Şüphesiz şimdiye kadar evrene dair bildiklerimiz bilmediklerimizin yanında bir toz tanesi kadar bile değil. Hatta bırakın evreni, evrendeki katrilyonlarca galaksiden sadece birisi olan Samanyolu Galaksisi'nin içerisinde yer aldığı tahmin edilen yüz milyarlarca yıldızdan sadece birisi olan bizim güneşimizin oluşturduğu Güneş Sistemi'nin dahi sınırlarına erişebilmiş değiliz.
Üstelik bizim hayat kaynağımız olan güneş, diğer yıldızlarla karşılaştırıldığında oldukça mütevazı boyutlara sahipken benzer şekilde dahil olduğumuz Samanyolu da boyutuna baktığımızda evrenin küçük sınıfına giren galaksilerinden birisi. Düşünün ki biz henüz Güneş Sisteminin en uç (cüce) gezegeni olduğu düşünülen Plüton'a henüz yeni varabildik. Onun ötesinde yer alan Kuiper Kuşağı hakkında ise daha yeni yeni almaya başladığımız minnacık bilgi kırıntılarından fazlası yok elimizde.
Ama şans perileri ara sıra da olsa yüzümüze gülmüyor da değil. Ne de olsa evren o kadar devasa ve enteresan bir bulmaca ki bazen rastlantılar neticesinde hiç olmadık keşiflere de imza atılabiliyor. Aynen şimdiki haberimize konu olan dev kara deliğin keşfinde olduğu gibi:
Evrendeki devasa galaksilerin incelenmesi yolunda hayata geçirilen MASSIVE Survey projesinde görevli bilim ekibi tarafından şans eseri fark edilen bu kara delik evrenin şimdiye kadar keşfettiğimiz ikinci büyük kara deliği. NGC 1600 kodlu galaksinin tam ortasında keşfedilen kara delik, güneşimizden tam 17 milyar kat daha büyük ve 10 milyar kat daha ağır.
Ama en şaşırtıcı şey şu ki, bizden 200 milyar ışık yılı uzakta yer alan kara deliğin, devasa büyüklüğüne rağmen oldukça küçük bir galaksi kümesinin içerisinde yer alıyor oluşu. Şöyle ki genel teoreme göre kara deliklerin büyüklüğü ile galaksilerin büyüklüğü doğru orantılı. Yani devasa kara deliklere devasa galaksi kümeleri ev sahipliği yapıyor. Ancak bu örnek şimdiye kadar hiç karşılaşılmayan bir şekilde dev bir kara deliğin oldukça mütevazı bir kümeden de çıkabileceğini gösterdi bize. Düşünün ki keşfedilen kara delik, birbirleriyle mesafeli biçimde duran ve sadece yirmi dolayında galaksiye ev sahipliği yapan küçük bir galaksi kümesinde bulunuyor.
Aslında NASA'nın kara deliğe ilişkin şu cümlesi durumu oldukça güzel biçimde özetliyor:
Böyle bir alanda bulunan bir kara deliğin nasıl olup da bu kadar büyük olduğu sorusu ise şimdilik cevapsız. Olasılıklardan en çok üzerinde durulanı, iki galaksinin çarpışması neticesinde, galaksilerin kendi kara deliklerinin birleşmesi neticesinde bunun oluşmuş olabileceği. Sebebi her ne olursa olsun, bilim insanları artık devasa kara deliklerin küçük galaksi grupları içerisinde de yer alabileceğini öğrendiler ki bu da en nihayetinde samanlığı biraz daha büyütmekten başka bir sonuç vermeyecek. En nihayetinde cevapladığımız her soru karşımıza cevap bekleyen onlarca yeni bilinmeyen daha çıkarıyor...
İlgili makaleye
erişebilirsiniz, NASA'nın konuya ilişkin açıklaması ise
. Kara deliklerle ilgili daha fazla bilgi sahibi olmak isteyen okurlarımızı
alalım, yıldızların yaşam evreleri ise aşağıda:
