|
Kırmızı çizgilerimiz!
Görüntü önüme düştüğünde ‘eyvah’ dedim. Eyvah ki ne eyvah! Saçmalamanın, terbiyesizliğin dahası bir ergen cehaleti örneği olarak;
Atatürk’ün fotoğrafıyla şaklabanlık yapmaya çalışan gençten bahsediyorum.
Henüz 17 yaşındaymış. Lise talebesi. Görüntüler bir yıl öncesine aitmiş. Görülüyor ki arkadaşları kaydetmiş. Zaten kendisi de kameraya bakarak yapıyor terbiyesizliğini.

Sosyal medya ayağa kalktı haliyle. Akıl sahibi bazı insanlar, “durun yahu bu daha çocuk. Böyle de hedef gösterilip, linç edilmez” dese de ev adresine kadar yayınlandı. “Ya polis işlem yapar ya da biz gerekeni yaparız” twetleri havada uçuştu. Ev adresini sosyal medyadan yayınlamakla, “birileri o adrese gidip gerekeni yapsın” demek arasında fark yok zaten.

Birileri de ‘büyük cesaret’ diyerek şaşkınlıklarını dile getirdi. Ne cesareti?
Tekrar ediyorum, tam bir ergen cehaleti.
Sosyal medyanın topluma ve gençlere sunduğu sınırsız özgürlüğün sonuçlarından biri. Şimdi birileri çıkıp, “suçu sosyal medyaya atarak”, ‘daha çocuk’ diyerek Atatürk’e yapılan hakarete kılıf uydurma” demek isteyecektir. Desinler. Fakat tam olarak öyle. Açalım haber arşivlerini. Olayları ele alalım. Kutsallara, değerlere, önderlere uçtan uça nasıl hakaretlerin edildiğini görürüz.
Bu olayda da 17 yaşındaki bir zanlıyı yargılama ölçüsünde hukuk gerekeni yapacaktır. Tutuklandı zaten. İyi ki de öyle oldu. Yoksa bu gerginlikte her türlü provokasyon mümkündü. Bundan sonrası savcı ve hakimlerin işi. Sosyal medyadaki yargılanması ise devam edecektir. Kim ne derse desin, bu olay birileri için büyük malzeme.
Üzerinde tepinecekler, çünkü ellerine koz geçti.
Üzerinde tepinecekler, çünkü bir süredir sokakta, metroda, bekleme alanlarında başörtülülere hakaretler ediliyor.
Hakaret edenler hakkında da hukuki işlem yapılıyor. Geçtiğimiz hafta camiye girip, içki içen sonra da sosyal medyasında paylaşan şahıs mesela. Bir müptezelin, camide içki içerek meydan okumasına değil de İstanbul’daki 3200 caminin taranıp bir günde gözaltına alınmasına şaşıranlar oldu.
Lise talebesinin Atatürk’e saygısızlık ettiği görüntü üzerine,
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya “Camide içki içen adamı hemen buldunuz. Bakalım bunu bulacak mısınız?” göndermeleri yapıldı mesela. “Siz de o hadsizliğe susmuştunuz oysa” diyen oldu mu? Yok!
Çok değil daha bir ay önce, Disney’in Ermeni diasporasının baskısına boyun eğerek
Atatürk dizisini yayından kaldırması karşısında derin sessizliğe bürünenler, liseli bir çocuğun cehaletini ise fırsata çevirdiler.
Aslında normal karşılıyorum. Çünkü çok fena açığa düşmüşler, sosyal medyada insan içine çıkamaz olmuşlardı. Tarkan mesela... Dün hemen manifestosunu yayınladı. Kahrolmuş. Çok üzülmüş. “Bugün utanarak tanık olduğumuz, Mustafa Kemal Atatürk’e yapılan büyük saygısızlık, hadsizlik ve ayıp beni de derinden üzdü, rahatsız etti ve endişelendirdi” demiş ve sözü sonunda Disney karşısındaki çaresizliğine getirerek, “Atatürk filmiyle ilgili herkesin tepki gösterdiği günlerde de sessiz kalmamam, bu kararı yanlış ve hatalı bulduğumu belirtmem gerekirdi” demiş.
Yani ayağına gelen fırsatla, liseli bir çocuğun hadsizliği üzerinden “günah” çıkarmış Tarkan. Dedim ya üzerinde tepinme hakları doğdu. Sonuna kadar kullanacaklar.

Aynı Tarkan ve diğer aşırı duyarlı sanatçılar camide içki içme manyaklığı üzerine bir açıklama yapsaydılar daha samimi olurlardı. Ama yapamazlar. Çünkü kendilerinde böyle bir irade yok. Talimatla susup, talimatla koyu Atatürkçü kesiliyorlar. Bunu da belirtmiş olayım.

Yeryüzündeki her kesimin, her ideolojinin, fikrin, inancın kırmızı çizgileri var. Kutsalları var. Sosyal medya da işte tüm bu değerlere yönelik ihlaller silsilesinin önünü açan faktöre dönüştü.

Yeni nesil, yani internet çağı çocukları maalesef böyle bir yoksunlukla yetişiyorlar.
Buraya
odaklanmamız gerekiyor
. Sosyal medya gerçeği, sosyal medyanın insafına bırakılırsa çok daha ağır tahrikleri, provokasyonları göreceğiz.
#Sosyal Medya
#Atatürk
#Toplum
#Ersin Çelik
8 months ago
Kırmızı çizgilerimiz!
Dövizde çözülme hızlandı: Bir haftada 15 milyar USD
“Evine dönemezsin...”
Antisemitizm, 7 Ekim ve Biden’ın Vietnam’ı
Yangından mal kaçırma: Terör örgütü ABD’den tanınma istiyor!
Unutma sakın!