|
On yıllık kurban yazılarımızın birer cümle ile özeti

Yaklaşık on senedir her Kurban’da yazdıklarımı tekrarlama şansım yok. Hepsinin en önemli bir cümlesini alarak faydalı bir özet yapmayı deneyeceğim.

Kurban, isminden de belli ki, Allah’a yaklaşmak için kesilir. Kurban, herkesin İsmail’ini yani en değerli varlığını Allah’a feda edebileceğini göstermesinin sembolüdür. ‘Kurbanlarınızın etleri ya da kanları Allah’a ulaşmaz, Allah’a ancak sizin takvanız ulaşır’ (Hac, 37).

Kurban kesmek Ebu Hanife’ye göre vacip, diğerlerine göre önemli bir sünnettir (sünnet-lazime). Şu andaki haliyle ise Hanefiler kurbanı biraz abartmışlar, diğerleri ise önemsizleştirmişlerdir. İşin ortasına dönmek lazım. Kurbanın Hz. Adem’den beri bir şekilde var olagelmesi Ebu Hanife’nin görüşünü destekler. Abartmamız ise işin içine et yeme arzusu ve bazen de gösteriş duygusu girmesi sebebiyledir. Tabiinden bir zat, ‘aslında bir eve bir kurban yeter, ama insanlar zenginleşince gösteriş duygusuna kapıldılar’ demişti.

Kurbanın hikmetlerinden biri, zaten kesmek zorunda olduğumuz hayvanlara karşı, bir yıl boyunca kaybolan merhameti hatırlayıp bu işi ihsan ile yapabilmektir. İhsan her doğru işi en güzel şekliyle, Allah’ı görür gibi yapmanın adıdır. Hayvanlara işkence çektirmeyi bırakmak, kurban kesmekten daha öncelikli bir emirdir. Hayvanlara merhametsiz davranmak rahmetin değil gazabın inmesine sebep olur. Hal böyle iken kurban boğazlamada, kurbanlık ve tavuk gibi canlı hayvan taşıyıcılığında hala merhametten uzak, felaket ve fecaat manzaralar görebilmekteyiz. İnsanların başına gelen umumi belaların sebeplerinden biri dilsiz hayvanlara merhametsiz davranmamızdır.

Müslümanlar en az acı veren kesimin hangisi olduğunun bilimsel izahını yapabilmelidirler. Biz şu andaki halimizle bundan çok uzağız. Şoklama ya da bayıltma ile kesmenin daha az acı verdiği kuru bir iddiadır, bunun ispatı yoktur ve sakıncalıdır. Bizim işin ciddiyetini gösteren bilimsel çalışmalarımız olmadığı için Batı’da İslami kesime hayvan haklarına aykırıdır gerekçesiyle izin verilmemektedir. Biz en iyi olanı onlara da ispat edip göstermeliyiz, ama tabii ki, bunu önce kendimiz yapabilmeliyiz.

Bazı güçlü kasapların birim zamanda daha çok kurban kesebilmek için hayvanın boynunu hızlıca bükerek omuriliğini kırması ve bu yolla hayvanı hareketsiz hale getirmesi vahşice bir davranıştır. Ben buna bizzat şahit oldum ve müdahale ettim. Böyle kesilen bir hayvanın kurban olmayacağı ihtimali daha güçlüdür.

Hayvan boğazlandıktan bir süre sonra ‘can damarı’ denen omuriliğinin bıçağın ucuyla kesilmesi mekruhtur, çünkü bu hayvana ilave bir acı verir, faydası da yoktur.

Kurban bizatihi bir ibadettir ve yerine sadaka verilmesi onu karşılamaz. Ancak kurban kestirmek için ehil insanlara ya da güvenilen kurumlara vekalet verilebilir.

Kurban Allah’ın şeriatının gereği olan bir ibadettir. Kurbanın kendisi de derisi de O’nun şeriatına karşı olan kurumlara verilmez. Aynı şekilde, Allah’ın lanetlediği içki vb satan marketlerden ya da faiz bulaşan parayla kurbanlık alınmaz. Buna karşılık borç para ile ve helal mülk edinme yollarından herhangi biriyle kurban alınabilir. Etinden ise yemesi için herkese ikram edebiliriz.

Kurban kulun en değerli malından Allah’a sunulan bir ibadet olduğu için değerini kaybedecek kadar özürlü hale gelen hayvanlardan kurban olmaz.

Ölmüş birisi için kurban kesip sevabının ona bağışlanması caizdir. Ancak zamanımızda bunun da fazla abartıldığı açıktır. Bir şeyin caiz olması teşvik edildiği anlamına gelmez.

Mekruh sayan müçtehitler bulunmakla beraber büyük baş bir hayvana vacip kurban, akika, adak gibi farklı cihet ve niyetlerle ortak olunabilir. Bu durum Kurban Bayramı’nda adak kurbanın kesilebileceğini de gösterir.

Kurban kesen onun etini satıp parasını kendisi için kullanamaz, ama kurban eti verilen kişi ya da kurum verilen etleri, fazla oldukları için satıp paraya çevirebilir. İlgili Mecelle kaidesi şöyledir: ‘Bir şeyin mülk edinme sebebi değişirse o şey değişmiş sayılır’ (Md. 98). Mesela bir Kur’an Kursu’na verilen kurban eti o kurum için artık kurban eti değil, herhangi bir ettir.

Afrika ya da Uzakdoğu ülkelerinde kurbanlıklar ucuz olduğu için kurbanını vekaletle orada kestirmenin hoş olmayacağını düşünüyorum. Çünkü Allah bizi buranın şartlarında kurbanla mükellef kılmıştır. Oraya başka fonlardan yardımda bulunulmalıdır, ya da burada kesmesi halinde ödeyeceği miktarı oraya göndermelidir.

#Kurban
#Bayram
#Hayvan
#Kurbanlık
#Kesim
#İslam
3 yıl önce
On yıllık kurban yazılarımızın birer cümle ile özeti
İnsaf!
Dağ yürekli adamların büyük seçimine doğru
Demografik dönüşüm
Seçim bitsin, önümüze bakalım!
Yerel seçime ramak kala: DEM, Yeniden Refah ve İYİ Parti