|
Genelkurmay ve MİT kilidi...
İstanbul Başsavcılığı Hrant Dink soruşturmasında pek çok isim hakkında “kovuşturmaya yer yok” kararına vardı. Bu isimler arasında ikisi, Erol Güngör ve Özel Yılmaz özellikle dikkat çekici.

Bu kişiler 24 Şubat 2004 tarihinde Dink ile İstanbul Valiliği'nde görüşen ve ona “had bildiren” devlet görevlileridir. Erol Güngör İstanbul Vali Yardımcısıdır ve azınlık faaliyetlerinden sorumludur. Özel Yılmaz ise İstanbul MİT görevlisidir.

Hatırlanacaktır, görüşme Dink'in Sabiha Gökçen'in bir Ermeni yetimi olduğuna dair yazısının Hürriyet Gazetesi'nde haberleştirilmesinden sonra yapılmıştı. Daha doğrusu önce, Genelkurmay Başkanlığı bu haberi kınayan uzun bir uyarı bildirisi yayınlamış, ertesi gün Hrant, habere dair elindeki belge ve bilgilerle İstanbul Valiliği'ne davet edilmişti. Görüşme ise bir gün sonra, asker bildirisinin yayınlanmasından iki gün sonra gerçekleşmişti.

Hrant konuyu yazılarında ele almış, tehdit ve uyarı olarak tanımlamıştı. MİT mensuplarının başına bir iş gelebileceğini, dikkatli olması gerektiğini söylediklerini, istenilen bilgi ve belgeleri almayı unuttukları, çıkarken bunun kendisinin hatırlattığını yazmıştı.

Peki bu görüşme neden ve kimin inisiyatifiyle yapılmıştı?

Genelkurmay Başkanlığı'nın...

Teyit edilmeyen ilk bilgiler dönemin Genelkurmay 2. Başkanı'nın MİT Müsteşarı'nı aradığını bu konuda Dink'in uyarılmasını talep ettiğini söylüyordu.

Özel Yılmaz o görüşmeden 10 yıl sonra İstanbul Başsavcılığı'na verdiği ifadede, “Hrant Dink ile İstanbul Valiliği'nde 2004 yılı Şubat ayında yapılan görüşmenin Genelkurmay Başkanlığı'nın talebi ile gerçekleştiğini, Genelkurmay Başkanlığı, MİT Müsteşarı Şengal Atasagun, MİT İstanbul Bölge Başkanı Hüseyin Kubilay Günay ve İstanbul Valisi Muammer Güler arasında telefon görüşmelerinin yapıldığını ve valilikte yapılacak görüşmenin bu şekilde organize edildiğini, H. Kubilay Günay tarafından kendisinin ve Handan Selçuk'un görevlendirildiğini…” söylüyordu.

Geldiğimiz aşamada İstanbul Başsavcılığı şu kararı vermiş bulunuyor:

“Görevi kötüye kullanma suçundan hakkında soruşturma yürütülen şüpheliler Özel Yılmaz ile Erol Güngör hakkındaki dava zamanaşımı süresinin Cumhuriyet Başsavcılığımızda ifadelerinin alınmasından önce dolmuştur.”

Ne kolay!

Dink ailesinin avukatı Bakırcıoğlu şunları söylüyor:

“Oysa ki, zamanaşımı süresi Dink cinayetinin işlendiği 19.01.2007 tarihinde başlamıştır ve görevi kötüye kullanma suçlaması yönünden dahi zamanaşımı süresi dolmamıştır. Kaldı ki, Özel Yılmaz hakkında TCK m.83 uyarınca suçlama yöneltilmesi durumunda da dava zamanaşımı süresi 20 yıl olacaktır...”

Peki neden?

Erol Güngör'ün azınlık faaliyetlerini takip eden C şubeden sorumlu olduğunu söyledik.

Peki Özel Yılmaz kim?

Yılmaz iddia ettiği gibi, valiliğe belge almaya gönderilmiş sıradan bir MİT elemanı mı dersiniz?

Özel Yılmaz, o dönemde, MİT İstanbul Bölge Başkanlığı'nda Terörden Sorumlu Daire Başkanı ve Bölge Başkan Yardımcısı görevinde bulunuyor. Bakırcıoğlu'nun ifadesiyle Hrant Dink'e ve Ermeni toplumuna yönelik tehditlerin konuşulduğu İl Emniyet ve Asayiş Toplantılarına katılıyor.

Gelelim asıl soruya..

Mesele belgelerin kaynağına ulaşmaksa, Genelkurmay Başkanlığı doğrudan gazeteye yazmak yerine neden MİT'i aramıştır?

Bu konuda, zaman aşımı iddiasının arkasına saklanmak yerine önce, dönemin Genelkurmay yetkililerinin ve dönemin MİT yetkililerinin, görüşme ve uyarı emri verenlerin ifadeye, sorguya çağrılması gerekmez mi?

Nedendir bu koruma ve kollama çabası?

Neden devam eder?

Bu arada Hilmi Özkök ve 2. Başkan İlker Başbuğ bu konuda fikir beyan etmek istemezler mi?
#Genelkurmay
#mit
#dink cinayeti
8 yıl önce
Genelkurmay ve MİT kilidi...
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti