|
Düğmeye basıldığı an

Pakistan ordusu dün akşam ülke yönetimine el koydu. Daha önce Kara Kuvvetleri Komutanı''nı değiştiren Başbakan Navaz Şerif''in Genelkurmay Başkanı Orgeneral Perviz Müşerref''i görevden almasından birkaç saat sonra harekete geçen ordu birlikleri, Başbakan''ın resmi konutunu, evini, televizyon ve radyo kanalları ile havaalanını kuşattı. İlk saatlerde darbenin niteliği henüz netleşmemişti: Ordunun yönetime el mi koyduğu, yoksa olayın görevden alınan Genelkurmay Başkanı''na destek veren ordunun bir bölümünün girişimi mi olduğu belli olmamıştı. Başkent İslamabad''ın çevresinden silah sesleri geldiği, televizyonların önce karardığı daha sonra belgeseller ve marşlar çalmaya başladığı, Şerif''in evinin çevresindeki polislerin silahsızlandırıldığı ve Şerif''e evinden dışarı çıkmamasının emredildiği bildirildi. Ancak daha sonra Navaz Şerif hükümetinin görevden alındığı açıklandı. Peki Pakistan bu duruma nasıl geldi? Önce Pakistan''ı darbe sürecine sokan iç gelişmeleri ve daha sonra da bölgede son aylarda yaşanan ve ordunun darbe yapmasına etki eden dış gelişmeleri sıralayalım:

Sivil-asker iktidar kavgası

Ezici bir parlamento çoğunluğu ile iktidara gelen Şerif''in daha önce de bir Genelkurmay Başkanı ve bir Devlet Başkanı harcadığını hatırlatalım. Gücünün zirvesinde olan Şerif önceki Devlet Başkanı Faruk Legari''yi istifaya zorlamıştı. Perviz Müşerref de, Şerif''in görevden aldığı ikinci Genelkurmay Başkanı oluyor. Sahip olduğu sivil gücü çok etkin bir şekilde kullanan Şerif, bu gücü sadece orduya karşı değil, ülkedeki muhalefete karşı da kullandı. Muhalefet partilerinden Cemaat-i İslami, Şerif''i iktidardan düşürmek için günlerce protesto mitingleri düzenledi. Ülkedeki muhalif partiler otoriterleşen Şerif''i devirmek için güçbirliğine gittiler. Pakistan, bağımsızlığından bu yana geçen sürenin üçte ikisini sıkıyönetim altında geçirdi. Yani ordu çok güçlü ve ülkenin iç ve dış politikalarında birinci derecede belirleyici durumda. Şerif de, ordunun bu gücünü sınırlama yoluna giden ilk Başbakan durumunda. Bu da ordu ile Şerif arasında müthiş bir güç mücadelesinin başlamasına sebep oldu.

Şerif Clinton''a ne taviz verdi?

Pakistan ordusunun sabrını taşıran son olay Temmuz ayında meydana geldi. Keşmir''in bağımsızlığı için mücadele eden gruplar, Hint işgali altındaki Kargil bölgesine sızarak şiddetli bir direniş başlattılar. Gerçekten de mücahitler ilk kez Hindistan ordusu karşısında mevzi kaybetmediler ve günlerce süren çatışmalarda Hindistan çok zor durumda kaldı. Ta ki 4 Temmuz''da Şerif''in ABD''ye gitmesi ve Clinton''la görüşmesine kadar. Şerif''in Clinton''la ne tür pazarlıklar yaptığını Pakistan halkı da bilmiyor. Ancak ABD''den dönen Başbakan''ın ilk icraatı mücahitleri Kargil bölgesini terketmeye zorlamak oldu. Şerif''in bu kararı mücahitleri isyan ettirdi, orduyu da... Emekli generaller ve ordu içinden bazı üst düzey subaylar, Şerif''i vatana ihanet etmekle suçladılar ve ABD''ye ne tür tavizler verdiğini açıklamasını istediler. Pakistan''da büyük gösteriler oldu. Sonunda mücahitler istemeseler de bölgeden çekilmek ozrunda kaldı. İşte ordunun sabrını taşıran bu gelişme oldu. Mücahitlerin Kargil bölgesinde direnmelerini isteyen orduya göre bu bölge, Pakistan''ın savunulması için stratejik bir bölgeydi ve Hint ordusunun ilerleyişini engelliyordu. Ayrıca Şerif, ülkenin ulusal güvenliği ile ilgili bir konuda, üstelik bugüne kadar ordunun belirleyici olduğu bir konuda orduya danışmadan böyle bir karar almıştı. Bazı kaynaklar, Pakistan ile Hindistan''ın Keşmir konusunda bir anlaşmaya varmak üzere oldukları bir anda Keşmirli mücahitlerin direnişinin başladığını ve anlaşmanın suya düştüğünü söylüyor. Bu gizli hesap kamuoyunda duyulunca da Şerif''e yönelik büyük bir tepki ortaya çıktı.

Darbe önceden planlandı

Aslında darbe hazırlıkları o günlerde başlamıştı. Ancak iki general durumu Şerif''e haber verdiler. Aynı dönemde Navaz Şerif''in kardeşi Amerika''ya gitti ve ABD Pakistan''da bir darbe yapılacağı endişesini taşıdığını Şerif yönetimine bildirdi. ABD ayrıca silahlı müdahaleyle iş başına gelecek bir yönetime iyi bakmayacağını da dile getirdi. Darbe hazırlıklarını haber veren iki generalden biri Genelkurmay Başkanı''nın baskısıyla istifa etmek zorunda kaldı. İikincisi de pasif göreve atandı. İşte bu hareket ve darbe hazırlıkları yüzünden Şerif son olarak Genelkurmay Başkanı Pervez Müşerref''i görevden aldı ve yerine İstihbarat Teşkilatı Başkanı Hacı Ziyaeddin''i atadı. Sri Lanka''da bulunan Müşerref de dün ülkeye döner dönmez üst düzey komutanlarla biraraya geldi ve darbe için düğmeye bastı.


25 yıl önce
Düğmeye basıldığı an
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset