Karadeniz'in hüzünlü sesi Kazım Koyuncu şarkıları, albümleri ve hayat hikayesiyle adını unutulmazlar sanatçılar listesine yazdırmayı başaran sanatçılardan... İşte Kazım Koyuncu'nun hayat öyküsü, şarkıları, başarıları ve ölmeden önce söylediği sözler...
KAZIM KOYUNCU NEREDE, NE ZAMAN DOĞDU?
Artvin'in Hopa ilçesine bağlı Yeşilköy (Pançol)'da, 7 Kasım 1971 tarihinde doğmuşsa da nüfusa geç kaydedildiğinden dolayı resmi doğum tarihi 10 Mayıs 1972 olarak geçer. Koyuncu, Cavit Bey ve Hüsniye Hanımın 6 çocuğundan 5'incisi olarak dünyaya geldi.
Okumayı çok seven, müziğe ortaokuldayken, babasının aldığı mandolinle başlayan Koyuncu, futbolla ilgilendi ve köydekilerin aksine sıkı bir Trabzonspor taraftarı oldu.
MÜZİĞE NE ZAMAN BAŞLADI?
Kazım Koyuncu, 1989'da köyünden ayrılarak İstanbul Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümünde eğitime devam etti.
Müzik çalışmalarına üniversite yıllarında ağırlık veren sanatçı, 1992'de Ali Enver'le birlikte "Dinmeyen" isimli müzik grubunu kurarak ilk profesyonel çalışmalarını yaptı.
'KAYMAKAM OLACAKSIN' DEDİLER
Tiyatro oyunlarına da müzik yapan sanatçı 1993'te okulu bıraktı.
- Okulu bırakmasının ardından sadece müzik yapmaya karar veren Koyuncu, Karadeniz müziğini rock müzikle birleştirip kendi tarzını oluşturdu.
İLK ALBÜMÜ: VA MİŞKUNAN
Aynı yıl arkadaşlarıyla birlikte "Zuğaşi Berepe" adında bir grup kurdu ve hem yeni grubuyla hem "Dinmeyen" grubuyla çalıştı.
Koyuncu, yeni grubuyla ilk albümü "Va Mişkunan"ı (Bilmiyoruz) 1995'te müzikseverlerin beğenisine sundu.
Yeni tarzıyla müzikseverlerin beğenisini daha fazla kazanan sanatçı, Dinmeyen grubuyla 1996'da "Sisler Duvarı" albümünü, Zuğaşi Berepe ile de 1999'da "İgzas" adlı ikinci albümlerini yayımladı.
'DİDO'NUN DA YER ALDIĞI ALBÜM 'VİYA'
Sanatında yenilik ve denemeler yapmaktan kaçınmayan, Karadeniz müziğinin hem sert hem de duygusal yapısını eserlerine taşıyan Koyuncu'nun, "Dido" adlı şarkısının da yer aldığı ilk kişisel albümü "Viya!", 2001'de müzik marketlerdeki yerini aldı.
BİR DÖNEMİN FENOMEN DİZİSİ: GÜLBEYAZ
Kazım Koyuncu, 2002'de yayınlanan "Gülbeyaz" adlı dizinin müziklerini yapmaya başladıktan sonra ününü katladı, konser programları artmaya başladı.
"İlk albümde Gülbeyaz dizisinin çok etkisi oldu. Bu albümü, farklılığı tercih eden insanlar aldı." diyen Koyuncu, 2004'te ikinci solo albümü "Hayde"yi çıkardı.
KANSER TEŞHİSİ NE ZAMAN KONULDU?
- Koyuncu, hüzün kokan albümlerinde Türkçe'nin yanı sıra Hemşince, Lazca ve Gürcüce eserlere de yer verdi.
KAZIM KOYUNCU NE ZAMAN VAFET ETTİ?
1971 yılında dünyaya gözlerini açan Kazım Koyuncu 2005 yılında henüz 34 yaşındayken kanser nedeniyle tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Testis kanseri teşhisi koyulduktan sonra doktorların kendini yormaması tavsiyesine uymayan ve konser vermeye devam eden Kazım Koyuncu, kanserin akciğerine yayılması nedeniyle İstanbul, Şişli’de 25 Haziran 2005 tarihinde aramızdan ayrıldı.
Koyuncu, vefatından iki gün sonra, dünyaya geldiği Yeşilköy'de, fındık ağaçlarının çevrelediği köy mezarlığına defnedildi.
Doğru bildiği şeyleri ortaya koymaktan çekinmediğini her fırsatta dile getiren Koyuncu, verdiği bir röportajda, şunları kaydetmişti:
- Koyuncu'nun ölümünün ardından Paluri Arzu Kal Demirçi, sanatçıyla ilk karşılaşmasından son ana kadar süren dostluğunu anlattığı "Şair ceketli çocuk: Kazım" kitabını kaleme aldı.
KAZIM KOYUNCU FİLMİ
2014 yılında Kazım Koyuncu'nun hayatını anlatan 'Yağmur: Kıyamet Çiçeği' isimli bir film çekildi.
Onur Aydın’ın 'Yağmur-Kıyamet Çiçeği' kitabından aynı isimle, beyazperdeye aktarılan filmin kadrosunda Engin Hepileri, Altan Erkekli, Devrim Saltoğlu, Sevtap Özaltun gibi isimler bulunuyor.
YAĞMUR: KIYAMET ÇİÇEĞİ FİLMİ KONUSU
Kazım yirmi yaşında bir üniversite öğrencisidir. Siyasi görüşleri nedeni ile gözaltına alınınca, üniversiteden uzaklaştırma cezası alır. Kendine yeni bir yön çizmeye karar verir. Okulu bırakacak ve profesyonel olarak müzik yapacaktır. Ama bunu ailesine yakınlarına anlatmak ve ikna etmek düşündüğü kadar kolay olmayacaktır.
Filmde, Kazım Koyuncu’nun hayatının yanı sıra Çernobil felaketi, Trabzonspor’un 1995 - 1996’da şampiyonluğu kaybedişi ve sonrasında şehirde ilan edilen yas da anlatılıyor.
KAZIM KOYUNCU SÖZLERİ
Bir şey ürettim ben, üç beş kişilik şey değil, sevgi denen şey herhalde.
Savaşın ne kadar kötü bir şey olduğunu anlamak için, savaşmak zorunda değiliz.
Ben bir müzisyenim, ondan sonra biraz Karadenizli’yim, ama hepsinin ötesinde ben bir devrimciyim.
Çok fiyakalı bir hastalığa yakalandım, baba.
Sevgi bin kilometre ötede bile olsa gelir dokunur bize.
Birbirimizi anlamamız için aynı dili konuşmamıza gerek yok. Ezildikten sonra hepimiz aynı şarabız...
Sevgi çok önemli bir şey. Sevmeyi bilebilmek, sevdiğini hissedebilmek, seni sevenlerle göz göze gelebilmek.