|
Taksim karartması, Erdoğan"ın günahı..

Gezi Parkı eylemcileri üzerinden bir karartma yapılıyor. Bize gençliği, çevreyi tartıştırıp devlet iktidarını ele geçirme operasyonu yapılıyor. "Bu çocuklar çok güzel" üzerinden Erdoğan"ı hedef alan "çirkinleştirme" kampanyası yürütülüyor. Zor olacak… Çocuklar güzel de olsa, çirkin de olsa Erdoğan"ı çirkinleştirmeye yönelik operasyonu başarmak zor olacak. Çirkinleştirmek isteyenlerden daha çok gönül bağı kuranlar oldukça proje başarısız olacak.

Oysa herkes biliyor ki, kavga "bu çocuklar" değil. Kavga Taksim ya da çevre de değil. Bugün bunu anlamamış görünenlerin bir çoğu, çok iyi anlamışlar olarak, ortadan kayboldu. Pozisyon almak için bir sonraki gücün şekillenmesini bekliyor.

Bütün iyi niyetimle, samimiyetimle, gençlik ruhumla, itirazlarımla, kaygılarımla bakıyorum, yine de "bu çocuklar"ın ötesinde şeyler görüyorum. Böyle olunca da, Gezi"nin ötesine geçip kavgayı izlemek, kavgayı analiz etmek, kavgaya göre tavır almak ağır bir sorumluluk oluyor.

Hiç kimse, Türkiye"nin siyasi tarihini, güç çatışmalarını, siyasi dönüşüm projelerini unutmamızı, zihnimizden silip atmamızı istemesin. Körleşmemizi, aptallaşmamızı istemesin.

"Ne istiyorsunuz, neye karşısınız" sorularının cevabı yok. Ağaç diyorlar, park diyorlar ama birileri onların üzerinden başka bir cevap üretiyor ve bu cevap onların da cevabı haline geliyor. Gezi eylemcilerinin bütün talepleri kabul edilse, hatta bu eylemler bitse kavga bitecek mi? Bitecek sananlar yanılıyor. Biteceğini söyleyenler yalan söylüyor. Çünkü kavga bu değil. Dolayısıyla soruların da cevapların da yerli yerinde olması lazım.

Ortalığı kasıp kavuran, işi cazgırlığa vuranlara göre bir Türkiye algısı, ne yalan söyleyeyim, bana kaosu hatırlatıyor. İnanılmaz iddialar uçuşuyor ortalıkta, inanılmaz bağlantılar çıkıyor. Bunlar tesadüf mü, sadece iyi niyetli destekler mi? İnanalım mı bunlara?

Bu organizasyonları yapanların, dayanışmayı örgütleyenlerin önemli bir kısmının Türkiye tarihinde acı hatıraları var. Bir çoklarının ismi, kirli operasyonlarda geçiyor. Hal böyle iken, bize bunları görme, hatırlama, ifşa etme diyorlar.

Aklıma İran geliyor. Musaddık operasyonu geliyor. Türkiye"de çok az insanın bildiği o müthiş operasyon geliyor. ABD ve İngiliz istihbarat teşkilatları, 1953 İran"ında ortaklaşa bir darbe tezgahladılar. Ortadoğu"nun o tarihten bugüne uzanan siyasi yapısını kökten etkileyen bir darbeydi bu. Petrolü millileştiren İran Başbakanı Musaddık sokak isyanıyla görevden uzaklaştırıldı. İsyana katılan İranlılar sonradan derin bir hayal kırıklığı yaşadı ama olan olmuştu. İran Başbakanı"na karşı, kamuoyu çalışmaları ile "komünizm yanlısı, ihtiyar bir huysuz" olarak imaj operasyonu yapıldı. Bugün Türkiye"de yapıldığı gibi.

AJAX adı verilen bu operasyonu, ABD eski Başkanı Theodore Roosevelt"in yeğeni Kermit Roosevelt yönetti. Bugünü anlamak için o operasyonu birazcık okuyun. ABD ve İngiliz istihbaratının siyasi tarihteki en kirli operasyonlarından biriydi. Musaddık"ı devirip ülkeyi tekrar Şah"a verdiler. İran"ı normalleştiren adamı devirip diktatörü iktidara taşıdılar. Demokratik süreci sabote ettiler. Nedeni petroldü, petrolün millileştirilmesiydi.

Kermit Roosevelt"in kendi operasyonunu anlattığı "Karşı darbe" adlı kitabını okuyun, bugün olanlarla ilgili ilginç benzerlikler göreceksiniz.

Erdoğan"ın günahı sert olması mıydı, üslubu muydu? Bugüne kadar Türk siyasi tarihinde insanların kalbine girebilen kaç lider vardı?

İran"ı büyüten, güçlendiren, inanılmaz bir ivme yakalayan Musaddık"ın günahı petrolü millileştirmekti. Erdoğan"ın günahı ne acaba? Çılgın projeler mi? Türkiye"yi; bu coğrafyayı yüz yıldır yönetenleri rahatsız edecek ölçüde, büyütmesi mi? Boğazları millileştirmek mi? Taksim Platformu üyelerinin "Kanal İstanbul projesi iptal edilsin" talepleri bundan mı?

Sadece Erdoğan imajına yönelik söylem üzerinden bir Türkiye projesini millete satamazsınız. Bu millet bunu almaz, inanmaz. Her geçen gün, malum operasyonun ayrıntılarına, bağlantılarına ilişkin çarpıcı gerçekler çıkıyor ortaya. Bunlar bilindikçe milletin tepkisi daha da sertleşebilir.

Bu bir "darbe" senaryosudur ve tarihe öyle geçecektir. İçerideki bazı güç odakları ve sermaye gruplarıyla dışarıdaki muadillerin ortak yürüttüğü bir Türkiye tasarımı. Tasarımın merkezinde sosyal tepkiyle iktidar devirme, Erdoğan"ı siyasetten uzaklaştırma, Türkiye"yi küçültme amacı var.

Hiçbir iktidar bu durumda "evet haklısınız" diyerek çekilmez. Millete gider. Millet karar verir. Ama millet, sanılanın, alabildiğine güçlü propagandanın tersine, bu oyunu kabullenmedi, kabul etmedi.

Bu çıkışa bel bağlayan, bundan iktidar devşirmek isteyen, bundan siyasi gelecek hesabı kuran, bundan ekonomik iktidar kazanacağını sanan kaybeder. Benden söylemesi…

Çünkü millet oyunu gördü. Türkiye bu

oyunu bozar.

11 yıl önce
Taksim karartması, Erdoğan"ın günahı..
Kuklaları oynatan Derin Kuklacılar?
‘Susadım çeşmeye varmaz olaydım’
Türkiye’yi devşirme kurtarıcılardan kurtarma mücadelesi…
Ankara’da vekâletler çekişmesi
Kibirleri boyunlarını aşan muhterisler kim?