Galatasaray, ligin ikinci devresine Kasımpaşa mağlubiyetiyle başladı. Sneijder Galatasaray formasını Beşiktaş derbisinde giymiş olsa da hazır olmadığı da kendini belli ediyordu. Beşiktaş galibiyeti, deplasmanda Bursa beraberliği takım savunması açısından olumlu gelişmeler olduğunu işaret ediyordu.
İkinci yarının dördüncü haftasından itibaren Antalya, Akhisar ve Ordu galibiyet-leri şampiyonluk yolunda önemli adımlar oldu. Akhisar deplasmanı, Galatasaray adına sıkıntılı giden, Drogba''nın ilk defa forma giyip, tamamen oyunu ve sonucu değiştirdiği maç olarak uzun yıllar hatırlanacak.
2-0 geriden gelip kazanılan Orduspor maçı ise şampiyonluk yolunda başka bir dönüm noktasıydı. Gergin geçen maçta Fatih Terim hakem tarafından saha dışına gönderilmiş, gerginliği hırsa dönüştüren sarı-kırmızılılar ikinci 45 dakikasında gösterdiği performansla maçı 4-2 kazanmıştı. Sneijder, geri dönüşte başrol oynayıp, geldiği günden beri ilk defa gerçek bir katkı vermişti.
Mart ayıyla birlikte gerçek yükseliş başlamıştı. 8 Mart''taki Gençlerbirliği maçı sarı-kırmızıların uzun zamandır oynadığı en üretken maç olsa da, ilerisi için umut veren bu üretkenlik sonuca yansımamış ve G.Saray sahadan mağlup ayrılmıştı.
Schalke deplasmanındaki 3-2 galibiyetle gelen çeyrek final takımın özgüvenini tekrar yerine getirdi. Bu tarihten itibaren üst üste kazanılan yedi maç, ligin bu sezon en uzun galibiyet serisi olmakla beraber, şampiyonluğu da
sarı-kırmızılılara kazandırdı. 17 Mart''ta Kayseri deplasmanıyla başlayan galibiyet-
lerin yedincisi olan 5 Mayıs''taki Sivasspor karşılaşması G.saray''ın şampiyonluk maçı
oldu. Bu dönemde iç sahada etkili, deplas-mandaysa iyi oynamasa bile istediğini alabilen bir takıma dönüşen Galatasaray arkasına kimseyi yaklaştırmamayı başardı.
G.Saray, hem geçen sezonun şampiyonu olması, hem de güçlü kad-
rosu nedeniyle ''hedef takım'' olarak oynadığı sezonu 10 puan farkla şampiyon kapatmasını bildi. Dönem dönem konsantrasyon eksikliği ve form düşüklükleri tökezlemelere sebep olsa da sarı-kırmızılıların potansiyelini ortaya çıkardığı her anda ligin favorisi olduğu açıktı. Fatih Terim''in kusursuzca harmanladığı kadro, şampiyonluğun yanında Şampiyonlar Ligi çeyrek finali oynayarak unutulmaz bir sezona imza atıp, daha büyük hedefler için de ışık verdi.
Sneijder ve Drogba''nın ikisine birden takımda yer açmak imkansız gibi görünürken, Fatih Terim''in 4-4-2 ve 4-2-3-1 denemelerinden sonra, ilk olarak Schalke deplasma-nında denediği 4-3-1-2, G.Saray''ın mevcut kadroyla oynadığı en iyi futbolları ortaya çıkardı. Melo''nun Mart''ta başlayan yükselişi, Selçuk İnan''ın orta sahanın sol içinde gösterdiği performans, liderlik ve büyük maçların oyuncusu Hamit''in ligin bitimine doğru aldığı sorumluluk sistemin iyi işlemesine ve tüm takımın performansını üst seviyeye çıkarmasına yol açtı.
Schalke ve Real Madrid eşleşmeleri, G.Saray''ı Avrupa''ya tekrar hatırlatan maçlar oldu. Gelsenkirschen''e giderken avantajı rakibine kaptırmış olan G.Saray ilk yarı muhteşem oynayıp, 2. devresinde zor anlar yaşadığı karşılaşmadan galibiyet ve turla döndü. Sarı-kırmızılılar iki yıl öncesinde bir hayalden de öte olan Şampiyonlar Ligi çeyrek finaline ulaşmışlardı.
Çeyrek finalde G.Saray''ın gücü Real Madrid''e yetmese de, sarı-kırmızılılar İstanbul''da İspanyollar''a hem de 3-0''ın rövanşında korkulu anlar yaşattı. Futbol izleyicisine inanılmaz bir ikinci devre seyrettiren Fatih Terim''in ekibi, elenirken herkesin saygısını kazanmayı bildi. G.Saray, Schalke deplasmanından sonra Türkiye''de kazanması gereken her maçı kazandı.
