|
Türkmen çaresiz, ABD ise çok şaşkın

ABD bölgesel krizler ve yeni yapılanmalar konusunda klasik bazı yöntemler uyguluyor. Herhangi bir bölgedeki krizi, yerel şartları aşacak biçimde derinleştirmek; krizin çözümü hususunda tarafların yegâne muhatabı haline yükselmek; mümkünse arabuluculuk rolüne soyunmak!.. Bu arabuluculuğun doğrudan olması eğer sorun teşkil edecekse, bu rolü uluslararası kuruluşlardan birine havale etmek!.. Fakat asla o sorunun çözümünde aceleci davranmayarak, krize süreklilik kazandırmak!.. Çözümü askıda tutarak, nihai kararı, ümit ve lûtuf olarak kendi tekelinde bulundurmak. Ve bu arada, eğer şartlar uygun düşüyorsa, kriz bölgesine "barış gücü" adı altında kalıcı bir kuvvet yerleştirmek. Kıbrıs ve Kuzey Irak vs. bunun en somut örnekleri arasında. Arabuluculuk rolünden denetleme ve tehdit rolüne uzun bir evrilme anlayacağınız ABD''nin politikaları.

Türkmen gazı-Mavi Akım masalı

Türkmen Doğalgazı meselesi de bunun değişik bir örneği. Komünist dönemden beri Türkmenistan, Rusya''ya doğal gaz veriyor. Kendisi işleyemiyor. Fiyatı da alabildiğine düşük. Fakat buna rağmen Rusya, aldığı gazın parasını ödeyemiyor. Rusya''daki iç kargaşa, döviz darboğazı vs. Sonunda Türkmenistan dayanamıyor ve bu gazı kesiyor.

Peki bu gaz ne olacak? Çok fakir Türkmenistan, gazını uluslararası pazara nasıl ulaştıracak? Uluslararası güçler ve petrol şirketleri bu konuya yakın ilgi duydular. Batılı ülkelerin (ABD-İngiltere) petrol şirketleri bir konsorsiyum kurup, bu gazı uluslara pazara taşıma, -aynı zamanda üretme tekeli de ellerinde bulunacak biçimde- Türkmenistan''la anlaşma yaptılar. Peki nasıl bir güzergâh izlenecekti?

ABD diyor ki, asla İran üzerinden geçmeyecek bu hat!.. Sonra Hazar üzerinden Azerbaycan''ı geçerek Türkiye''ye ulaşacak. Doğan binbir krizin hepsi bir tarafa da, niçin bu problem hallolmuyor ve şimdi de at izi it izine karışıyor?

Burada doğalgaz boru hattının döşenmesi meselesi var. Bunun masrafı ne olacak? Türkmenistan''ın elinde nakit para yok. Şirketler diyor ki bizde de yok. Çok arzulu olan Türkiye de bu hattı döşeyemez. Çünkü bu görev şirketlerin.

İşte buradan doğuyor, bol lâfa rağmen işlerin yürümemesi. Türkmenistan acele ediyor İngiliz, ABD ve Musevî şirketlerin kılı bile kıpırdamıyor. Türkiye acele ediyor; sonuç gene de değişmiyor.

En gerçekçisi İran hattı

Bu duruma iyice bozulan ve fakirlikten kıvranan Türkmenistan, batılı şirket ve ülkeleri tahrik ve tehdit amacıyla, yönünü Rusya''ya çeviriyor. Henüz anlaşma imzalanmadı, fakat imzalanabilir de. İşte çaresizliğin ürettiği bu tehdit ve şantaja ABD çok bozuluyor, batılı konsorsiyum bozuluyor. ABD''ye ümit bağlayan Türkiye de, mevcut gelişmeleri şaşkın şaşkın seyrediyor. (Yerli ve millî bir politika yok çünkü).

