Hz. Osman “Seven sevgilisinin kelâmına doymaz” buyurmuş. Hafız Ali Üsküdarlı denildiği vakit bir isimden öte Hadim-i Kur’an olarak yaşanmış bir hayatın “sevgilinin kelamına” doyamamış tınısını işitmekteyiz. Yaradılış sebebi yalnızca alemlerin rabbine kulluk etmek olan insanın bütün bir ömrünü yüce yaratıcısının kelamına adaması kadar tabii ve bir o kadar da bereketli bir hayat olabilir mi? Kur’an-ı Kerim’i hayatının kıblesi kılan, çocukluğunda başlayan Kur’an hizmetini ahiret yurduna göçesiye kadar sürdüren Hafız Ali Üsküdarlı’nın hayatı, nesilden nesile aktarılacak bir örneklik teşkil eder.
Bir Kuran Aşığı Doğuyor
7 Eylül 1885’te Üsküdar’ın bugün artık Ahmediye mahallesi sınırları içerisine dahil edilen eski adıyla Tavâşî Hasanağa mahallesinde posta memuru bir baba ve evhanımı bir annenin mahdumu olarak doğan büyük Kur’an hizmetkarı Hafız Ali Üsküdarlı’nın asıl adı Ali Sadettin’dir.
Kültür ve sanatla hemhal olmuş bir aile ve toplumun içerisinde dünyaya gelmek Hafız Ali Üsküdarlı’yı Kur’an-ı Kerim sahasında Türkiye’nin en önemli isimlerinden biri haline getirecektir.
Medar-ı Maişet, İmamet ve Hizmet
Meslek hayatına Tapu Dairesinde memur olarak başlayan Hafız Ali Üsküdarlı çok geçmeden Vakıflar Başmüdürlüğü Hayrat İşleri ve Mülhak Vakıflar Müdürlüğü’ne bağlı Karaköy Yeraltı Camii imam-hatipliğine tayin edilir. Emine İhsan Hanım’la evlenir ve bu evlilikten Mehmet Lutfullah, Mehmet Âyetullah İzzet adlı çocukları dünyaya gelir.
1 Mart 1949 tarihinden itibaren aynı camide Diyanet İşleri Başkanlığı kadrosuna geçirilir. 17 Ekim 1959’da İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü’nde Kur’ân-ı Kerîm hocası olarak görevlendirilir. 429 cilt kitabını enstitü kütüphanesine bağışlaması başta kültür dünyasının zenginliği olmak üzere kültür ve sanata verdiği değerin de en güzel örneğidir.
Bir ömür Kur’an’dan ayrılmadan yaşamak
“Bülbül Ali”
Hafız Ali Üsküdarlı Yüksek İslam Enstitüsü’nde çalıştığı yıllarda hoca arkadaşlarından olan Neyzen Halil Can, unutulan, notası bulunmayan bir çok eseri Ali Efendi’den dinleyerek kayda alır, notaya geçirir.
Talebelerinden Prof. Dr. İsmail Karaçam’ın hatıratında aktardığı bilgilere göre; Hafız Ali Efendi’ye sesinden ve musiki alanındaki kabiliyetinden dolayı “Bülbül Ali” derlermiş.
Bir Büyük Kur’an Hizmetkarına Veda
Sahrayıcedid kabristanına defnolunur. Hamele-i Kur’an olmak, hadimi kuran olmaklığıyla gösterdiği gayret ve örnekliğin misallerini çokça görebilme duasıyla, ömrü boyunca okuduğu Kur’an-ı azimüşşan’ın hürmetine Merhum Ali Üsküdarlı’ya Allah rahmet diliyoruz.