|
İhracat rekor kırarken

Bir önceki yazım olan GSYH verilerini içeren analizde, geçtiğimiz yıl dış ticaret kanadının hareketlendiğini son veriler eşliğinde yeniden net bir şekilde görmüştük. Bu doğrultuda ihracatımız kuvvetli bir artış eşliğinde dünyanın talebinin ekonomimize verdiği desteği ortaya koyarken, söz konusu güçlü seyir 2018 verilerinde de varlığını sürdürüyor.



Öyle ki, geçtiğimiz son iki günde önce Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve ardından da Gümrük ve Ticaret Bakanlığı (GTB) tarafından açıklanan Mart ihracat verileri, Cumhuriyet tarihimizde bir rekora işaret etti. Bu noktada GTB istatistiklerini baz alacak olursak; bu dönemde önceki yılın aynı ayına göre %8 artış gerçekleştiren ihracat 15,6 milyar dolara ulaşınca, daha önce hiç erişilmemiş bir aylık rakam ortaya çıkmış oldu. Böylece son 12 aylık ihracatımız da, ilk defa 160 milyar dolar seviyesini aştı ve ihracatçımızın azimle ulaşmak istediği hedefler doğrultusunda sevindirici bir gelişme yaşadık.

İhracat bu bağlamda geçici verilere göre ilk çeyrekte yıllık bazda %9,1 artış kaydederek bu dönemdeki GSYH gelişimi açısından olumlu bir tablo sunarken, bu dönemde artışa katkı sunan sektörlerin başında (detaylı TİM verilerine göre) otomotiv sanayi, hazır giyim, elektrik-elektronik, makine ve demir-çelik göze çarpıyor. Bununla birlikte ilk çeyrekte, yine genele yayılmış bir ihracat büyümesi gördüğümüzü ifade edebilirim.

İşte ihracat bu detaylar eşliğinde Mart ayında rekor kırarken, madalyonun diğer yüzünde bulunan ithalat gelişmelerini de yakından izlemek gerekiyor. 2017 yılında özellikle altın ticaretindeki hareketlenmeyle cari dengeyi etkileyen ithalat, bu senenin ilk üç ayında %22,8 artış gösterirken Mart özelinde yavaşlayan bir görünüm sergiliyor. Açıkçası Ocak başta olmak üzere ilk iki ayda gerek ithalat gerekse dış ticaret açığı cephelerinde etkili olan altının, ilk verilere göre Mart’ta hızını düşürmüş olması cari açığın özünü yansıtan bir resme kavuşmak açısından anlam taşıyor. Nitekim altın ithalatında devam edebilecek bir normalleşme, çekirdeğin dışında oluşan ilgili açığın kademeli olarak yumuşamasını beraberinde getirecektir.

Bu kapsamda cari açığa dair 2018 tablosu ihracatın yanı sıra ithalatın, petrolün ve özellikle altının gelişimini yakından takip ederken, turizmin gidişatı da bu senenin önemli belirleyicilerinden olacak. Zira bu köşede de zaman zaman bahsettiğim 2017’deki sektör canlanması, bu seneye dair ilk veriler dahilinde gayet anlamlı bir tempoyla devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre Ocak-Şubat döneminde ülkemizi ziyaret eden yabancı turist sayısında %34,9 oranında bir artış kaydedilmiş olması, rakamın kendisini zaten doğrudan konuşturuyor. Bu ciddi hareketliliğin arkasındaki ülkeleri anlamak ise ilgili dinamikleri anlamak açısından kıymetli dersek, evvela burada da pazarlar geneline yayılmış bir artıştan söz edebiliriz. Bununla birlikte çift haneli artış oranına en yüksek katkıyı verenlerin başında, İran, Rusya ve Irak geliyor. Çin ve Suudi Arabistan gibi ülkelerin bu dönemde güçlü Türkiye ilgisiyle dikkat çektiği listede, katkı anlamında ilk 10’a girenler arasında Almanya ve İngiltere de var. Bu da demek oluyor ki; turizmde 2016 yılında başımıza gelenleri sadece belli başlı pazarlardan değil, Avrupa’nın da içinde olduğu geniş bir yelpazede toplama görünümü giderek güçleniyor.

#İhracat
#Ekonomi
#Türkiye
6 yıl önce
İhracat rekor kırarken
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi