
Rasyonel bir zeminde tartışılması gereken kariyer mesleklere yapılması düşünülen maaş artışı bağlamından koparılarak bilen bilmeyen herkesin ağzına sakız olunca ortaya da garip bir manzara çıktı. Konu verilecek verilemeyecek nakaratları altında adeta papatya falına döndü. Dünkü yazımdaki konuyu kaldığı yerden bugünde sürdürmeye çalışacağım.
Öncelikle bakanlıkların merkez teşkilatında görev yapan ve kritik görevler ifa eden kariyer uzman ve müfettişlerde büyük bir hayal kırıklığı oluştu. Gelen yorumlardan bunu görüyoruz. Sürecin yoğun baskılar ve tepkiler nedeniyle Meclis Genel Kurulunda tıkandığı anlaşılıyor.
Bunun yanında köşe yazarı ve ekranların sempatik yüzleri dostlarımız sosyal medya hesaplarında fırtına gibi esiyorlar. Birisi sosyal medya hesabından; “Kamuda eşit, adil, tüm çalışanları memnun edecek bir düzenleme şart. Ama sadece bir kesime zam çalışma barışını bozacaktı….” ifadelerini kullanmış. Başka birisi ise git gelleri yaşadı ve sonunda düzenlemenin yanlış olacağı kanaatine vardı. Bunlar elbette onların görüşleri.
Ancak bunlar baktıkları yere göre haklı olabilir. Çünkü; 1- Hayatında hiçbir kariyer meslekte görev yapmayan, 2- Hiçbir merkezi sınava girmeyen, 3- Kariyer mesleklere nasıl girildiğini ve yükselindiğini bilmeyen, 4- Siyasi okumaları çoğunluğun haklı olduğuna göre yapan, 5- Yazarken sağa sola bakarak kimler ne der diye düşünenler,
Hem konuyu anlamakta hem de yapılacak olan iyileştirmenin olası sonuçlarını bilmekte zorlanacaklardır. Bu açıdan mazur görülebilirler.
Öncelikle kapsamda olanların kamuda oldukça kritik görevler üstlendiklerini bilmemiz gerekiyor. Erbabınca bilindiği için bunların işe girmelerinin ve yükselmelerinin açıklanması gereksizdir. Kariyer mesleklerde usta çırak ilişkisi vardır ve ciddi bir kurumsal kültür oluşmaktadır. Bazı kurumlarda uzun yıllardır kariyer meslek mensupları varken bazıları da yeni yeni istihdam etmeye başlamıştır.
Gelelim şimdi işin bam teline. Kamuda eşit, adil ve tüm çalışanları memnun edecek bir düzenlemenin şart olduğunu açıklayanların bu işin nasıl olacağını da açıklamaları gerekiyor. Ancak mesele düşünmekten ziyade yazmaya odaklanınca bu tür saçmalıklara şahit olabiliyoruz.
Her şeyden önce yapılan önermenin tutarlı bir tarafı bulunmuyor. Eşit, adil ve tüm çalışanları kapsayan bir düzenleme teorik ve pratik olarak imkansızdır. Böyle bir öneriyi sunan kişinin kamu kurumlarını ve kamusal hayatı hiç bilmediği anlaşılıyor.
Oturdukları koltuklardan akil pozlarında millete akıl veren tipler vardır. İşte Deniz Zeyrek’te bunlardan birisi. Adamın kariyer mesleklere yapılacak maaş zammına ilişkin açıklamalarını dinleyince her konuda malumatfuruşluk yapmanın nasıl bir sonuca götürdüğünü görüyorsunuz. Gerçi Nevşin Mengü makul ve mantıklı cevaplar verdi ama adamın muhaliflikten gözü döndüğü için pek dinleyecek hali yoktu. Nitekim aklındaki saçmalıkları kendisini küçük duruma düşürme pahasına tekrar edip durdu. Bu durumun hala farkında olmadığını düşünüyorum.
Adamın dediklerine bakınca gerçekten makuliyetin kaybolduğunu çok açık bir şekilde görüyorsunuz. Adam adaletten bahsederek çöpçü ve çaycı ile müfettişi kıyaslayıp müfettişin çaycının kendisi kadar maaş almasını eleştirmesinin yanlışlığını belirtiyor.
