Beşiktaş, seri galibiyetler alınca bir anda “Şampiyon olabilirim” hissiyatı yeşerdi. Geçen haftaki yazımda “Geç kalmanın ceremesi” başlığını kullanmıştım. Şenol Güneş kararının gecikmesinin Beşiktaş’ı her hafta yeni bir final maçına çıkmak zorunda bıraktığından bahsetmiştim. Yönetimin teknik direktör tercihindeki hatası, belki de bütün sezonun kaybına neden olacak. Şimdi bir geç kalış daha var. Hayatta herkese ve her şeye geç kalan bir adam olarak, ben bile bu kadroya dokunmakta bu kadar gecikmezdim! Bu takımın eksikleri aylardır belli. Hangi bölgelere kaç takviye yapılması gerektiği aşikar. Bakmayın, Şenol Güneş skor odaklı giderek pragmatik çözümlerle 3 puanları alıyor. Ancak hepimiz biliyoruz ki takviye olmadan Beşiktaş’ın mevcut kadrosu ile şampiyon olması pek mümkün değil. Ara transfer dönemi başlayalı günler oldu. Sportif direktörlük sisteminin olduğu bir kulüpte şimdiye kadar listeler teknik heyete sunulmuş olmalı, final maçları oynanırken bu futbolcular sahada olmalıydı. Şimdi alınacak bir kötü sonuçta takımı şampiyonluktan koparan Şenol Güneş mi olmuş olacak! Hala ne bekleniyor. Yapılan hataların sonucu Türkiye Kupası elden uçtu gitti. Şimdi de şampiyonluk yarışından kopulması mı bekleniyor? Gerçekten geçen sezon ve bu sezon Beşiktaş futbol yönetimini şaşkınlıkla izliyorum!
LALE ORTA HAYIRLI OLSUN
Merkez Hakem Kurulu’nun (MHK) yeni bakanı Lale Orta oldu. Sabri Çelik kimseyi memnun edememişti. Hatta yaklaşık 40 yıllık futbol izleyicisiyim, herkesi memnun eden bir MHK Başkanı hatırlamıyorum. Şampiyon olan MHK’ye rağmen oluyor! Şampiyon olamayan MHK’nin yüzünden olamıyor. Öyle bir güvensiz ortam var ki. Tabi yönetimsel başarısızlıkları MHK’nin üzerine yıkmak başkanların ve yönetimlerin işine geliyor. Taraftarlar da bu duruma dünden razı. Ben de MHK’nin işini hakkıyla yaptığını düşünmüyorum, lakin futbol ortamında işini layığıyla yapan bir unsur söyleyin... Misal kulüp yönetimleri, misal teknik adam kalitesi, misal futbol kalitesi, misal spor medyası, misal sosyal medyada kullanılan taraftar dili... Yani futbol ortamında her şey idealden uzak olacak ama MHK ideal olacak. Nerede öyle bolluk.
Lale Orta’ya MHK başkanlığı hayırlı olsun. Ben olaya kadın-erkek olarak bakmıyorum. Hakemlere, daha konsantre ve daha adil davranmaları konusunda etki etsin, maç sonuçları hakem düdüklerinden etkilenmesin, bütün mesele bu.
Dedim ya o kadar güvensiz bir ortam var ki; Lale hanım daha başlamadan, yok o kulübün taraftarı, yok bu yöneticinin çalışanı, yok şununla fotoğraf vermiş... Böyle bir ortamda başarılı olmak çok mümkün değil. Çünkü ekseriyet, size omuz vermek yerine aşağı çekmeye çalışıyor. Yahu bir takım tutmayan kişinin futbol ortamında ne işi var. Bu camiada herkes herkesle görüşebilir, profesyonel çerçevede çalışabilir... Bir durun hele! Bir başlasın, performansları görelim, üzerine konuşalım.
Lale Orta’nın işi çok çok zor. İnşallah çok başarılı olur da, bizler de kulüplerin kötü halde olmasının sebebinin öncelikle hakemler değil, yanlış organizasyon olduğunu konuşmaya başlarız.
