|
Binlerce kişiyi ne diye dinlediniz?

Kimler yok ki..

Medya dünyasında hemen herkes.

Siyaset dünyasında hemen herkes.

İş dünyasından hemen herkes.

Cemaatler, vakıflar veya STK"lardan hemen herkes.

Banka merkezleri, şirket merkezleri, vakıf merkezleri, gazete ve televizyon santralleri, bakanlıklar, kamu kurumları, yardım kuruluşları, aydınlar, AK Partililer, CHP"liler, MHP"liler, Saadet Partililer, BDP"liler, kanaat önderleri, cemaatler...

Binlerce insan. Binlerce kayıt. Binlerce klasör...

Cumhurbaşkanlığı"ndan Başbakanlığa, bakanlıklardan MİT"e, dış temsilciliklerden bankalara kadar..

Dinlemedikleri, dosyalamadıkları, damgalamadıkları kimse kalmamış.

Binlerce devlet düşmanı, vatan haini, örgüt üyesi çıkarmışlar!

Kendilerinden olmayan, sevmedikleri herkese tuzaklar kurmuşlar.

Devletin imkanını kullanıp devletle milleti çatıştıracak planlar yapmışlar.

Yıllarca, durmaksızın, insafsızca insanları fişlemişler.

Hayali örgütler kurmuşlar, şemalar oluşturmuşlar, bu şemalara göre suçlayacakları, düzmece bir yargıyla hapsedecekleri insanları belirlemişler.

Hepimiz terör örgütü üyesi olmuşuz.

Darbe sonrası hapislere doldurulacakmışız, tasfiye edilecekmişiz belki de yok edilecekmişiz.

İsrail usulü toplu gözaltı merkezleri mi kuracaklardı, ABD usulü gizli sorgu ve cezaevleri mi oluşturacaklardı?

Bu kadar insanı nasıl yargılayacak, hangi hukukla mahkum edecek, nasıl cezalar vereceklerdi?

İdam cezasını yeniden mi getireceklerdi?

Tam anlamıyla bir darbe planı yapmışlar. Darbe sonrasının kıyım senaryosunu yazmışlar. Yıllarca bunun için çalışmış, hazırlık yapmışlar.

Bugün Yeni Şafak"ta bu listenin ilk bölümünü göreceksiniz.

Binlerce insanı dinleyen cuntanın oluşturduğu listenin ilk bölümünü göreceksiniz.

Belki kendi isimlerinizi, yakınlarınızın isimlerini, saygı duyduğunuz insanları ve telefon numaralarını göreceksiniz?

Üzülecek, kızacaksınız, sinirleriniz ayağa kalkacak.

Yuh, diyeceksiniz, bu kadar mı olur! Şok olacaksınız.

Size gülümseyenlerin, elinizi sıkanların size nasıl bir kötülük tezgahladığını, aslında kimseyi sevmediklerini göreceksiniz. Bugün hala adalet, diyen mazlum rolü yapanların nasıl kirli düzenler içine girdiklerini görünce belki büyük hayal kırıklığı yaşayacaksınız.

Utanmadan, bunları gördükten sonra bile hala konuşuyor olacaklar.

Kimler yok ki.. Hepimiz varız. Her çevreden var. Başbakan"dan Hakan Fidan"a, Taner Yıldız"dan Numan Kurtulmuş"a ve Efkan Ala"ya..

Ertuğrul Özkök"ten Ali Bayramoğlu"na, İsmail Küçükkaya"dan Oktan Müderrisoğlu"na, Mehmet Bekaroğlu"ndan Levent Gültekin"e, Mustafa İslamoğlu"ndan Yılmaz Ensaroğlu"na, Yalçın Akdoğan"dan Lütfullah Göktaş"a, Ahmet Ertürk"ten Hakan Çelik"e..

Dedim ya, binlerce kişilik listeler var. İlk listeyi buyurun bugün hep beraber okuyalım.

2011 yılından bu yana hepimizi izliyor, kayıt altına alıyorlarmış. "Bana ne" demeyin, "listede benim adım yok" diye rahatlamayın.

Bu listede olmayanlar bir sonraki listede çıkadabilir. O kadar yaygın bir dinleme-takip ağı oluşturulmuş ki, asıl şoku sadece hükümet çevrelerinin hedef alındığını sananlar yaşayacaklar.

Herkesi bir örgüt şeması içine almışlar. Başbakanı bile örgüt mensubu yapmışlar. İlk soruşturmayı Başbakan"ın ismiyle başlatmışlar. Bu ne cüret, hangi ülkede böyle bir şey olabilir?

Memleketine, hangi görüşten olursa olsun insanlarına bu kadar düşmanca bakan bir başka yapı hatırlamıyorum.

Cunta dönemlerindeki gibi, darbe dönemlerindeki gibi bir hazırlık bu.

Türkiye bu suçu affetmez. Bu ihaneti unutmaz. Bu millet yakanıza yapışır. Bu kadar kötülük düşüncesine Allah fırsat vermez.

Soruşturmayı başlatan Savcı Adnan Çimen"e soruyorum: Bu hayali örgüte inanıyor musun? Bütün bu hazırlıkları yaparken, bu kadar insanın hayatıyla oynarken hiç mi vicdanın sızlamadı?

Herkesin bu işte imzası olanlardan hesap sorması gerekiyor. Dava açması, bireysel haklarını koruması, suç duyurusunda bulunması, tazminat davaları açmaları gerekiyor.

Devletin, insanların özel hayatlarını koruması, kişisel özgürlüklerine yönelik bu saldırıların hesabını sorması gerekiyor.

Normal bir ülkede, bu listeler yayınlanınca yer yerinden oynar, millet ayağa kalkar.

Bakalım yine yutkunup kalacak mıyız?

O savcılar, o polisler, o hakimler, o istihbaratçılar, o medya tetikçileri, o algı yöneticileri, bu listeye ne diyecek?

Normal karşılayacaklarsa gerçekten ürkütücü, Türkiye için çok tehlikeli bir durum var demektir. Çünkü bu mantık, bu bakış, bu ülkeyi mahvedecek, yok edecek bir bakıştır.

Listeye bakınca, darbe başarılı olsaydı "milletin yarısını mahvedeceklermiş", diyor insan.

Yirmi yıldır gazeteciyim, on beş yıldır yazı yazıyorum. Bu kadar üzüldüğüm, hayal kırıklığına uğradığım hatta şok olduğum birkaç olaydan biri oldu bu.

Unutmayın; bu ülke size rağmen, yıkım-kaos planlarınıza rağmen, kardeşi kardeşe kırdıracak planlarınıza rağmen uzun yürüyüşüne, kendi yolunu çizmeye devam edecek.

Allah millete tuzak kuranlara fırsat vermesin...

10 yıl önce
Binlerce kişiyi ne diye dinlediniz?
Kuklaları oynatan Derin Kuklacılar?
‘Susadım çeşmeye varmaz olaydım’
Türkiye’yi devşirme kurtarıcılardan kurtarma mücadelesi…
Ankara’da vekâletler çekişmesi
Kibirleri boyunlarını aşan muhterisler kim?