Kalp krizi geçirenler koronavirüs korkusu nedeniyle hastaneye gitmiyor

Dünya genelinde koronavirüs tanı ve tedavi yöntemleri ile ilgili bilgiler sürekli değişiyor ve güncelleniyor. Bilindiği üzere Çin'de salgının ortaya çıkmasının ardından hastalığın en temel semptomlarından biri ateş olarak açıklanmıştı. Bu sebeple dünya genelinde şüpheli vakaların tespit edilmesinde ateş ölçümleri kullanıldı. Uzmanlar gelinen noktada ateş ölçümlerinin belirleyeceği olmayacağını, öksürük ve nefes darlığının daha belirgin semptom olduğunu belirtiyor.

Güney Kore ve Singapur gibi ülkelerin koronavirüs ile mücadele kapsamında teknolojiyi başarılı şekilde kullanmaları tüm dünyanın ilgisini çekti. Bu ülkelerin karantina altındaki kişilerin cep telefonlarının sinyaller üzerinden izlenme yöntemini Almanya ve İsrail gibi ülkeler de kullanmaya çalışıyor. Türkiye'nin de benzer bir sistemi hayata geçirebileceğini belirten uzmanlar, uygulamanın başarılı olması için GSM operatörleri ve devletin koordineli çalışması gerektiğini vurgu yapıyor.

Türkiye'de koronavirüs vaka sayısı 30 bini aşarken, test sonuçları pozitif çıkan hastaların büyük bölümü tedavi sürecini evlerinde geçiriyor. Risk faktörü taşımayan bu hastaların evdeki tedavi süreçleri ile ilgili bilgi veren Sağlık Bakanlığı yetkilileri, "Aile hekimleri tarafından test sonucu pozitif çıkan hastalar her gün aranarak semptom sorgulaması yapılıyor. Evde izolasyonu takip edilen kişiler, il ve ilçe sağlık müdürlüğünün koordinasyonunda sağlanan ilaçları kullanıyor" bilgisini paylaştı.

Koronavirüs ile ilgili en çok merak edilen konuların başında, "Salgın geçiren hasta bağışıklık kazanacak mı?" sorusu geliyor. Hastaların virüse karşı antikor oluşturduğunu belirten uzmanlar, salgını atlatanların bir daha yakalanmayacağının altını çiziyor.