NATO Liderler Zirvesi’nde Ankara-Atina hattındaki gerginlik Türkiye tarafından gündeme getirildi. Yunanistan’ın uluslararası hukuku hiçe sayarak Lozan ve Paris anlaşmalarını ihlal ettiği gerçeği, müttefiklere kanıtlarıyla gösterildi. ‘Mağdur edebiyatı’ yapmayı genel politikası haline getiren Yunanistan adaları savunma amaçlı silahlandırdığını, göçmenleri geri itmediğini ve uluslararası hukuku ihlal etmediğini iddia ederek ‘Türkiye bize saldıracak’ algısını örtülü de olsa Liderler Zirvesi’nde dile getirmeye çalışmıştı. Atina, Türkiye’nin kayıt altına aldığı hukuk ihlallerine karşı uluslararası toplumu ikna edici bir yanıt veremiyor. Aksine, Türkiye ana karası üzerinde askeri uçuşlar yaparak, gerilimi tırmandırmaktan geri durmuyor. Ankara ise Liderler Zirvesi’nde Yunanistan ile ilgili sorunlarda diyalog yanlısı olduğunu ancak meşru haklarından da vazgeçmeyeceğini bir kez daha vurgulamıştı.
Efes Tatbikatı büyük bir katılımla dünyada büyük ses getirdi. Ege adalarının silahlandırılmaması konusunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Yunanistan başta olmak üzere hasım ve düşman ülkelere verdiği ‘gözdağı’ bu ülkelerin kamuoyunda ciddi anlamda korku ve endişe yaratmıştı. Erdoğan Yunanistan’ı gayri askeri statüdeki adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye davet ederek net bir dille uyardı. Erdoğan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: “Adaları silahlandırmaktan vazgeçmeye davet ediyorum, şaka yapmıyorum, ciddi konuşuyorum. Yunanistan’ı tıpkı bir asır önce olduğu gibi pişmanlıkla sonuçlanacak hayallerden, söylemlerden ve eylemlerden uzak durması, aklını başına alması konusunda tekrar ikaz ediyoruz.”
Türkiye’nin kendisi için Ege’de bir tehdit unsuru olduğunu öne süren Yunanistan, Lozan ve Paris antlaşmalarının aksi yönündeki hükümlerine rağmen Ege adalarını silahlandırma politikasını devam ettiriyor. Bütün bunlar ortadayken Yunan siyasiler de Türkiye’nin Ege adalarının silahsızlandırılması statüsünün korunmasına yönelik talebine akla mantığa hukuka aykırı, kışkırtıcı ve provokatif cümlelerle yanıt vermeye devam ediyorlar. Örnek verecek olursak Madrid NATO Liderler Zirvesi’nde bir açıklama yapan Miçotakis Türkiye, Finlandiya ve İsveç arasında imzalanan üçlü muhtırayı okuduğunu belirterek “Açıkça söylemek istiyorum, Türkiye’nin Kürt örgütlerden kaynaklanan terörizme ilişkin haklı gerekçeleri var. Türkiye, bu tür terör eylemleri yüzünden ağır bir bedel ödedi” açıklamasını yaparken Zirve’den yaklaşık 1 gün sonra Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, “savaş” imasında bulunarak “Ege’de ‘sıcak yaz’ yaşanıp yaşanmayacağı, Türkiye’nin tavrına bağlı. Umarım yaşamayız.” açıklamasını yapıyordu.
Yunan ana muhalefet lideri Çipras’tan Miçotakis hükümetine uyarı: Batı bizi yalnız bırakacak. Yunanistan’ın ana muhalefet partisi Radikal Sol İttifak’ın (SYRIZA) lideri Aleksis Çipras, Yunanistan’ın “Batı’nın ileri karakolu” haline geldiğini belirterek, “Umarım olmaz ama eğer egemenliğimizi savunmamız gerekirse, kendimizi kandırmayalım, tek başımıza olacağız” ikazını yaptı.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz ile Ege’deki meşru haklarını gasp etmek için ABD ve bazı AB ülkelerinin desteğinde her fırsatta ajitasyon ve demagojiye soyunan Yunanistan’ın provokatör yöneticilerinin bir çok konuda Türkiye’den korktukları için yalan ve asparagas iddialarla Türkiye’yi kışkırtmaya yönelik psikolojik savaş teknikleri uyguladıkları açığa çıktı. Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in ulusal güvenlik danışmanı Diakopoulos’un ‘Türkiye stratejik özerklik arayışında’ raporu, Yunanistan’ın korkularının dünya kamuoyunun gözleri önüne serilmesine neden oldu. Zira raporda Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Ege’de artan gücüne işaret edilerek Doğu Akdeniz’in uluslararası deniz ticaretinin yüzde 25’inin geçiş rotasında bulunduğu ve buraya hakim olan gücün dünyada söz sahibi ülkelerden olacağı vurgulandı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) milli silahlar geliştirerek yeteneklerini artırdığı vurgulanan çalışmada, “Türkiye oluşan güç boşluğunu doldurmaya ve uluslararası ticaret yollarına hakim olmaya çalışıyor” ifadeleri yer aldı.
Herhalde Yunanistan Başbakanı Miçotakis, Madrit NATO Liderler Zirvesi’nde “Türkiye’nin Kürt örgütlerden kaynaklanan terörizm ile ilgili haklı gerekçeleri var” derken Yunanistan’ın Lavrion ve Orapa kamplarında PKK/PYD, FETÖ ve DHKP/C terör örgütlerine eğitim, silah lojistik destek ve sığınma sağladıklarını unutmuş görünüyor. Yoksa haberi mi yok? Stratejik olarak o kadar çok yalan söylüyorlar ki şaşırmamak elde değil!
