|
2018’de ekonomik büyümeye devam

Ekonomistler, bir ülkenin en önemli kriz göstergesinin ekonomik büyüme ve işsizlik olduğunu bilir. Bütün kriz dönemlerinde büyüme negatif olmuş (ekonomik küçülme) ve işsizlik yaygınlaşarak sosyal patlamalara kadar süreci taşımıştır.

Buradan hareketle
yüksek büyüme hızları
, hem üreticilerin hem de tüketicilerin (yerel halk ve dış dünya) ekonomiye gösterdikleri
güvenin göstergesidir
denebilir.

**


Hükümetin yol haritası olan orta vadeli programda 2017 yılı için başta yüzde 4.4 ve sonraki 2 yıl için yüzde 5.5 büyüme hızı hedefi konuldu.

Türkiye ekonomisi, 3. çeyrekte yüzde 11.1 büyüyerek kendi hedeflerini de aşmış ve G20 ülkeleri arasında en hızlı büyümeyi gerçekleştirmiştir.

Yüksek gelen büyüme sonuçları hem yurtiçi hem de uluslararası kuruluşların bütün tahminlerini (güncellemelere rağmen) ters köşe yaptı.

IMF
(Türkiye’nin büyüme tahminini yüzde 2.5’den yüzde 5.1’e güncelledi),
OECD
(yüzde 3.4’den yüzde 6.1’e çekti),
Dünya Bankası
(2017 için revize ettiği büyüme tahmini yüzde 4) ve diğer
çokuluslu mali kuruluşlar
revize yapmalarına rağmen
Türkiye için yaptıkları büyüme öngörüleri
(2017 tamamında yüzde 7’nin üzerinde büyüme beklentisi söz konusu)
boşa çıktı
.

**

Gerçekleşen yüksek
büyümenin arkasında
KGF’nin fonksiyonel hale getirilmesi
ve 250 milyar liraya yakın kaynak kullandırılması, piyasaya para enjekte edilmesi var. Bu sayede ciddi bir
iç talep
oluşturuldu.
Bunun yanında, vergi indirimi ve harcama artırıcı
genişletici maliye politikası
,
ihracat ve iç piyasa yatırımlardaki artış
2017 büyümesini destekleyen diğer faktörler.
Tüketimin
de büyümede etkisi var, fakat
büyümenin niteliğinin iyileştiği
anlamına gelen üretim artışının da (sabit sermaye yatırımı yüzde 12.4 ve ihracat yüzde 17.2 katkı yapmış) 3. Çeyrekteki büyümeyi önemli düzeyde etkilemesi sevindirici.

Bu güçlü yapı 4. çeyrekte ve 2018 yılında da devam edecektir.

**

Türkiye’de her yüksek büyüme sonrasında akla, acaba
hormonlu
(istihdam yaratmayan)
büyüme mi,
sorusu gelir.

Büyümeye katkı yapan faktörlere baktığımızda niteliğinde ciddi bir iyileşmeden bahsedilebilir. İstihdam verileri de benzer sonuçları ortaya koymaktadır.

Şöyle ki; Eylül 2106-Eylül 2017 döneminde 1.223 bin kişiye iş bulunmuş, aynı dönemde işgücüne 1.127 bin kişi katılmış. Sonuçta işsizlik sadece 97 bin kişi azalabilmiştir.

Yani hormonlu büyüme diyebilmek için çok gerekçe yok.

Aslında bu sonuç,
Türkiye’nin
işsizliği düşürebilmesi için devamlı
yüzde 5 üzeri büyümesi gerektiğini
de net olarak gözler önüne sermektedir.

**

Genişletici mali politikalar (vergi teşvikleri ve harcama artışı) bütçe dengesini az da olsa bozdu.

2018 yılı için başbakanın söylediği; kamu harcamalarını kısıcı, israfı önleyici ve verimsiz harcamaların iptal edilmesi şeklinde bir uygulama hem mali disiplinin devamı hem de vatandaşın devlete bakış imajının düzelmesi anlamında çok yerinde bir hamle olacaktır.

Büyümeye katkı sağlayan en önemli uygulamalardan birisi olan KGF desteğinin 2018 yılında devam edeceği açıklandı.

İhracat artışı, doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının gelmesi (gelişmekte olan ülkelere yönelik sermaye akımı artacağı beklentisi söz konusu) ve Turizm gelirlerinde artış ivmesi
2018 yılında daha iyi bir ekonomik performans
beklentisini güçlendirmektedir.

En önemlisi de güçlü bankacılık sistemi, üretim kültürü, dinamik nüfus, sağlıklı kamu maliyesi ve başarılı mali teşvikler 2018 yılı için öngörülen iyimser beklentileri desteklemektedir.

**

Son olarak,
sürdürülebilir ekonomik büyüme
anlamında yapılması gerekenlerin OVP’de yer aldığını söyleyebiliriz. Yani ülkeyi yönetenler işin farkında ama çözüm yolları arzulanan düzeyde bir türlü devreye sokulamıyor.
Umarız
2018 yılı
OVP’deki “
Türkiye ekonomisinde
nitelikli istihdam oluşturan, enflasyon ve cari açık yaratmayan, ağırlıklı olarak yurtiçi tasarruflar ve doğrudan yabancı yatırımlarla finanse edilen, yatırım ve ihracata dayalı bir büyüme yapısı” hedefi için
yeni bir sürecin başladığı yıl olur
.
#Türkiye
#Ekonomi
#İMF
#Borsa
6 лет назад
2018’de ekonomik büyümeye devam
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset