Bu kadar iş niye yapılıyor sanıyorlar acaba…
Türkiye’nin günlük ihtiyaçlarını karşılamak için yapılanlar başka, stratejik ihtiyaçlarını gidermek için yapılanlar başka…
Yolları, hastaneleri, köprüleri, vs, zaten saymıyorlar.
Peki.
Nükleer santral, savunma sanayinin tüm ürünleri, TCG Anadolu, Türkiye’nin enerji merkezi haline getirilmesi, Türk Devletleri Teşkilatı, 360 derece diplomasi, uzatmayalım, bunların muradı ne?
Nereye varmaya çalışıyoruz?..
Şöyle açalım…
14 Mayıs’ta seçim var değil mi.. Ya Erdoğan ya Kılıçdaroğlu seçilecek. ABD Başkanı Biden da 2024 seçimleri için aday olacağını açıkladı. Seçilirse 2028’e kadar ABD’nin başında bulunacak.
Üç adaydan hangisi ‘stratejik’ seçimdir? Hangileri konvansiyonel seçimdir?
Bir işareti göstereyim…
İngiltere malum, ABD’nin ayrıcalıklı ortağı ve bir çok uluslararası uzmana göre Ukrayna savaşının en ateşli destekçisi olduğu kadar, arkasındaki akıl. Doğru veya değil ayrı konu ama başrol oyuncusu…
Dört gün önce İngiltere Dışişleri Bakanı, Londra-Mansion House’da bir konuşma yaptı. İngiltere’nin Çin politikasını anlattı. (‘Our position on China: Foreign Secretary’s 2023 Mansion House speech’, 25/04, gov.uk.)
Buyrun…
“Çin ile diyalogdan vazgeçmek insanlığın en büyük sorunlarının çözümünden vazgeçmek olur. Daha kötüsü, güvenliğimiz ve refahımız için hayati önem taşıyan gerçekleri görmezden gelmek olur”:..
“Soğuk Savaş ilan etmek, amacımızın Çin’i tecrit etmek olduğunu söylemek benim için kolay hatta tatmin edici olurdu. Ama yanlış olurdu”…
Çok garip değil mi? Ne diyeceksiniz şimdi bunlara?
ABD, Rusya, Çin ne diyecek? Türkiye ne diyecek? Erdoğan ne diyecek? Kılıçdaroğlu ne diyecek?..
Yanlış anlaşılmasın. Britanya dış politikasında köklü düzeltme anlamına gelmiyor bu sözler. Çin’e yönelik rezervlerini aynı konuşmada en ağır ifadelerle tekrarladı İngiliz dışişleri bakanı. Tüm taraflar da bu yeni çıkışa temkinli yaklaşacaklardır. Ama buraya kadar akan öyküden farklı bir yanı var. Farkı tespit ediyoruz. ‘Hayatın normal akışına ters’ denir ya, o. Farkı fark edenler kim Türkiye’de?
İngiltere bunu niye yapıyor? Niye şimdi yapıyor?..
Biden devam ederse, ki o döneme dahi kalmayabilir, Ukrayna savaşını yükselterek yanıt verecektir. Büyük risk. Bahar aylarında beklenen Ukrayna saldırısının tercümesi anlamına gelir.
Çok çok özetleyerek anlatıyorum, hepsi işaretlerdir. Dünyanın geçiş döneminin ve dahi ardından gelecek buluşma anının, randevunun emareleridir. Herkes saatlerini buna ayarlıyor. Üstelik çok yakın zamanda gerçekleşecek ve durdurulamayacak…
Küresel güçteki dalgalanmalar istikrara kavuştuğunda yeni oyuncu yeni dengelerle masaya oturacak. Bunlardan biri ve şimdiden görüldüğü üzere Türkiye’dir.
14 Mayıs seçim sonuçları maalesef ilk ihtimaldeki gibi olmalı. Düşmeliler Türkiye’nin yakasından.
İki tür safra var; balonlardaki gibi yükselmek için atılanlar ve gemilerdeki dengeyi korumak için yerleri ayarlananlar. İlkinden kurtulmalı, ikincisini doğru yerlere yerleştirmeliyiz…
Ki, randevuya yetişebilelim. Kaçırırsak ülkenin son 20 yıl boşa gidecek. Önündeki kaç yıl boşa gidecek onu hiç kestiremiyoruz…