Hızını alamayıp müfettişlerin/denetçilerin 100-150 bin TL maaş aldığını belirterek müfettişlerin çöpçüleri aşağıladığını belirtiyor. Bununla da kalmayıp “bu adamlar siyasi iradenin tavassutuyla geliyorlar ve siyasi iradenin tavassutuyla gidiyorlar” açıklamasına ise söylenecek söz bulamıyorum. Tek kelimeyle şeddeli cehalet örneği.
Birazcık düşünme kabiliyeti olan bir kişi neyin neyle kıyaslanacağını ve sözlerinin ne anlama geleceğini bilir. Ayrıca kimsenin çaycıları veya çöpçüleri küçümsediği de yok. Her kamu görevlisinin yaptığı iş önemli ve değerlidir. Bunun yanında ise yapılan işlerin emek yoğun mu yoksa zihin yoğun mu olduğu ile özel yetenek gerektirip gerektirmediği de hem kamuda hem de özel sektörde ödenen ücrette etkilidir.
Sabahtan akşama kadar çöp toplamak veya çay dağıtmak kolay mı denilerek ücret kıyası yapılmaz. Bu mantıkla gidersek işler çorba olur. Gerçekten Zeyrek’in ilk defa bu dozda saçmaladığına şahit oldum. Şükür ki N. Mengü cevabını verdi de adamın saçmaladığının farkına anında varıldı. Bir de bu saçmalığa destek bulsaydı kim bilir belki de iyice coşacaktı.
Plan ve Bütçe Komisyonunun CHP’li üyesi Cevdet Akay sosyal medya hesabından kendisini komik duruma düşüren bir açıklama yaptı. Açıklamasında; “CHP olarak, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda düşük ve orta gelirli kariyer meslek memurlarının özlük haklarında iyileştirme yapılmasını destekledik. Bu konu; uzman, müfettiş, denetmen gibi kariyer sınıfı personelin mağduriyetini gidermeye yönelik teknik bir düzenlemeydi. CHP Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi milletvekilleri olarak bizler, kariyer meslek memurlarının mağduriyetini giderecek düzenlemeyi destekledik. Verdiğimiz imza da sürecin gerektirdiği, usule ilişkin teknik bir imzadır. AKP teklifte son anda değişiklik yaparak tüm üst düzey bürokratları pakete ekledi. CHP’nin başından beri desteklediği dar kapsamlı kariyer düzenlemesi, AKP tarafından genişletilmiş ve üst düzey bürokrasiye zam paketine dönüştürülmüştür. Kamudaki mühendislerin, akademisyenlerin, iç denetçilerin, müfettişleri başta olmak üzere tüm kamu çalışanlarının ve emeklilerin maaşlarında büyük bir adaletsizlik olduğunu, bu kesimlerin maaşlarında da iyileştirme yapılması gerektiğini ön şart olarak sunduk. Teklifimizin kabul görmemesi üzerine verilen önergeyle teklif tümüyle geri çekilmiştir.” ifadelerini kullanmıştır.
Bu paylaşıma gelen yorumlar Akay’ın durumunu özetliyor. Bir yorumcu; “Meali; Biz aynı sayfa ve maddede yer alan düzenlemeyi hiç okumadık. Öylesine imzaladık. Sonra oy kaygılarıyla sendika ve diğer meslek gruplarının baskılarına boyun eğdik. Arada müfettiş ve uzmanlarımızın da itibarı, motivasyonu yerle bir oldu ama önemli olan koltuklarımız tabi…” demiş.
Başka bir yorumcu ise; “Cevdet Bey karşınızda her dediğinizi inandırabileceğiniz bir kitle yok, o komisyon tutanaklarını sayfa sayfa okuyan neyin nasıl konuşulduğunu bilen kariyer uzmanları var farkında mısınız acaba?” demiş.
Bu tür açıklamalarla bir milletvekilinin attığı imzanın ardında duramaması ve komik bahanelere sığınması yakışıksız bir durumdur. Neyi imzaladığını dahi bilmeyen bir duruma düşmesi acınası bir noktadır. Baskılara dayanamadım ve böyle bir açıklama yapmak zorunda kaldım demek daha erdemli bir davranış olurdu.
Komisyonun İYİ Partili üyesi Dr. Erhan Usta ise imzasının arkasında durmuş ve yapılanın doğru olduğunu ifade etmiştir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.