|
Usame Bin Ladin nerede?

Beş yıl oldu… Berlin Duvarı''nın yıkılmasından bu yana kaos peşinde koşanların, yeryüzünü talana çevirmek isteyenlerin, bencillikleri ve açgözlülükleri için insanlığı toptan ateşe atmaktan kaçınmayanların, kendileri dışında herkesi düşman safına itenlerin “yeni küresel düzen” inşası adı altında başlattıkları açık savaşın üzerinden sadece beş yıl geçti. Oysa bu savaş, 11 Eylül 2001 tarihinde başlamamıştı. Soğuk Savaş''tan hemen sonra başlamıştı. Ama 11 Eylül saldırıları, yeryüzüne egemen olmak isteyenlerin bahanesi oldu.

1990''lardan beri ilmik ilmiş işledikleri stratejiyi uygulamak için elverişli bir zemin oluşturdu. Aslında 11 Eylül''den çok önce tehdit konseptini hazırlamışlardı. “İslam tehdidi”, “terör tehdidi”, “İslamcı terör”, “medeniyetler krizi”, “medeniyet içi kriz”, “rejim değişikliği”, “küresel güvenlik”, “enerji güvenliği”, “demokrasinin geliştirilmesi” ve daha nice kavramların bugün yaşadığımız savaş ve yeni sömürge dalgasının ön hazırlıkları olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Beş yılda neler oldu?

Temel insan hakları ve bireysel özgürlükler yok edildi, özgürlük alanları daraltıldı, uluslararası hukuk rafa kaldırıldı, uluslararası kurumlar devre dışı bırakıldı, sivil toplum örgütleri baskı altına alındı, uluslararası sözleşmeler unutuldu, dünyanın her köşesinde insanlar gözaltına alınıp aylarca sorgusuz-sualsiz hapislerde tutuldu, hemen her Amerikan askeri üssü esir kampları haline geldi, katliamlar/toplu mezarlar dönemi başlatıldı, diktatörler güç kazandı, devlet terörü meşrulaştı, işkence ve tecavüzler bir savaş yöntemi haline getirildi, ABD ordusu katliam yapma hakkını elde etti, ABD, İngiltere ve İsrail''in ekonomik-siyasi ve askeri önceliklerine ters düşen ülkeler düşman ilan edildi. Her türlü muhalif söylem ve harekete şiddetle karşılık verildi. ABD dış politikası uluslararası hukuk normu haline geldi.

İki ülke işgal edildi. Lübnan ağır yara aldı. İran ve Suriye işgal tehdidi altında. Pakistan ve S. Arabistan''ın bölünmesi tartışılıyor. Irak üçe bölündü. Sınırlar tartışmaya açıldı. Etnik ve mezhep eksenli krizler beslendi. 140 ülke ya da bölgeye ABD askeri yerleşti. “Terörle mücadele” adı altında yürütülen saldırılarda en az 180 bin kişi öldü, beş milyona yakın kişi mülteci oldu.

Terör paranoyası ile zihinler esir alındı. İnsanlık askeri/güvenlik projelerine mahkum edildi. Demokrasi ve özgürlükler güvenlik stratejilerinin malzemesi oldu. Zihinleri tazelemek için belli aralıklarla terör alarmları verildi, Londra''da olduğu gibi standart terör saldırıları tezgahlandı.

İnsanlık suçlarının hemen hepsi denendi. Afganistan''da binlerce esir katledilip toplu mezarlara gömüldü. Üzerlerine asit dökülüp yakıldı, konteynerlerın içinde kurşuna dizildi. Toplu mezarlarla ilgili soruşturma bile açılamadı.

Irak toplu katliamlara sahne oldu. Felluce''de kaç kişinin öldüğü hala bulunmuyor. Haftalarca dünyaya kapatılan kentte korkunç cinayetler işlendi. Kimyasal silahlar kullanıldı. Soruşturma bile açılamadı.

Ebu Gureyb''deki işkence ve tecavüzler yaşandı. En az on cezaevi daha vardı, gizlendi. Çocukların tutulduğu esir kampları kimseye gösterilmedi.

Hedef ülkelere karşı terör örgütleri kuruldu ve kullanıldı. Terör askeri bir strateji olarak kullanıldı.

Yeryüzünün her köşesi işkence merkezlerine dönüştürüldü. ABD askeri üsleri, savaş gemileri, okyanuslardaki küçük ve ıssız adalar, yağmur ormanları ya da çöller gizli cezaevleriyle doldu. Sayısı belirsiz insanlar bu merkezlere götürüldü. Hemen hiç birinden bir daha haber alınamadı. İşkence uçaklarıyla esir ticareti yapıldı.

İşgal gerekçeleri olarak öne sürülen her şey yalan çıktı. Irak''ta kitle imha silahları bulunamadı. El Kaide''ye ne oldu? Usame Bin Ladin nerede? Hani bu El Kaide''ye karşı bir savaştı? Dünyanın birçok bölgesinde meydana gelen El Kaide saldırılarıyla ilgili soruşturmalar sonuçsuz kaldı. “El Kaide yaptı” denilip soruşturma dosyaları kapatıldı.

Yalanladıkları her şey sonradan doğrulandı. Gizli cezaevleri, kitle imha silahları, işkence uçakları ve daha niceleri. Küresel savaş kapsamında iddialarının hiç biri doğru çıkmadı.

Terörle mücadele adı altında yürütülen savaşı ABD çoktan kaybetti. Yılda yüz milyar dolar harcanan savaşla hiçbir sorun çözülemedi. Ancak dünya, aslında böyle bir savaş olmadığını, ABD/İngiliz/İsrail ekseninin, askeri, siyasi, finansal ve kültürel açıdan kendilerine bağımlı bir dünya kurmaya çalıştığını gördü.

Artık onlara kimse inanmıyor. İnanmayacak da. Sevilmiyorlar, sevilmeyecekler de. Bugün kazanıyor gibi görünebilirler. Ama gerçekte kaybediyorlar. Bu coğrafyada onlara güvenip gelecek inşa etmeye kalkışanlar da kaybedecek!

18 yıl önce
Usame Bin Ladin nerede?
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir
Yeni tehditler ve Türkiye’nin kurumsal güncellenmesi