
Hayatım boyunca bir kez olsun at yarışı oynamadım, spor toto, iddaa gibi bahis oyunlarının da nasıl olduğunu dahi bilmem… İşte tam da bu yüzden yazıyorum bu yazıyı… Benim gibi konuya bu kadar uzak birinin bile dikkatini çekmiş olması yazımızın bahsi olan “ismi” enteresan kılıyor.
Bu sefer değişiklik yapıp başlamadan söyleyelim kimden bahsettiğimizi: 25 yaşında hayatını kaybeden efsanevi safkan İngiliz atı Bold Pilot bugünkü konumuz…
Geçen sene 30 Nisan 2015 tarihinde radyoda ölüm haberini aldığım Özdemir Atman'ın sahibi olduğu ve Halis Karataş'la hatırladığımız Bold Pilot'la beraber kendi içinde bir dönemin daha sonu olduğunu düşündüm istemeden…
İngilizlere ait olsa tıpkı Secreteriat isimli ata yaptıkları gibi Oscar'a aday bir filmini çekeceklerinden adım gibi emin olduğum Bold Pilot'ın sahibi Atman'a, çok ciddi bir teklifle gelirler bir gün bu hazine değerindeki atı satın alabilmek için… Atman'ın verdiği cevap ise Bold Pilot'ın klasik bir para kazandırma aracından çok daha fazlası olduğunu ispat eder niteliktedir: Merkez Bankası'nı üzerime geçirseniz yine de bırakmam Şampiyon'u!
Evet tıpkı futbolda, basketbolda, ya da bireysel sporlarda olduğu gibi hipodromlarda da bütün dünyada böyle efsaneler vardır… 'Winner' yani sonuçtan bağımsız bir şekilde oyun içi tavrıyla her daim “kazanan” bu sporcularla seyirciler arasında anlaşılmaz bir bağ kurulur…
Metin Oktay'ı Yeşilçam'da değerlendirme düşüncesi de tam olarak böyle bir karizmanın varlığından ileri geliyordu bence… O anlatılmaz ama her tutkulu spor seyircisinin hissedebildiği garip bir ilişkidir oyuncu ve taraftar arasındaki…
Dış kulvardan gelirdi daima Bold Pilot… 2400 metrede Enternasyonel Boğaziçi Koşusu'nda Avrupa'daki ilk zaferimizi kazandırdığı yarışta da, o hep anlatılan ve rekoru hala kırılamamış olan 1996 Gazi Koşusu'nda da son 400'e girilirken önündeki en az 4 ata aldırış etmeden ve onlar sanki hiç orada olmamışlar gibi dış kulvardan kopup geliverirdi Bold Pilot…
Yarış başladıktan 10 saniye sonra padoktan çıkmasına rağmen, “işte çıktı yine dış kulvardan gelecek” dendiğini ve gerçekten o yarışı dahi kazandığını birkaç kez dinlemiştim…
İçinde bulunduğu sektörün ocaklar söndüren, hayatlar karartan, helal olmayan kazançlar elde ettiren o bize çok uzak ahvalini bir kenara bırakıp, bütün bunlardan habersiz, işini en iyi şekilde yapmanın asaletiyle hipodromlarda adeta ağır çekimde salınan Bold Pilot, UEFA Kupası'yla bitirdiğimiz, savaşa hazırlanır gibi hazırlanıp kırk bin çeşit duyguyu aynı anda yaşadığımız pek çok sportif olaya sahne olan 90'ların gerçek efsanelerinden birisiydi…
Hiç bir sporun hakkını verememeye başladığımız, fanatiklerin gerçek sporseverleri yavaş yavaş uzaklaştırdığı ve sektör olmaktan öte bir şey ifade etmeyen tüm spor branşlarının arasında direnmeye çalıştığımız 2000 sonrası döndemde, sadece bir “at” olmasının doğal sonucu olarak belki de, hatırladığımız son gerçek şampiyonlardan birisiydi Bold Pilot…
Sıradan bir atın ölümü değil, bir dönemin, bir asalet timsalinin, bir efsanenin son nefesini vermiş olmasıydı o gün bütün haberlerde kendine yer edinebilen…
Hep kader mahkumu gibi gördüğüm, hipodromlardaki o birbirinden güzel atların en müstesnalarından birisiydi işte Bold Pilot…
Hani sorarlar ya bazen bir daha dünyaya gelseniz ne olma isterdiniz diye, galiba 100 kere dünyaya gelse 100 kere “Şampiyon” olarak anılacak bir güzel attı O…
Güzel insanların gidişine alışıyor zamanla insanoğlu, bir de bakıyoruz güzel atlar da gidiyor…
Elveda “Şampiyon”…
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.