Bugün Koç Phil Jackson"dan bahsedeceğim. NBA tarihinin en başarılı koçlarından biri. 6 kez Chicago Bulls"la, 5 kez de Los Angeles Lakers takımı ile toplam 11 NBA şampiyonluğu yaşamış. 1996 yılında NBA yılın koçu ödülünü kazanmış. NBA tarihinin en çok şampiyon olan koçu. Phil Jackson"ın başarısı tesadüf değil. Kendisini inançlı, akıllı ve azimli bir adam olarak tarif ediyor. Efsane 23 numara Michael Jordan ve şimdiki zamanın en değerli oyuncularından Kobe Bryant"ın hocalığını yapmış. Koç Phil Jackson damdan düşer gibi bugünlere gelmemiş. Onca mücadele ve sıkıntılı bir süreçten sonra büyük başarıları yakalamış ilginç bir kişilik. Düşünsenize bizim gençler hemen OLMAK!.. Ve büyük paralar kazanmak istiyorlar. Bu kadar kepaze bir kumar sistemi varken, İDDİA ve BAHİS gibi! Gençlere de fazla suç atmak gerekmiyor...
Neyse, biz hocaların hocası Phil Jackson"a dönelim...
Günlerden bir gün işsiz güçsüzken Porto Riko, Quebradillas"taki profesyonel bir basketbol takımının sahibinden iş teklifi alıyor. Quebradillas"la çalışmaya başladıktan üç hafta sonra takımın en iyi oyuncusu yeni oyun sistemini kabul etmiyor ve Phil Jackson"ın görevine son veriliyor. Oyuncunun kaprisini kendisine yediremeyen takımın patronu, Jackson"a başka bir seçenek daha sunuyor: Isabella Gallitos takımının koçluğu. Çocuklarına bakmak zorunda olan Jackson işi mecburen kabul ediyor. Porto Riko"da koçluk yapmak, KAOSLA nasıl başa çıkılacağını öğretiyor Phil Jackson"a. Ligdeki her maç olaylı geçiyor. Her zaman içkili olan taraftarlar, erkenden toplanıp bongo ve tumbayla büyük gürültüler çıkararak, klakson çalarak etrafta dolaşıyor ve kavga çıkarıyor. Yaşadığı en dramatik olaylardan biri San German"daki bir maç esnasında meydana geliyor. Karşı takım taraftarı Phil Jackson"ın takımı Gallitos"tan nefret ediyor. Maç gecesi, mum yakıp ölmeleri için dua ediyorlar. Taraftarlar maçın başlamasına saniyeler kala, potalardan birini kırıp çılgınlık yapmaya devam ediyorlar. Bu arada salondaki 5 bin taraftar sanayi sitesinde tamir edilen potayı bekliyor. Pota bir türlü gelmek bilmeyince fırsat bu fırsat, Phil Jackson dua etmek üzere soyunma odasına gidiyor. Tavandan sarkan kör bir ampulün aydınlattığı, duvarları rutubetli bir odaya yöneliyor. Oyuncular bu odadan hayalet varmışçasına korkuyorlar. Oyuncuların neden korktuklarını anlaması geç olmuyor tecrübeli koçun. Büyük bir tarantulanın, hemen bir karış yakınındaki duvardan aşağıya ağır ağır indiğini görünce odada oturuyor ve dev tarantulanın duvarda yavaş yavaş ilerleyişini izliyor. Kalkıp sahaya döndüğünde tedirginlik yerini rahatlığa bırakıyor. Kaosu ve onunla başa çıkmayı o gün onca tecrübeden sonra öğreniyor.
Phil Jackson"ı tarif eden bir olayı kendi kaleminden okuyalım:
"Sheri L. Berto Merkezi"ndeki odamız bir epifani için hazırlanmışçasına müthiş bir atmosfere sahipti. Yıllardır topladığım Kızılderili totemleri ve diğer sembolik objelerle bezenmiş Chicago Bulls"un gizli, kutsal bir yeriydi bu mekân. Bir duvarında tahta bir okla tutturulmuş biri Lokota Sioux duası, diğerindeyse gücü ve bilgeliği simgelediğini öğrendiğim ucunda ayı pençesi bulunan bir kolye asılıydı. Odada aynı zamanda denge ve ahenk getirmesi için asılı bir baykuş tüyü, yüce mistik savaşçı Çılgın At"ın hikâyesini resmeden bir tablo ve anavatanı Wisconsin olan beyaz bufalo yavrusunun fotoğrafları bulunuyordu."
"Bu odayı bu şekilde hazırlamamın nedeni, her yıl hazırlık kampının başından Play-off"ların son düdüğü çalana kadarki serüvenimizin ne kadar kutsal bir anlam taşıdığını oyuncularıma göstermekti. Burası medyanın bunaltıcı ilgisi ve dış dünyanın katı gerçeklerinin uzağında oyuncularla antrenörlerin bir araya gelerek akıllarını ve gönüllerini mücadele için hazırladıkları kutsal bir sığınaktı. Takım ruhunu burada kazanıyordu."
Ülkemizde bir teknik direktörün veya sporcunun böyle bir davranış sergilediğinde başına neler gelir kim bilir!
