Kosova''dan Arnavutluk, Makedonya ve Karadağ''a büyük bir göç var. İki milyon nüfuslu Kosova''nın yarısı doğup büyüdükleri evleri bırakmak zorunda kaldı.
Balkanlar yüzyıl boyunca büyük göç dalgaları gördü.
Anadolu, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Doğu''dan gelen göçmenlerle dolu.
Anadolu''nun gücü, büyük ölçüde göçten kaynaklanır.
Göçte gizli bir güç vardır.
İbn Haldun, İslam coğrafyasını adım adım gezen bir düşünür olarak, göçebelerdeki dinamizme hayranlık duyar.
O, göçebeleri, cesaret, tokgözlülük, hoşgörü ve çalışkanlık bakımından yerleşik toplumlardan daha üstün bulur.
Göçebeler arasında yardımlaşma ve dayanışma doruk noktadadır.
Bizim kültürümüzde göç deyince akla ilk olarak, Hz. Peygamber ile birlikte Mekke''den Medine''ye hicret eden müslümanlar gelir.
Hicret İslam tarihi içinde bir dönüm noktasıdır.
İslam bir Hicret medeniyetidir.
Hicret bizim takvimimizde başlangıç yılıdır.
Peygamberlerin hepsinin hayatında bir Hicret vardır.
Hz. Adem''in Cennet''ten yeryüzüne gönderilişi bir Hicret''tir.
Yitirilen Cennet''i yeniden bulmak için yeryüzünde bir yolcu gibi olmak gerekir.
İslam''da yeryüzü bir mescit ve bir işyeri olarak görülür.
Belirleyici olan coğrafya değil, kültürdür. Bir müslümanın vatanı, temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmadığı ülkedir.
Sınırların önemini yitirdiği bir dünyada Hicretin gücü ve önemi daha da artıyor.
Hicretle insan toprağa düşen bir tohum gibi güç ve zenginlik kazanır.
Bir yerde dağılan aile başka bir yerde toplanır.
Balkanları Anadolu''dan göç eden Türkler Müslümanlaştırdılar.
Kosova, bizim Balkanlardaki varlığımızın 600 yıllık teminatı oldu.
Kosova''da taş üstünde taş kalmasa da Hicret olgusu unutulmadıkça bütün Balkan şehirleriyle birlikte Batı Avrupa şehirlerinde de yeni Kosova''lar kurulur.
Müslümanlar yeri ve zamanı geldiği zaman Hicret etmesini bilmeselerdi, İslam Endonezya''dan Fas''a, Tataristan''dan Güney Amerika''ya kadar yayılmazdı.
"Her güçlükten sonra bir kolaylık vardır."
Güçlüklere göğüs germesini bilmeyenler, kolaylıkları göremezler.
Kosova''dan Yeni Kosova''lar doğuyor.