Bu ihtimal daha başından belli olduğu için, biz, kaç zamandır biliyorsunuz, Türkmen gazının Türkiye''ye İran üzerinden gelmesini uygun buluyoruz. Türkmenistan-İran arasında hat hazır. İran hattı da Doğubayazıt''a kadar uzandı. Bütün mesele kapasite artırımı!.. İşte bu yolun açılmaması için, en başta ABD, İsrail ve İngiltere, Türkiye ile İran''ın arasını açabilmek için, görüyorsunuz neler yapıyorlar? Ne durmaksızın hava yutan bazı dinî kesimler, ne de patinaj yapıp duran muhalefet; hükümeti bu noktada zorlamıyor, eleştirmiyor, teşvik de etmiyor. Neden? Fazlaca bel bağladıkları ABD''yi daraltırız diye!.. Daha ötede, böyle bir dış desteği geri tepersek, asla iktidar olamayız diye!.. (Not: Bu topraklarda başka türlü nasıl ayakta durulur?)

Şöyle bir soru soralım şimdi:

-Türkiye Mavi Akım''ı imzaladığı, ya da Mavi Akım''dan vazgeçmediği için mi Türkmen doğalgazı yürürlüğe giremiyor? Şirketler ağırdan alıyor?

Kesinlikle hayır!.. Çünkü Mavi Akım anlaşması, Türkmen gaz anlaşmasından çok çok önce!.. Mavi Akım anlaşması 1998 aralığında imzalandı; 1999 Nisan seçimi öncesinde de, bütün partilerin oy birliği ile TBMM''de onaylandı. Türkmenler''le uluslararası konsorsiyumun anlaşması ve Türkiye''nin işin içine girmesi ise daha sonra. Dolayısıyla asıl sebep daha başka ve kimse kendisini kandırmasın.

Bu konudaki acelesizlik kuşkusuz ABD''den kaynaklanıyor. Sebebi ise, Türkmen doğalgaz yataklarının işletme hakkını alıp, dilediği zamana kadar bu işi tehir etmek. Lûtfen dikkat edin söyleyeceklerime!.. ABD demek istiyor ki:

Türkmen gazının işletme hakkı benim, dilediğim yoldan ve zamanda bunu geçireceğim. Buna ben karar vereceğim. Öyleyse talipliler kuyruğa girsin!.. Türkiye bir yandan, Afganistan ve Pakistan bir yandan, ileride ABD ile ilişkileri düzeleceği ümidini taşıyan İran öbür yandan!.. Meğer Katar dahil Körfez ülkeleri de kuyruğa dahil olmamışlar mı?

Türkmen şantajı-ABD şaşkınlığı

İşte bu iş uzun zamandır böyle sündürülüyor. Türkiye de ABD hilesini, Kerkük-Yumurtalık hattından iyi bildiği için, eldeki bulgurdan olmak istemedi ve Mavi Akım''dan ABD hatırına vazgeçmedi. Kerkük-Yumurtalık gibi, yıllarca sürüncemede beklemeye gerek yok dedi.

Bu süre zarfında tabiî ki Türkmenistan''ın da canı çıkıyordu. Putin''in teklifini Türkmenler, gönülleri yatmasa da daha ciddi ve gerçekçi buldu. Rus doğalgaz hatları da hazırken!.. İşte bu gelişme ABD''nin beklemediği bir şeydi ve hem ABD, hem uluslararası konsorsiyum âdeta şaşkına döndü.

ABD eğer bu işte ciddi ise, daha fırsat bütünüyle kaybolmuş sayılmaz. Çünkü Ruslar''la henüz imza atılmadı.

Fakat şu gerçek ki, ABD''nin hilesi hem kendi ayaklarına, hem Türkmenistan''ın, hem de Türkiye''nin ayaklarına dolanmış vaziyette. Bir de İsrail''in gerisin geri kaçışı yok mu?

24 yıl önce
Türkmen çaresiz, ABD ise çok şaşkın
Kara dinlilerle milletin savaşı
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü