destek verince geniş açılımlı, herkese aynı mesafede duran, birbirini anlamaya çalışan bir grup olarak 2004 yılında yayıncılar dünyasında yerimizi aldık.”

Ağırlıklı olarak hukuk alanındaki kitapları okuyucularla buluşturan Alternatif Düşünce Yayınları'nın yazar kadrosu da hukukçulardan oluşuyor. Hukuk alında Prof. Dr. Abdurrahim Karslı, yayınevini yönlendiriyor. “Süratli yayın yapmıyoruz fakat sağlam eserler vermeye çalışıyoruz” diyen Yassıkaya, hedeflerinin kimsenin yayınlamaya cesaret edemediği ve yazıldığı dönemi etkisi altına alan dini ve siyasi kitapları gün ışığına çıkararak okurla buluşturmak olduğunu belirtiyor.


İNSANLAR ŞİİRLERİ OKUMADAN YAZIYOR

Yassıkaya, sahibi olduğu Erguvan Yayınları hakkında ise şu bilgileri veriyor: “Daha çok edebiyat alanında kitapları sunuyoruz Erguvan'da. Şiir kitaplarının nasıl satılması gerektiği konusunda özel programlar hazırlıyoruz. Sanat ağırlıklı kitapları müşterisiyle buluşturmayı amaçlıyoruz. Ben Birleşik Dağıtım'da çalışırken en çok üzüldüğüm hususlardan bir tanesi sanat ağırlıklı kitapların az satılmasıydı. Popüler şairlerin kitapları dışındaki şiir kitapları okurla buluşturulurken büyük sıkıntılar yaşanıyordu. Bu kitaplar da gün yüzüne çıksın layık oldukları değere kavuşsunlar istiyoruz. Aslında millet olarak şiire çok meraklıyızdır. Bir toplantıda mutlaka şiir yazan biriyle karşılaşırız. Ama satışlarda bu meraka rastlayamıyoruz. Galiba, insanlar şiirleri okumadan yazıyor.”


DAĞITIM EN BÜYÜK SORUNUMUZ

Dağıtım sektöründe çalıştığı yıllarda Türkiye'deki yayıncıların dağıtım sorunlarını gözlemleyen ve çözümler üreten Yassıkaya şunları söylüyor: “Yayınevlerinin bugün en büyük sıkıntısı dağıtımdır. Bir yayınevi kurarken bunu göz önünde bulundurmamak büyük bir gaflettir. Yayınevi kuracak kişilerin, üretecekleri kültür ürünlerinin nasıl satılacağını, okuyucuya nasıl ulaştıracaklarını bilmeleri gerekmektedir. Kitapları Anadolu'ya ulaştıran dağıtım firmaları genellikle kendi yan kuruluşları olan yayınevlerini önceliyor. Hatta birkaç farklı isimde yayınevi kurarak tekelleşmiş bir görüntü vermekten kaçınıyorlar. Bu nedenle tek tipleşen bir okur kitlesi tehlikesi ile karşı karşıyayız. Okur iyi kitapla karşılaşamıyor. Fuarlarda okuyucuya sunulan ve ilgi gören sağlam kitaplar, dağıtım probleminden dolayı az satar hale geliyor. Yayıncılar güçlerini birleştirmeli ve dağıtım sorununa çözüm bulmalı. Böylelikle tekel olmak iddiasında olan kurumlara bu paye verilmemiş olur. Ayrıca kitapçılarımız da raflarında iyi ve çeşitli kitaplara yer verecek bilinçte olmalı. Öte yandan dağıtım sorunu ile gelişen bir diğer sorun da telif. Dağıtılan kitapların satış gelirleri şayet satılmışsa dört ay sonra yayınevine ulaşıyor. Satılmasa bile yapılan anlaşma gereği yazarın telifi ödeniyor. Yayınevi yöneticileri de ekonomik bir darboğaza giriyor. Yazarlar bu sıkıntılar yüzünden telifleri zamanında ödenmediği için kendilerini kandırılmış hissetmemeli ve sabırlı olmalı.”


YENİ YAZARLAR İÇİN YAYINEVİ SEÇİMİ ÖNEMLİ

Yayıncı konuğumuz genç yazar adaylarına uyarılarda bulunmayı da ihmal etmiyor: “Genç yazar kitabını yayınlayacağı yayınevini iyi seçmeli. Yayınevinin; yazarlarıyla, matbaacıyla, Anadolu'daki kitapçılarla arası nasıl iyi araştırmalı. Yazar, bunları iyi araştırırsa az zarar görür.” Yazarların en çok arzu ettiği şeyin kitabı çıktığı zaman yayınevinin onu her dergide ve gazetede tanıtması, reklamını yapması olduğunu söyleyen Yassıkaya, bunun mümkün olmadığı belirtiyor “Bunu yapacak sermayedeki yayınevi çok az ve yeni yazarlar konusunda çok seçiciler. O nedenle genç yazarların kitaplarının bu yayınevlerinde basılma şansı düşük. Yazarlar ilk kitap heyecanlarını iyi yaşamak istiyor. Bunların hepsinin iyi neticeler vermesi, birbirine bağlantılı olarak; iyi yayıncı, iyi dağıtımcı ve iyi kitapçının bir araya gelmesi ile oluyor. Bir zincirin halkaları gibi.”


Yabancı kitaplar bize nasıl ulaşıyor?

Yassıkaya, yurt dışındaki kitapların bize nasıl ulaştırıldığını şöyle özetliyor: “Yurt dışında yayınlanacak kitaplar yayınlanmadan 6- 7 ay önce, bilgileri internet ortamına aktarılıyor. Ve yayıncılar yayınla ilgili bilgileri buralardan alıyor. Müracaat ettiğinizde yayın haklarını erkenden satın almanız mümkün olabiliyor. Bu tür takipler sayesinde Amerika'da yayınlanacağı gün Türkiye'de de aynı kitabı okuyabiliyoruz.” İki yayınevinde de çeviriler konusunda da oldukça dikkatli olduğunu belirten yayıncı, bu nedenle çok satacağını tahmin ettiği halde birçok kitabı yayınlamaktan vazgeçtiğini söylüyor: “Bizim önümüze gelip, çevirmediğimiz bir çok kitap, daha sonra başka yayınevi arasından çıktı ve çok sattı. Bu durum bizde 'keşke biz yayınlasaydık' tepkisine dönüşmedi. Zbigniew Brezinski 'nin 'Tercih 'isimli kitabı bunlardan biri. “