Esame listesi elimize ulaştığında bir sürprizle karşılaştık. Daha üç gün önce oynanan Apoel maçında sahanın en iyileri arasında gösterilen Umut ilk 11’de yoktu. Ya Ersen Martin o da yedekler arasında... Yani Trabzonspor, ‘pivot’ ve ‘değişken’ forvet olarak nitelendirilen iki oyuncusunu kullanmayacaktı. Hocanın bir bildiği vardı elbette.

Yattara ve Marcelinho ileride... Gineli daha çok kenarda... Marcelinho ona yakın... Gökdeniz, Şimek, Marcelinho ve Yattara presi sevmeyen futbolcular. Geri vitesleri yok gibi. Futbolda ‘pres hucumdan başlar’ özelliğini bordo-mavililer uygulamaya koyamamış bir görüntü verdi. Hal böyle olunca, Lazaroni’nin doğrusu, Hüseyin ve Hasan’ı ön libero oynatması. Ancak Hüseyin bu alanda tek başına kalıyor.

Marcelinho’nun golü klasına yakışır biçimdeydi. Gökdeniz’in asistini iyi değerlendirdi.

Umut’un oyuna girmesi Marcelinho’nun orta sahada pasörluk üstlenmesi bordo-mavili takım için pozitif bir düşünceydi. Ama Umut’a atılan toplar genellikle kenarlara doğru yönelince gol pozisyonundan uzaklaştı.

Savunmada Stepanov çok kritik ve yerinde müdahaleler yaptı. 65’den sonra oyun süratlendi. İki kale arasında gitti geldi. Kaçırılanlar, atılamayanlar, kornerler...

Şimdi kim haklı? Yattara sakatlanarak oyun dışı. Tribünden uğultu. ‘Ersen Martin’ sesleri. Oyunda Ömer Rıza. Alkışlar ve yuhlar karmaşası... Halbuki kenarda bir hoca var... Ona saygı duymak gerekmez mi? Trabzonspor, ligde ilk galibiyetini aldı. Brezilyalı Marcelinho da golle tanıştı... Bordo-mavililer, iki haftalık ara öncesi moral depoladı.